Terracotta Savaşçıları (Toprak Askerler)
Quin Shi Huang Terracotta Savaşçıları ve Atları Müzesi
Toprak askerler ya da Terracotta ordusu, ilk Çin imparatoru Qin Shi Huang'ın mezarında bulunan heykellerdir. M.Ö. 210'da yapılmış olan bu heykeller, 1974'te Çin Halk Cumhuriyeti'nin Shaanxi eyaletine bağlı Xi'an yakınlarında bir çiftçi tarafından bulunmuştur.[1]
İlk imparator Quin Shi Huang tarafından en önemli kent haline getirilen Xian, Çin'in ilk tarihi başkentidir. Quin Shi Huang Terracotta Savaşçıları ve Atları Müzesi, Xian kentinden arabayla yaklaşık 30 dakika uzaklıkta bulunmaktadır.[2]
Qin Terracotta savaşçıları ve atları müzesi, 20.yüzyılda ortaya çıkarılan en önemli ve en görkemli arkeolojik kazıdır. Günümüzde çalışmalara, Xian şehrinin Lintong bölgesindeki İmparator Qin Shi Huang'ın mezarının 1.5 km doğusunda hala devam edilmektedir. 56 kilometrekareyi kapsayan mezarın temeli, dörtgen şeklinde olup temeli güneyden kuzeye 350, doğudan batıya 345, yüksekliği ise 76 metreye ulaşır. Mezar, genel olarak bakıldığında piramit şeklinde görünür. Çinli arkeologların yaptığı kazılara göre, Qin Shi Huang'ın mezarı etrafında 500'den fazla mezar daha bulunmaktadır. Bu mezarlar arasında, Qin Shi Huang'ın bakırdan yapılan at arabasına binmesini gösteren çukur, sarayda atların korunduğu ahırları anlatan çukur ve Qin hanedanı döneminde milyonlarca askerin bulunduğunu simgeleyen heykel ordusu çukurları bulunmaktadır. Yeraltı Heykel Ordusu, dünyanın 8. harikası olarak kabul edilmektedir.[3]
Bu mezar kompleksi bugünki Xian (Şian) şehrinin doğusunda Lishan dağının yamacındaki düzlüktedir. Bakıldığında 47 metre. yüksekliğindeki tepe mezarın sadece üstüdür. Kompleksin 66 km.karelik bir alanı kapladığı sanılmaktadır. Qin hanedanından yüz ve altıyüz yıl sonra yazılan tarih kayıtlarının bazıları mezarın tahrip edildiğinden bazıları edilmediğinden bahsetse de, Çinli arkeologların 1949 'tan itibaren yaptıları sondajlarda duvarlarda bir deliğe rastlanmaması ve yeraltı sarayındaki cıvanın düzenli dağılımı yeraltı sarayının zarar görmediğini göstermektedir.[4]
Arkeologlar kazılarda 6000 üzerinde parça buldular. Askerler, rütbelerine göre giydirilmiş; savaşçılar orjinal savaş pozisyonları almıştı. Subay ve komutanlar, diğer askerlerden biraz daha uzundur (5 feet. 8 inçle 6 feet 2.5 inç arası). Siyah ve kahverengi zırhlar kuşanmışlardır. Okçu askerler, piyadeler, iki tekerlekli at arabalarını süren askerler gibi bir orduda bulunan farklı tipte askerler Terra-Cotta ordusunu oluşturur. Bezemelerde ve işlemedeki gerçekçilik, o zamanki Çin sanatındaki doğallık ve gerçekçilik akımının ispatı gibidir.
İkinci keşif 1976 Mayıs'ında yapılır. Büyük bir ödüldür bu kazı. Tam 1, 400 savaşçı 64, 000 feetkarelik bir alan, 64 savaş arabası. Gruplara bölünmüş . piyadeler, süvariler, bölük komutanları. Askerler kare şeklinde bir alanda sıralanmışlardır. İkinci kazıda ortaya çıkan askerler uzun yollara gidip savaşıp dönecek türden askerlere benzedikleri gibi yüzlerinde taşıdıkları ifadelerle de, ilk kazıdaki askerlerden farklıdırlar.
Üçüncü kazı 1980 yılında gerçekleştirilir. Bu seferki kazı alanı en küçük olanıdır. Sadece bir savaş arabası, 6 savaşçı, az sayıda silah. Bu gruptaki savaşçıların özel komutanlar olduğu düşünülmektedir. Dördüncü bir alanda keşfedilmiştir ama boştur.
Büyük ihtimalle İmparator Qin 'in ölümü bu devasa kentin daha fazla devam etmesini önlemiştir. Arkeologlar bitmez bir çalışma ile araştırmaya devam ediyorlar.[5]
Yeraltında ve üstünde çok büyük değere sahip rölikler mevcuttur. Su ana kadar mezar alanından yaklaşık 50.000 adet obje çıkarılmıştır. Bunlar Terra Cotta savaşçıları ve atları, bronz savaş arabaları, ve diğer nadir cisimlerdir.
Toprak figürler anıt mezarın 1.5 km doğusundaki dört çukurdan üçüne yerleştirilmişlerdir. 1. çukurda savaşçıların sağ kanadı, ikinci çukurda savaşçıların sol kanadı, üçüncü çukurda ise karargah yerleştirilmiştir. Çukurların inşası Qin Shi Huang'ın ölümünden sonra köylülerin isyanı ile Xainyang şehrine girmeleri sonucunda durduğu düşünülmektedir. Tahminlere göre çukurlarda 130 dan fazla tahta savaş arabası, 500 terra cotta yük atı, 116 eyer, 7000 den fazla savaşçı, -piyade, savaş arabacı, süvari- bulunmaktadır.Su ana kadar bunlardan, 20 savaş arabası, 100 den fazla at, 1400 savaşçı ve 10 000 den fazla bronz silah çıkarıldı. Terra cotta askerleri ve atlarının kafa ve bedenleri modellendi, boyandı ve ısıtılarak yeniden birbirlerine yapıştırıldı. Kazı zamanına kadar geçen 2000 yılda yeraltındaki nem ve erozyondan dolayı pek çoğunun rengi solmuştur.[6]
Tarihi eserler koruma teknolojisinin şartları ve Çin hükümetinin Qin Shihuang Mezarı'nı daha iyi koruma isteğinden dolayı, imparatorun ana mezarını kazma planı şimdilik yok. Son yıllarda, Qin Shihuang Mezarı'nın civarındaki mezarlarda 50 binden fazla önemli tarihi eser bulundu. Bunlar arasında nadir görülen ve çok değerli bakır at arabaları, çok dikat çekicidir.[7]
Terra Cotta ordusu tam anlamıyla savaşa hazır bir ordu gibidir. 70 savaşçıdan oluşan 3 sıra öncü kıta, ellerinde ok ve yaylar sırtlarında ise ok çantalarına sahiptirler. Onları 40 sütun seklinde piyadeler, süvariler, ve her biri dört atla çekilen savaş arabaları takip eder. Cesur savaşçıların düzenleri, ve küheylan seklinde atlar ülkeyi tek ülke olarak birleştiren Qin hanedanlığının basarisini yansıtmaktadır. Fakat, bunlar gömülü olan hazinenin çok az bir kısmıdır, henüz büyük olan kısmı kazılmamıştır.
Halk Çin heykeltıraşlık sanatının önce Hindistan budizminden etkilenerek daha sonra da Güney ve Kuzey hanedanlıkları döneminde - 1500 sene önce- olgunlaştığını düşünmektedirler. Fakat Terra Cotta askerlerinin bulunması göstermiştir ki aslında heykeltraşlık sanatı Qin hanedanlığı dönemi kadar eskilere gitmektedir.
Pek çok kişi Terra Cotta figürlerinin asrin en önemli arkeolojik bulusu olduğuna inanmaktadır. Bu önemli heykeller dünyanın pek çok yerinden insanların ilgisini cezbetmekte ve bu bölgeye gelmelerini sağlamaktadır. 1980 yılında birinci çukur bölgesinde bir müze inşa edildi. Müzede restore edilmiş savaşçılar ve atlar gösterilmektedir. 1987 ve 1988 yıllarında ikinci ve üçüncü çukur kazındı ve sergi salonları inşa edildi.[6]
Terra Cotta Savaşçıları» ve atlarının keşfi, XX. yüzyılın en önemli arkeolojik buluntusu olarak kabul ediliyor. Kazı ve arkeoloji çalışmaları bölgede halen sürmekte. Her bir askerin eli, ayağı, kilosu, boyu ve yüzü farklı. Bu yüzden bu heykellerin gerçek ordunun bir replikası olduğu düşünülüyor. Müzede toplam 7 binin üzerinde heykel yer alıyor ve kazılar devam etmekte.[8]
Yurtdışında sergilenmek üzere seçilen 20 figür ve onlarca el yapımı obje, 2007 yılında Londra, California, Houston ve Washington'da ziyaretçi rekorları kırmıştı.[9]
Tarihçe
MÖ 259 yılında Qin Eyaleti'nin kralının oğlu olarak dünyaya gelen Ying Zheng, 22 yaşında tüm gücü ele geçirerek krallığa oturur. Yin Zheng'in çok önemli bir amacı vardır: tüm Çin hanedanlarını birleştirmek... Bu amacına M.Ö. 221 yılında ulaşan Ying Zheng, Çin tarihinin politik, ekonomik ve askeri açıdan en güçlü imparatorluğunu kurar.[6] Hırslı ve güçlü yeni bey 22 yaşına geldiğinde Çin'deki diğer beylikleri yönetimi altında toplamaya başlamıştır.[4] Çin tarihindeki ilk birleşme bu şekilde yaşanırken, kendisi de Çin'in ilk imparatoru anlamına gelen «Qin Shi Huang» adını alır.
Birleşmeden sonraki büyük kalkınmada İmparator'un katkısı büyüktür. Bu dönemde ülke içinde dil ve yazı birliği sağlanır, eğitimde ve vergide büyük reformlar yapılır, tarım ve ticarette, para sisteminde ve kültürel alanlarda büyük ilerlemeler sağlanır. O döneme kadar yer yer yapılmış olan Çin Seddi'nin birleştirilmesi ve tek bir set haline getirilmesi çalışmaları başlatılır.[8]
Qin Shi Huang, ülkeyi tek yasa, tek para, tek yazıda birleştirir, il ve ilçelere böler, eski tarih kitaplarını ve Konfüçyus klasiklerini yaktırır, Çin Seddini oluşturacak ilk duvarları ördürmeye başlar, Çin'i bölünmüşlükten kurtararak büyük feodal bir imparatorluk kurar.[4]
Qin Shihuang, insanların düşüncelerini sınırlamak için, «kitapları yakma, bilginleri canlı olarak gömme» girişiminde bulunur. Qin Shihuang, Qin hanedanı yönetimini korumak için, kendisinin yönetim düşüncesine «aykırı» olan kitapları yaktırır. Hatta kendisiyle farklı görüşlere sahip olan bilginleri canlı olarak gömdürür.
Qin Shihuang, kendi döneminde, emek gücünü aşırı kullanarak ve aşırı para harcayarak, kendi mezarını ve çok lüks bir saray olan A'fanggong Sarayı'nı inşa ettirir.[7]
Shihuang'ın başa geçtiği andan itibaren yaptırdığı birşey daha vardır: Büyük bir mezar. O zamanki inanışa göre bu öyle bir mezar olmalıdır ki imparator ikinci hayatında, birinci hayatındaki bütün ihtişamını sürdürebilmelidir.38 yıl süren mezarın yapımı için ülkenin her yerinden 100 bin köylü ve zanaatkar getirtilir.[4] Kendi mezarının da çalışmalarını başlatan İmparator, 11 yıl sürdüğü tahmin edilen çalışmalar ile «Terra Cotta Savaşçıları»nı yaptırır.[8] Mezar, 40 yıl boyunca, yani imparator ölünceye kadar bile tamamlanmamıştır.[7]
Qin Shihuangdi, MÖ 210'da öldü. Yakındaki mezarı, henüz açılmamış 43 metre yüksekliğinde bir tümseğin içinde bulunuyor. Girişin yerini kimse bilmiyor. Burayı inşa edenler, sırrın ortaya çıkmaması için öldürülüp yakılmış olabilir. İmparatorun memurlarının, hizmetçilerinin ve kadınların ona öldükten sonra da hizmet etmesi için diri diri yakıldığı sanılıyor.[10]
Çok eski tarih kayıtlarında mezar hakkında yazılanlara bakıldığında bu ihtişam vardır da; mezar yeraltı su seviyesinin altında kaldığından eritilmiş bakırla kaplanır, yeraltında bir saray ve etrafında birçok başka binalar vardır.Bu sarayın tavanları gökyüzünü ve yıldızları temsilen değerli taşlarla süslenir, tabanında Çin'deki nehirleri temsilen açılan kanallara cıva doldurulur. Nehirlerin üzerlerinde altın ördekler yüzmektedir, . Saray balina yağından yapılan sönmeyen lambalarla aydınlatılır, bazı yerlere ok fırlatan mekanizmalar yerleştirilir. Ve de imparator, ordusunun pişmiş topraktan (terra cotta) bir kopyasını savaş düzeninde ikinci hayatına hazırlatır.[4]
Peki bu hikayenin hurafeleri geçersek aslı ne? Anlaşılana göre Çin'in ilk hükümdarlarından Qin Shi Huang (Qin Shihuang Bing Ma Yong), haşmetini ve imparatorluğunun büyüklüğünü binlerce yıl sonra bile ispatlamak için ilginç bir yol bulmuştur. Kimilerine göre İmparator, sağlığında bile defalarca suikaste uğramış ve ölümünden sonra kendisini koruyacak böyle gerçekçi bir ordu yaptırmıştır. Kimileri ise Qin tahta geçmeden önce ölen İmparatorlar ile eşlerinin, hizmetçilerinin, özel askerlerinin hatta hayvanlarının birlikte gömüldüğüne Qin 'in bunun yerine aslına mükemmel benzeyecek bir ordu yapılacak olursa bu korkunç adeti kaldırabileceğini emrettiğini söylerler.[5]
Çin'in en büyük ve en önemli tarihi mirasları olan Çin Seddi ve «Terra Cotta Savaşçıları»nı yaptıran bu İmparator, Çin tarih ve kültürüne olduğu kadar insanlık tarihine de önemli imza atmış bir liderdir. Böyle güçlü birinin ölümsüzlüğü istemesi de çok doğal olsa gerek. Bir rivayete göre kurmaylarına ölümsüzlüğün iksirini bulmalarını emretmiş ama, bu gerçekleşemeden bir seyahat sırasında hayatını kaybetmiş. Yapımı 7 yıl süren, 720 bin kişinin çalışarak yaptığı mozolesi ise tam zamanında hazır olabilmiş. Ölümünden kısa süre sonra ise kurduğu imparatorluk dağılmış, ancak yerini yeni imparatorluklar almıştır.[8]
Qin Shi Huang ve Anıtmezarı
Çin, UNESCO tarafından dünyanın kültür mirasları olarak listelenmiş 10 hazineye sahiptir. (259 210 M.Ö.) yılları arasında yaşamış olan Qin Shi Huang'ın anıtmezarı bunlardan bir tanesidir.
Qin hanedanlığının ilk imparatoru olan Qin Shi Huang'ın mezarı, Çin'in eski başkentlerinden olan Xian'in 40 kilometre doğusundadır.
Qin Shi Huang'ın gerçek ismi Ying Zheng'dir.[6] Çin Savaşan Beylikler dönemini yaşarken, Qin (Çin) hanedanı beyinin bir oğlu olur. "Ying Zheng" adı verilir çocuğa.[1] Qin devletinin tahtına henüz 12 yaşında iken geçer ve devletin yönetimini 22 yaşında iken alır. O zamanlarda Ying Zheng'in babası çok güçlü bir ordu kurmuş olduğundan, Qin devleti çok güçlüdür. M.Ö. 221 yılına kadar Ying Zheng rakipleri olan; Han, Zhao, Wei, Chu, Yan ve Qi devletlerini fethederek bunları Qin devleti altında toplar. Bu, Çin tarihinde ilk merkezi feodal devletin başlangıcı olur. O, bu başarılarından dolayı kendisine özel bir isim verir: «Shi Huang Di» (İlk İmparator)
Han hanedanlığı tarihçisi Sima Qian'in kayıtlarına göre Qin Shi Huang'ın mezarı kendisinin tahta oturup güçlenmesinden hemen sonra başlayarak 700.000 isçi ile 38 senede tamamlanmıştır. M.Ö. 210 yılında 50 yaşında öldüğünde mezarı henüz hazır değildi. Tabut bölümü o kadar derinde idi ki su seviyesinin altında kalıyordu. Bundan dolayı tabutu bakir ile güçlendirmek zorunda kalmışlardır. Anıtmezar, bir saray, salonlar, kuleler, kameriyeler ve pek çok heykelden oluşan muhteşem bir yeraltı şehridir. mezarın kemerli tavanı yıldız resimleri ile, yan duvarlar ise Çin haritası ve manzara resimleri ile süslenmiştir. Tabut bölümü «sönmeyen lamba» ile ışıklandırılmış, çok değerli mücevherat ve diğer değerli taslarla süslenmiştir. Giriş kısmı mezar hırsızlarına karşı mekanik bir sistem ile korunmuştur.
Bu heybetli mezar Lishan dağına yaslanıp, Weishui nehrine bakmaktadır. mezarın yapılışında toprağın kullanılışı eski Çin'deki halkın toprağa ibadetini yansıtmaktadır. Bu tipik Sari Nehir Vadisinin kültürel özelliğidir.
Araştırmalar göstermektedir ki Qing Shi Huang'ın anıtmezarı, Qin hanedanlığının başkenti olan Xianyang şehrinin sınırlarını takip etmektedir. Mezar ve dış sinir alanları 66 kilometrekareye kadar uzanmaktadır. Bu alan su anki Xi'an şehrinin iki katından daha fazlasıdır.[6]
0Awesome Comments!