Tantalis


Tantalis

Tanrıların yeryüzüne indiği, insanlarla birlikte yaşadığı harika zamanlarda, Kral Tantalos Manisa'daki (Akpınar Bölgesi) muhteşem sarayında karısı ve çocukları ile mutlu bir yaşam sürmüş. Başkenti Tantalis olan Tantalos Krallığı; Syplos'un (Spil Dağı) vadilerinden, Hermos (Gediz) boyunca, Eğe kıyılarına kadar uzanmış.Tantalis limanlarına gelen gemiler, Mısır ve Orta Doğudan baharat ve ipek getirmiş, dönüşlerinde Syplos'un madenleri ve bu bölgede üretilen malları götürmüş. Syplos dağında ve Tantalis kentinde nesiller boyu yaşayan insanlar; zenginlikleri ve refahları ile tanrıları kıskandıracak hale gelmiş.

Kral Tantalos, tanrılar gibi ölümsüz olmak istiyormuş. Onları muhteşem Syplos'taki sarayına davet etmiş. Hazırlanan yemek şöleninde oğlu Pelops'u tanrılara kurban etmiş.Tanrı Zeus bu olaya çok kızmış, Kral Tantalos'u cezalandırmış, oğlu Pelops'a da yeniden can vermiş. Daha sonra bu insanlar ellerinde ne varsa kaybetmişler. Syplos erken gelen refah ve zenginliğin kurbanı olmuş. Kral Tantalos'un muhteşem şehri Tantalis ve Syplos bir deprem ve yarılan dağlardan fışkıran suların altında kalarak yok olmuş.

Carl Human, Tantalis kentinin Yarık Kayanın batısında olduğunu yazıyor. Pilinus tarafından da Tantalis'in Manisa'da olduğu belirtilmiştir: "Sipylon, Maıonia'nın başkenti, eskiden Tantalis olarak adlandırılıyor. Şimdi yerinde Sale gölü var. Syplon'un yerine sırasıyla Arkhaipolis, Kolpe ve Labada kurulmuş." [1]

Çok eski haritalarda Akpınar ( Manisa ) bölgesinin kuzeyinde, Saloe ve Salde isimli iki göl görülmektedir. 1850 sene önce, dünyanın en eski seyahatnamesini yazan; Manisalı yazar Pausanias, Tantalis şehrini gördüğünü şöyle anlatmış: "Syplos'ta ki İdea kenti bir yarıkta kaybolmuş. Bu yarık zamanla su ile dolmuş ve Saloe adını almış.Kentin harabeleri, sel suları onları gizleyinceye dek gölün içersinde görülüyordu." [2]

Binlerce senedir insanlar Tantalis kentini düşlemiş, onu bulmaya çalışmış. Asıl zorluk, hangi insan soyunun Syplos'da ve yan sırtlarında varlıkları ve yaşantılarına ait izler bıraktığının tespitidir. Bu dağ da bulunan anıtlar Anadolu'nun en eski uygarlıklarına ait tanrısal abidelerdir. Manisa yöresinde Arkeolojik kazılar yapılmadığı için Tantalis ve Syplos'taki kentlerin kuruluş tarihini ve halkının kültürünü anlamamız zordur. Yunanlıların, Lidya ile kurdukları ilişkilere kadar, Platoda olan olaylar hakkında hiç bir şey bilinmiyordu. Zaman içinde tepelerden ovalara inilmiş, Manisa düzlükte, İzmir ise kıyıda kurulmuş. Syplos boş kalsa da; Kybele'nin kenti olmasından dolayı, önemini hiç bir zaman yitirmemiş. Bu uygar insanların diktiği anıtlar dini bir merakla ziyaret edilmiş. Ziyarete gelen insanlar, gelecek kuşaklar için bunların Kronolojik bir sıralamasını yapmamış.

Anadolu'nun insanı, Manisalı seyyah Pausanias'ın kentimiz için yazdıkları çok önemli: "Pelops'un Tahtı, Syplos'ta Meter Plastene Kutsal Alanı'nın tepesinde.Pelops'la Tantalos'un burada ki hakimiyetinin izleri bunlar." [3]

Beyaz Kartallar; Dünyada yalnız Manisa'da görülmektedir.1850 sene önce Pausanias Syplos dağında dolaşırken:"Tantalos gölü üzerinde uçan beyaz kartalları gördüm." [4] dediğini kendi kitabında yazmıştır. Manisalı dağcılar da, iki yıldır beyaz kartalları Nisan ve Mayıs aylarında Syplos'un doruklarında gördü.

Tantalis kenti, Kral Tantalos, oğlu Pelops, kızı Niobe ve Syplos için söylenenler mitolojik bir hal almış. Oysa, ortada yaşanılan, kaybolan ve kayda geçirilemeyerek unutulan, eski dönemlerin Manisa tarihi var. 3 Eylül 2001 tarihinde Syplos'un kuzey doğusunda, Kayadibi köyünde Prof.Dr.Elif Tül Tulunay ile birlikte, Syplos'ta yaşayan Magnetlere ait bir yazıta rastladık. Magnetlerin Manisa dağında yaşadığının delili ve izi, en az 1700 senelik.

Anadolu'nun en eski tanrısal abidesi Kybele'yi, Tantalos'un sanata ve tanrıya düşkün oğlu Broteas yaptırmış. Kybele anıtının batısında bulunan merdivenlerden (üzeri toprakla örtülmüş), Yarık Kaya'nın üzerindeki Pelops tahtına (Kutsal alan) bir yol uzanır. Kutsal alanda sarnıçlar,yıkılan evlerin duvarları, Nişler ve yerlerde tuğlalar vardır.Bu işaretler Kybele'ye, yapımından yüzyıllar sonrasına kadar ibadet edildiğinin kanıtlarıdır.Ne tarih, ne de gelenekler Kybele kadar eskiye gidemez. Kybele binlerce senedir Anadolu'da inanılan Ana Tanrıçadır. Bazı yazarlar Tantalos ve Niobe'nin Frikyalı olduğunu yazarlar. Bu tarihi bir yanılgıdır. Stroba:" Syplos çevresi Phrygia ve halkı Phrygia'lılar olarak adlandırılıyor."(5)diye yazar. Oysa Frikyalılar orta Anadolu'ya boğazlardan geçerek gelmiş.Tarihçi Heredot ve Lidyalı Xanthus bu konuda hem fikirdirler.

Bu kavimlerin, ilkinin ne zaman boğazlardan geçtiği yıl ve yüzyıl olarak bilinmemektedir. Epos'un araştırması: Frikyalıların Homer'den önce yarım adaya geldikleri yönündedir. Bu yerleşim MÖ.800'den önce olmamış. Frikya Krallığı 150 senelik bir yaşamdan sonra, Kimmerler tarafından M.Ö.660 yılında yıkılmış. Hititler ve Frikler bu bölgelere kadar gelmiş olabilirler.Geçici olarak bu bölgede Hititlerin kaldığını kabul etsek de; Kybele gibi bir anıtı bu zaman içinde yapmalarını açıklamak zordur. Syplos'taki anıtlar, burada yerleşik bir halkın uzun süreli burada yaşadığını kanıtlar.Yunan dışı Anadolu'nun insanı Kral Tantalos'un oğlu , Niobe'nin kardeşi Pelops Syplos'tan çok büyük bir servetle Pelepones'e gitmiş, orada kral olmuş. Yarım adaya ismi verilmiş. Manisalı Pelops diğer bir özelliği ile, Olimpiyatları düzenli bir şekilde başlatarak tarihe ismini yazdırmış. Binlerce sene önce yok olmuş insanlara ait kültürleri ve eserleri, ancak Arkeolojik inceleme ve kazılar ortaya çıkarabilir. Tantalos'un harika krallığı ve Tantalis kenti Manisa için çok önemlidir. Değerini ve içinde barındırdığı zenginlikleri bilmediğimiz muhteşem Syplos dağına boş gözlerle bakar dururuz. Orada ki gerçekleri ve hayati belirtileri bilmeyiz.

Kaynaklar

[1] Pilinius, "Nat.Hist.s.5,29.
[2] Pausanias " Desciription of Greece.s.7,24,13.
[3] a.g.e. s.5,13,7.
[4]a.g.e. s.8,17,3.
[5] Strabo s.12,8,2.