REYHANLIDA PKK PARMAGI



REYHANLI KATLİAMINDA PKK PARMAĞI

Reyhanlı’da hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara şifa ve ailelerine başsağlığı dilerim…

Olayın çok kısa bir sürede aydınlatılmasında (!) emeği geçenleri de tebrik ediyor, gözlerinden öpüyorum…

Ancak, olayı kısa sürede ve hiçbir kuşkuya yer vermeden (!) aydınlatan Tayyip, Beşir, Muammer, Sadullah, Bülent, Bekir ve Hüseyin’i öpmeme (!) rağmen kendilerine kesinlikle inanmadığımı da bilmenizi isterim…

Bu kişiler tarafından peşinen suçlu ilan edilen El Muhaberat, sıradan bir teşkilat değildir. El Muhaberat, Suriye devletinin istihbarat teşkilatıdır. Ortadoğu’daki diğer istihbarat teşkilatlarından oldukça farklıdır. Arkasında en bilinen adıyla (Rus gizli servisi) KGB vardır. Yani neredeyse tüm personeli KGB tarafından eğitilen El Muhaberat, AKP’lilerin 15-20 dakikada çözebileceği bir eylem yapmaz. Eğer Reyhanlı’daki katliamı El Muhaberat yaptı ve AKP’liler de tam kadro kısa sürede bunu deşifre ettilerse, El Muhaberat’ın kapısına kilit vurmasının zamanı gelmiş de geçiyor demektir. Ya da yukarıdaki zevat Türk milletini yanıltıyor demektir…

Kısacası, bana göre Reyhanlı’da Türk milletine bu büyük acıyı yaşatanlar AKP’lilerin dediği, benim de inanmadığım gibi El Muhaberat değildir! Tayyip ve AKP kimi işaret ediyorsa bu noktada onların yapmadığına olan inancım daha da artıyor. Bu bağlamda Suriye bu eylemi yapmaz demiyorum, yapsa ne olacak diyorum!

Bence Tayyip ve AKP gerçek failleri biliyor ve El Muhaberat ismini ortaya atarak asıl failleri gizliyor. Ancak burada şu soruya da cevap bulmak zorundayız: El Muhaberat ve Acilciler bu işi yapar mı? 

Yapar!

Hem de gözünü bile kırpmadan!

E, o halde asıl failler kim?

PKK!

Evet, asıl fail PKK! Reyhanlı katliamında kesinlikle PKK’nın parmağı var!

Baskın Oran’ı bilirsiniz!

Türk milletini AKP ve Tayyip adına, PKK açılımına razı etmek için, Tayyip tarafından “akil insan” olarak atanan profesör! Bu amaçla gittiği her yerde tepkilerle karşılaşınca, Türk milletini normal yollardan ikna edemeyeceğini anlamış olsa gerek, Reyhanlı saldırısından önce İzmir’de (özetle) “barış sürecinin sekteye uğraması halinde umudunu kaybetmiş bir PKK ile baş etmenin kolay olmayacağını ve PKK’nın her gün metro istasyonları ile AVM’leri patlatacağını” söylemişti! Cürete bakar mısınız? Türk milletini PKK isteklerine razı etmek için terörle tehdit ediyor. İşte bu noktada PKK, Baskın Oran’ın da dediği gibi şaka yapmadığını göstermek istemiş olabilir. Ve verilebilecek en kanlı mesajı da zaten diken üstünde oturan Reyhanlı’dan vermiştir… 

Şu an milletimiz (Reyhanlı hariç, çünkü onlar için bu günler korkunun bittiği günlerdir) büyük bir endişe ve şaşkınlık içerisindedir. Herkeste korku ile karışık bir bekleyiş var. Ya gerçekten Baskın Oran’ın dediği gibi metro ve AVM’ler havaya uçurulursa? Bu iddia ile Reyhanlı katliamını birleştirince, özellikle büyükşehirlerde yaşayan milyonlarca insanın yüreğine büyük bir korkunun düşmesi gayet normal…

İşte çekilme, silah bırakma, “barış” gibi palavralarla AKP, Tayyip ve güvenlik bürokrasisini kandıran PKK’nın istediği tam da budur!

AKP iktidarı boyunca terör marifetiyle her istediğini elde eden PKK, işi bir adım daha ileriye götürerek Reyhanlı üzerinden başta başbakan ve tüm AKP’liler olmak üzere tüm Türkiye’nin yüreğine korku saldı. Yani PKK bir taşla bir çok kuş vurdu! Hem katliam yaptı hem de işi Suriye’nin üzerine attı! 

Yine bir “akil insan” olan Yücel Sayman da önemli şeyler söyledi. Arada kaynamasın! Yücel Sayman, Reyhanlı katliamından sonra yaptığı “akil” açıklamada “Apo itinin serbest kalabileceğini” iddia etti. Eğer Baskın Oran’ın söyledikleri gerçek olursa, Yücel Sayman’ın da söyledikleri kısa zamanda gerçekleşir. Çünkü Tayyip ve AKP terör konusunda korkak bir politika izliyor! Suriye’ye göre polis ve ordu isyancılara karşı silah kullanıldığını açıklarken, AKP ve Tayyip’e göre onlar kurtuluş savaşçısı ve her istedikleri “demokrasi” adına derhal verilmelidir. 

Şimdi Türkiye’de ardı ardına bombaların patlatıldığını ve ardından bölücü hainlerin sokaklarda polis, asker ve sivilleri öldürdüğünü düşünün… Valla Tayyip iki gün içinde Esad’tan istediği her şeyi kendisi yapar ve ne isterlerse verir. Yeter ki “analar ağlamasın” der!

MİT-PKK ve Tayyip’in özel temsilcisi arasında Oslo’da yapılan görüşmelerde dönemin MİT müsteşar yardımcısı Afet Güneş PKK yetkilisine “metropolleri bombalarla doldurdunuz” diyordu. O halde MİT, PKK’nın elinde olan bombaların yerini bildiğine göre “Reyhanlı’yı kana bulayan bombaların nereden geldiği” sorusu geçersizdir! Şimdi biz şu soruya cevap arıyoruz: PKK bu bombaları MİT’e teslim etti mi? Yoksa MİT başarılı bir operasyon ile bu bombaları ele geçirdi mi?

Cevap veriyorum: Hayır!

Özetle: Reyhanlı katliamını, başında “bebek katili Apo” denen itin bulunduğu, katliamcılığı sabit olan PKK adlı terör örgütü yapmıştır! PKK’nın yaptığının ortaya çıkmaması için tüm hükümet güçleri ve yandaşları işbirliği içindedir! Çünkü gerçeği açıklayarak “PKK yaptı” deseler o koltuklarda bir saniye bile oturamazlar.

Son bir şey daha: Peki, PKK bu eylemi neden yapmış olabilir? Mesajın verildiği Tayyip, AKP ve MİT ile yapılan pazarlıklarda elini güçlendirmek, Apo’yu (Yücel Sayman’ın da dediği gibi) kısa sürede “özgürleştirmek” için. BDP’liler boşuna “Apo dahil herkes özgürleşecek” demiyor…
MUSTAFA BİROL CEVİZOĞLU
www.haberiniz.com.tr