İsrailoğulları (Beni İsrail)



İsrailoğulları (Beni İsrail)

İsrailoğulları, bir ismi de İsrâil olan Hz. Yâkûb'unn neslinden gelenlere verilen addır. (Arapça Benî İsrâîl).

Hz. Yâkûb'un oğlu Hz. Yûsuf, Mısır'da vezir olunca babası ve yakınlarını Mısır'a getirtti. Zamanla çoğaldılar. Ancak daha sonra Mısır'ın yerli halkı olan Kıptîlerden zulüm ve hakâret görmeye başladılar. Nihâyet Allah-u teâlâ, onlara Hz. Mûsâ'yı peygamber olarak gönderdi. Hz. Mûsâ, Mısır'daki Kıptî hükümdârı olan Firavun'u dîne dâvet etti. İsrâiloğulları'na serbestlik vermesini istedi. Firavun, kabul etmedi; «Mûsâ büyük sihirbâzdır. Bizi aldatıp memleketimizi elimizden almak istiyor.» dedi. Onunla mücâdeleye başladı. Hz. Mûsâ, mûcizeler göstererek onu âciz bıraktı. Firavun, bu mûcizeler karşısında korktu ve İsrâiloğulları'nın Mısır'dan ayrılmasına izin verdi. Hz. Mûsâ, maiyetindekilerle Mısır'dan çıkıp Kudüs'e doğru giderken, Firavun pişmân oldu. Askerleri ile arkasına düştü. Süveyş Denizi açılıp müminler karşıya geçti. Ancak Firavun geçerken deniz kapanıverdi. Firavun, askerleri ile birlikte boğuldu.

İsrâiloğulları, yolda öküze tapan bir kavim görünce; «Biz de böyle tanrı isteriz.» dediler. Hz. Mûsâ; «Allah'tan başka tanrı yoktur. Allah sizi kurtardı.» dedi. Sonra Tih Çölüne düştüler. Yolu şaşırıp, aç susuz kaldılar. Gökten menn (man, kudret helvası) ve selvâ (Bıldırcın kebâbı) inerdi. Bunları yerlerdi. Mûsâ asâsı ile yere vurunca çıkan sudan içerlerdi. Bir müddet sonra; «Helva ile etten bıktık. Bakla, soğan gibi şeyler isteriz.» diyerek Hz. Mûsâ'yı gücendirdiler. Bu sebepten 40 yıl çölde kaldılar. Hz. Mûsâ, Hz. Hârûn'u vekil bırakıp Tûr Dağ'ına gitti. Orada 40 gün ibâdet etti. Allah-u teâlânın kelâmını işitti. Kendisine Tevrat kitabı indirildi.



Tih Çölü'nde Sâmirî adında bir münâfık, İsrâiloğulları'nın bir kısmını kandırdı. Onlardan topladığı altınlardan bir buzağı yaparak ona taptırdı. Hz. Hârûn karşı çıktı ise de dinlemediler. Hz. Mûsâ, Tûr'dan gelip bu hâli görünce çok kızdı. Bunun üzerine pişman olup kendisine yalvardılar. Tevrat'a göre ibâdet yapmaya başladılar. Hz. Mûsâ, İsrâiloğulları ile Lût Gölü'nün güney tarafına geldi. Üç bin Unk adında bir hükümdârla savaştı. Şerîa Nehri doğusundaki yerleri ele geçirdi. Erîha şehri karşısındaki dağa çıktı. Kenan ilini uzaktan gördü. Yerine Hz. Yûşâ'yı halîfe (vekil) bırakıp orada vefât etti. Hz. Yûşâ, Erîha şehri ile Kudüs'ü, Amâlika kâfirlerinden aldı. Nihâyet Hz. Mûsâ'nın vefâtından 27 yıl sonra o da sonra vefât etti.



İsrailoğulları, daha sonra yine bozuldu. Allah-u teâlâ, bu kavme tekrar peygamberler gönderdi. Hz. Dâvûd, Hz. Süleymân, Hz. Zekeriyyâ, Hz. Yahyâ ve Hz. İsâ, bunlardan bâzılarıdır. Fakat İsrâiloğulları isyân edip, kendilerine gönderilen peygamberlerden çoğunu şehit ettiler. 71 fırkaya ayrıldılar. Tevrat'ı değiştirdiler. Mişna ve Gamâra diye iki kısımdan meydana gelen ve Talmûd denilen din kitabını yazdılar.

Âsûrî hükümdârı Buhtunnasar, Kudüs'ü alıp Mescid-i Aksâ'yı yıktığı gibi, Tevrat nüshalarını da yaktırdı. 70.000 Yahûdî âlimini de esir edip Bâbil'e gönderdi. Esirler arasında Hz. Danyâl ve Hz. Üzeyir de vardı. Daha sonra İran Şâhı Brehmen Keyhüsrev'de Âsûrîleri bozguna uğratıp, esirleri serbest bıraktı. Mescid-i Aksâ'da ibâdet edenler çoğaldı. Daha sonra Kudüs, Romalıların eline geçti. Yahûdîler isyân edince, mîlâdın 135. senesinde Adriyan, Kudüs'ü tahrip ve Yahûdîleri katletti. Kaçanlar, her tarafa yayıldı. Gittikleri yerlerde Hıristiyanlardan çok zulüm gördüler. İslâmiyet zuhûr edince, huzûra ve râhata kavuştular. Bununla berâber, kendi soylarından olmadığı için, yalnız insaflı olanlarından veya âlimlerinden bâzısı dışında îmân etmediler.

Peygamber efendimiz, İsrâiloğulları ile ilgili hadîs-i şerîflerde buyurdu ki:

"Benî İsrâil, 71 fırkaya ayrılmıştı. Bunlardan 70'i Cehenneme gidip bir fırkası kurtulmuştur. Nasârâ da 72 fırkaya ayrılmıştı. 71'i Cehenneme gitmiştir. Bir zaman sonra benim ümmetim de 73 kısma ayrılır. Bunlardan 72'si Cehennem'e gidip, yalnız bir fırkası kurtulur. Cehennem'den kurtulan fırka, benim ve Ashâbımın gittiği yoldan gidenlerdir."

"Ümmetimin âlimleri, İsrâiloğulları'nın peygamberleri gibidir."