Doğu Türkistan'a Çin İşkencesi 2

İdam
 
Kapitalizmi savunmakla suçlanan parti liderleri önce teşhir ediliyor, sonra da idam ediliyorlardı.

Görüldüğü gibi Mao, katliamlarını planlarken, öldürülecek kişinin herhangi bir suç işlemesini zorunlu görmüyordu. İnsanları öldürmeyi, sırf topluma vereceği korku açısından gerekli görüyor ve idamların sayısını bir "kota meselesi" olarak değerlendiriyordu. Bu düşüncenin bir diğer örneğini, "bir insanın ölümü trajedi, bir milyon insanın ölümü ise bir istatistiktir" sözüyle ünlü olan Stalin'de de bulmak mümkündür. Komünist Stalin'in "istatistiksel" cinayetleri sonucunda, 40 milyon masum insan hayatını yitirmiştir.

Mao da öldürülecek kişiler için ölüm emrini bizzat kendisi, yazılı olarak vermekten çekinmemiştir. 17 Ocak 1951 tarihli bir belgede, içlerinde Deng Xiaoping'in de bulunduğu yoldaşlarına şöyle talimat verir:
Hunan'ın batısındaki 21 bölgede 4.600 çete lideri, yerel direnişçi ve Koumintang ajanı öldürülmüştür. Bu yıl yerel otoriteler tarafından bir grup insanın daha öldürülmesi planlanmaktadır. Bu uygulamanın gerekli olduğuna inanıyorum... gerekirse daha büyük gruplar öldürmeliyiz... Büyük hamleler gerçekleştirmek, gerektiğinde öldürülmesi gereken tüm muhalişeri soğukkanlılıkla öldürebilmeyi gerektirir.29
Mao'nun hayatta olduğu ilk dönemlerde idamlar büyük bir hızla ve kimi zaman toplum önünde, kimi zaman da kimsenin haberi olmadan gerçekleştiriliyordu. Örneğin 1953'de Yang Pei isimli bir kadın kocasının idam edilmiş olduğunu, kocasından boşanmak için mahkemeye başvurduğunda öğrenmişti.
Deng döneminde de idamlar devam etti. Bu arada, idam edilen kişilere sıkılan kurşunların masrafının ailesinden karşılanması gibi, akıl almaz bir "tasarruf" tedbiri de uygulamaya kondu. Üstelik bu dönemde idamlar sayesinde devletin kar elde edeceği bir yol daha bulunmuştu: İdam edilen kişilerin organları satılığa çıkarılıyor, bu gelire devlet tamamen el koyuyordu.
Görüldüğü gibi günümüzün Kızıl Çin yöneticileri de, düzenli idamlar gerçekleştirirken, insanları çalışma kamplarında katlederken, aslında sözde "ebedi" önderleri Mao'nun izinden gitmektedirler.
Çin'de idamlar hala düzenli olarak geçekleştirilmektedir. Yıl boyunca gerçekleşen idamlarda tam olarak kaç kişinin hayatını kaybettiği ise, Çin hükümeti bu bilgiyi devlet sırrı olarak nitelendirdiği için, bilinmemektedir. Yine de genel bir fikir vermesi açısından bazı rakamlar şu şekilde aktarılabilir:
Uluslararası Af Örgütü'nün (Amnesty International) hazırladığı rapora göre 1994 yılında 2.050 kişi idam edilmiştir. Yalnızca 1995'in ilk yarısı için bu sayı 1.313'tür. 2000'li yıllara geldiğinde ise sayı daha artmıştır.30
2001 yılının ilk üç ayı içerisinde 1.781 kişi idam edilmiştir. Bu rakama idam edilmeyi bekleyen 2.960 kişi dahil değildir.31
Polis

Çin
1) Radikal 19.06.01--- 2)Takvim 07.07.01--- 3) Yeni Şafak 22.05.01---- 4)Cumhuriyet 22.05.01---5)Radikal 07.07.01
Bu sayı Çin'in dışında kalan dünya ülkelerinin son üç yılda idam ettikleri kişilerin toplam sayısından bile daha çoktur. Üstelik idam edilenler arasında 15-16 yaşında kız çocuklarından din adamlarına kadar çok çeşitli sosyal gruplardan insanlar bulunmaktadır. Bu insanların pek çoğunun ortak "suçu" ise kendi vatanlarında özgürce yaşama, konuşma, düşünce ve ibadet özgürlüğü gibi en doğal insan haklarına sahip olmayı talep etmektir. Oysa Çin hükümetinin gözünde hem adi suçlular hem de demokrasi yanlıları "karşı devrimci"dir. Yani olabilecek en ciddi suçu işlemektedirler. Bu nedenle basit suçlardan olduğu kadar düşünce suçları nedeniyle de pek çok kişi idam edilmektedir. Ayrıca günümüzde siyasi suçluların idam edilebilmesi için bazı yeni yöntemler geliştirilmiştir. Bu yöntemlerden en yaygın olanı ise, siyasi suçluların, düzmece adi suçlarla suçlanmalarıdır.

Komunizm
The New York Times gazetesinde yer alan "Çin'in Adalet Mekanizması: İşkence ve İdam" başlıklı haberde, dünyada en çok insanın idam edildiği ülkenin Çin olduğu aktarılmıştır. İdam edilecek kişiler önce sokaklarda dolaştırılmakta, sonra da halkın gözü önünde idam gerçekleştirilmektedir. İdam sırasında kullanılan kurşunun masrafı ise idam edilen kişinin ailesinden alınmaktadır.
Newyork Times


Çin yetkilileri, her zaman, halka göz dağı vermek ve hükümetin gücünü artırmak için idamın gerekli olduğunu düşünmüşlerdir. Bu nedenle de idam edilecek kişileri şehrin sokaklarında dolaştırarak ifşa etme ve daha sonra yine halkın gözü önünde idam etme yöntemini tercih etmektedirler. İdam edilecek kişi elleri kelepçeli olarak halkın önüne getirilir ve yüzü seyirciye dönük olarak tutulur. Boynundaki yaftada ise ismi ve suçu yazılıdır. Meydanlarda yaşanan bu vahşet sahneleri, televizyonlardan da canlı olarak yayınlanmaktadır.
1984 yılında Newsweek dergisinde toplu idam sahnelerinin resminin yayınlanmasının ardından uluslararası imajının zedeleneceğini düşünen Çin hükümeti, yeni bir genelge yayınlamış ve idam edilecek kişilerin sokaklarda dolaştırılması kuralını kaldırmıştır. Hatta sonraki yıllarda bu genelge, idam edilecek siyasi tutukluların idamlarının ailelerinden dahi saklı tutulması maddesi eklenerek genişletilmiştir. Bu genelgeler Çin'de siyasi idamların kalktığı değil, gözden uzak mekanlarda tüm hızıyla devam ettiği anlamına gelmektedir. Ayrıca 1989'da yaşanan Tiananmen olaylarından sonra iç politikaya dair endişeler, uluslararası imajın önüne geçmiş ve bu olayda yer alan muhalif isimlerin bir kısmı toplum önünde idam edilmiştir.
Time
The New York Times gazetesinde yer alan "Çin'in Adalet Mekanizması: İşkence ve İdam" başlıklı haberde, dünyada en çok insanın idam edildiği ülkenin Çin olduğu aktarılmıştır. İdam edilecek kişiler önce sokaklarda dolaştırılmakta, sonra da halkın gözü önünde idam gerçekleştirilmektedir. İdam sırasında kullanılan kurşunun masrafı ise idam edilen kişinin ailesinden alınmaktadır.
Newyork times
9 Eylül 2001 tarihli New York Times gazetesinin, "İşkence Çin'de Yeni İdam Dalgalarını Körüklüyor" başlıklı haberinde, işkence altında alınan ifadelerin neticesinde, günde 191 idamın gerçekleştirildiği belirtiliyor. Habere göre 2001 yılının Nisan ayından itibaren en az 3.000 kişi idam edilmiştir ve bu rakamın iki hatta üç katı kadar kişi de idam edilmeyi beklemektedir.

Newyork Times
9 Eylül 2001 tarihli New York Times gazetesinin, "İşkence Çin'de Yeni İdam Dalgalarını Körüklüyor" başlıklı haberinde, işkence altında alınan ifadelerin neticesinde, günde 191 idamın gerçekleştirildiği belirtiliyor. Habere göre 2001 yılının Nisan ayından itibaren en az 3.000 kişi idam edilmiştir ve bu rakamın iki hatta üç katı kadar kişi de idam edilmeyi beklemektedir.

Newyork Times
11 Mart 2001 tarihli New York Times'da yer alan "Bir Kardeşin Gözünden Çin'de idam" başlıklı makalede vergi borcunu ödemediği için kardeşinin gözleri önünde başının arkasından vurularak idam edilen Qui Xuanming'in hikayesi anlatılıyor.