Tonyukuk Yazıtı (Tonyukuk Abidesi)
Tonyukuk Yazıtı, Tonyukuk Kitabesi, Tonyukuk Abidesi
Birinci Taş (Batı Cephesi)
Transkripsiyon
1. Bilge Tonyuķuķ ben özüm Tabġaç ilinge kılındım. Türk budun Tabġaçķa körür erti. 2. Türk budun ķanın bulmayın Tabġaçda adrıldı ķanlandı. Ķanın ķodup Tabġaçķa yana içikdi. Tengri ança timiş erinç: Ķan birtim, 3. ķanıngın ķodup içikding. İçikdük üçün Tengri ölütmiş erinç. Türk budun çlti, yoķ boldı. Türk Sir budun yirinte 4. bod kalmadı.
Ida taşda ķalmışı ķubranıp yiti yüz boldı. İki ülügi atlıġ erti. Yiti yüz kişig 5. uduzuġma uluġı şad erti. Yaġ[ġ]ıl tidi. Yaġmışı ben ertim. Bilge Tonyuķuķ.
Kaġan mu ķılayın [aa] tidim. Saķındım. Toruk buķalı semiz buķalı arķada 6. böngser [bb], semiz buķa toruķ buķa tiyin bilmez ermiş tiyin ança saķındım. Anda kisre tengri bilig birtük üçün özüm ök kaġan ķıldım.[cc]
Bilge Tonyuķuķ Boyla Baġa Tarķan 7. birle İltiriş Ķaġan boluyın biriye Tabġaçıġ öngre Ķıtanyıġ yırıya Oġuzuġ öküş ök ölürti. Bilgesi çabışı ben ök ertim. Çoġay ķuzın Ķara Kumuġ olurur ertimiz.[1]
Günümüz Türkçesi
1. Ben Bilge Tonyukuk'um. Çin ülkesinde doğdum. Türk milleti Çin'de tutsak idi. 2. Türk milleti hanını bulmayınca Çin'den ayrıldı, han sahibi oldu. Hanını bırakıp yine Çin'e tutsak düştü. Tanrı şöyle demiş: Han verdim, 3. hanını bırakıp tutsak düştün. Tutsak düştüğün için Tanrı öldürdü. Türk milleti öldü, bitti, yok oldu. Türk Sır milletinin yerinde 4. boy kalmadı.
Ormanda, dışarıda kalmış olanlar toplanıp yedi yüz er oldular. İki bölüğü atlı idi, bir bölüğü yaya idi. Yedi yüz kişiyi 5. idare edenlerin büyüğü şad idi; danışman ol dedi, danışmanı ben oldum, Bilge Tonyukuk. (Şadı) kağan mı yapayım diye düşündüm. Arık boğa ile semiz boğa arkada 6. oldukça; semiz boğa mı, arık boğa mı bilinmezmiş diye düşündüm. Bunun üzerine, Tanrı akıl verdiği için onu ben kağan yaptım.
İlteriş Kağan olunca, Bilge Tonyukuk Boyla Baga Tarkan 7. ile İlteriş, güneyde Çinli'yi, doğuda Kıtay'ı, kuzeyde Oğuz'u pek çok öldürdüler. Danışmanı, yardımcısı ben idim.
Çogay'ın kuzeyi ile Kara Kum'da oturuyorduk.[2]
Birinci Taş (Güney Cephesi)
Transkripsiyon
1. Kiyik yiyü tabışġan yiyü oluruz ertimiz. Budun boġuzi toķ erti. Yaġımız tegre oçuķ teg erti, biz isig ertimiz.
Ança olurur erkli Oġuzdındın körüg kelti. 2. Körüg sabı antaġ: Toķuz Oġuz budun üze ķaġan olurtı tir. Tabġaçġaru Ķunı sengünüg ıdmış. Ķıtanyġaru Tongra Esimig ıdmış. Sab ança ıdmış: Azķınya Türk [budun?] 3. yorıyur ermiş, kaġanı alp ermiş, ayġuçısı bilge ermiş, ol iki kişi bar erser sini Tabġaçıġ ölürteçi tir men, öngre Ķıtanyıġ ölürteçi tir men, bini Oġuzuġ 4. ölürteçi ök tir men, Tabġaç biridin yan teg, Ķıtany öngdşn yan teg, ben yırıdınta yan tegeyin, Türk Sir budun yirinte idi yonmazun, usar idi yoķ ķılalım [dd] 5. tir men.
Ol sabıġ eşidip tüm udısıķım kelmedi, küntüz olursıķım kelmedi. Anda ötrü kaġanıma ötüntüm. Ança ötüntüm: Tabġaç Oġuz Ķıtany bu üçegü ķabış[ş]ar 6. ķaltaçı biz. Öz içi taşın tutmış teg biz. Yuyķa erkli tupulġaı uçuz ermiş, yinçge erklig üzgeli Yuyķa ķalın bolsar tupulġuluķ alp ermiş. Yinçge 7. yoġun bolsar üzgülük alp ermiş. Öngre Ķıtanyda biriye Tabġaçda ķurıya ķurıdınta yırıya Oġuzda iki üç bing sümüz kelteçemiz bar mu ne? Ança ötüntüm. 8. Ķaġanım [ben] özüm Bilge Tonyuķuķ ötüntük ötünçümün eşidü birti. Könglüngçe uduz tidi. Kök Öngüg yoġuru Ötüken yaşġaru uduztum. İngek kölükün Toġlada Oġuz kelti. 9. [Süsi üç bing] ermiş. Biz iki bing ertimiz. Süngüşdümüz. Tengri yarlıķadı, yanydımız. Ögüzke tüşdi. Yanyduķ yolda yime ölti kök.
Anda ötrü Oġuz ķopun kelti. 10. Türk budunuġ Ötüken yirke ben özüm Bilge Tonyuķuķ Ötüken yirig ķonmış tiyin eşidip biriyeki budun ķurıyaķı öngreķi budun kelti.[1]
Günümüz Türkçesi
1. Geyik yiyerek, tavşan yiyerek oturuyorduk. Milletin karnı tok idi. Düşmanımız çevremizde ocak gibi idi, biz ateş idik.
Böyle otururken Oğuz'dan casus geldi. 2. Casusun sözü şöyle idi: Dokuz Oğuz boyu üzerine kağan oturmuş; Çin'e Kunı Sengün'ü göndermiş; Kıtay'a Tongra Esim'i göndermiş. Şu haberi göndermiş: Azıcık Türk (Köktürk) boyu 3. var; fakat kağanı yiğit, danışmanı bilgili. Bu iki kişi var oldukça seni, Çinliyi öldürecek, diyorum; doğuda Kıtay'ı öldürecek, diyorum; beni, Oğuz'u 4. mutlaka öldürecek diyorum. Çinli, sen güney yönünden saldır; Kıtay, sen doğu yönünden saldır; ben de kuzey yönünden saldırayım; Türk Sır boyunun yerinde hiç kimse kalmasın; mümkünse hepsini yok edelim, 5. diyorum.
Bu haberi işitince gece uyuyasım gelmedi, gündüz oturasım gelmedi. Bunun üzerine kağanıma arza çıktım. Şunu arz ettim: Çinli, Oğuz, Kıtay... bu üçü birleşirse 6. biz kalırız. Dıştan sarılmış gibiyiz. Yufka iken delmek kolay imiş, ince iken koparmak kolay. Yufka kalın olsa delmek zor imiş, ince 7. yoğun olsa koparmak zor. Doğuda Kıtay'dan, güneyde Çin'den, batıda batılılardan, kuzeyde Oğuz'dan gelecek iki üç bin askerimiz var mı acaba? Böyle arz ettim. 8. Kağanım, ben Bilge Tonyukuk'un arzını işitti, gönlünce idare et dedi. Kök Öng'ü çiğneyerek Ötüke ormanına doğru orduyu sevkettim. İnek ve yük arabalarıyla Togla'da Oğuz geldi. 9. Üç bin askeri varmış. Biz iki bin idik. Savaştık. Tanrı yarlığadı, yendik. Irmağa döküldüler. Pek çoğu da dağıttığımız yerde öldü.
Ondan sonra Oğuz tamamıyla geldi. 10. Türk milletini Ötüken yerine, beni, Bilge Tonyukuk'u Ötüken yerine yerleşmiş diye işiten güneydeki millet; batıdaki, kuzeydeki, doğudaki millet geldi.[2]
Birinci Taş (Doğu Cephesi)
Transkripsiyon
1. İki bing ertimiz. [İki] süm[üz b]oldı. Türk budun ķ[ılınġalı] Türk kaġan olurġalı Şantung balıķ[ķ]a taluy ögüzke tegmiş yoķ ermiş. Ķaġanıma ötünüp sü iltdim. 2. Şantung balıķ[ķ]a taluy [ögüzk]e tegürtüm. Üç otuz balıķ sıdı. Usın bunda ıtu yurtda yatu ķalur erti.
Tabġaç ķaġan yaġımız erti. On oķ ķaġanı yaġımız erti. 3. Art[uķı Ķırķız] küç[lüg ķaġan yaġımız] boldı. Ol üç ķaġan ögleşip Altun yış üze ķabışalım timiş. Ança ögleşmiş: Öngre Türk ķaġanġaru sülelim timiş. Angaru sülemeser ķaçan [n]eng erser ol bizni, 4. [ķağanı alp ermiş] ayġunçısı bilge ermiş, ķaçan [e]eng erser ölürteçi kök. Üçegün ķabışıp sülelim, idi yoķ ķılalım [d] timiş. Türgiş ķaġan ança timiş: Bening budunum anda erür timiş. 5 [Türk budunı yime] bulġnç
Ol sabın eşidip tün yime udısıķım kelmez erti, kün yime olursıķım kelmez erti. Anda saķındıma. 6. [İlk Ķırķızķ]a sü[les]er [yig er]miş tidim. Kögmen yolı bir ermiş. Tumuş tiyin eşidip bu yolun yorusar yaramaçı tidim. Yirçi tiledim. Çölgi Az eri bultum. 7. Eşit[t]im: Az yir y[olı?] Anı b[irle.....er]miş, bir at oruķı ermiş, anın barmış. Angar aytıp bir atlıġ barmış tiyin ol yolun yorısar unç tidim. Saķındım. Ķaġanıma... [1]
Günümüz Türkçesi
1. İki bin idik. İki ordumuz oldu. Türk milleti yaratılalı, Türk kağanı tahta oturalı Şantung şehrine, denize ulaşmış olan yok imiş. Kağanıma arz edip ordu gönderdim. 2. Şantung şehrine, denize ulaştırdım. Yirmi üç şehir zaptettiler. Uykularını burada bırakıp seferde yatıp kalktılar.
Çin kağanı düşmanımız idi. On Ok kağanı düşmanımız idi. 3. Kırgızların güçlü kağanı da düşmanımız oldu. Bu üç kağan anlaşıp Altun ormanında birleşelim demişler. Şöyle anlaşmışlar: Doğuda Türk kağanına doğru sefere çıkalım demişler. Eğer biz üzerine yürümezsek, eninde sonunda o bizi, 4. kağanı yiğit, danışmanı bilgili olduğu için, eninde sonunda o bizi mutlaka öldürecektir. Üçümüz birleşip üzerine yürüyelim, hepsini yok edelim demişler. Türgiş kağanı şöyle demiş: Benim milletim oradadır demiş, 5. Türk (Kök-türk) boyu yine karışıklık içindedir, Oğuz'u yine dardadır demiş.
Bu sözleri işitince gece yine uyuyasım gelmiyordu, gündüz yine oturasım gelmiyordu. O zaman düşündüm. 6. İlkin Kırgız üzerine yürüsek daha iyi olur dedim. Kögmen yolu tek imiş; kapanmış diye işitip bu yoldan yürümek olmaz dedim. Kılavuz istedim. Çöllü Az eri buldum. 7. Az ülke (sinde), Anı bel (inde bir yol var) mış; bir at yolu imiş, onunla gitmiş. Onunla konuşup bir atlının gitmiş olduğunu öğrenince bu yolla gitmek mümkün dedim. Düşündüm ve kağanıma;... [2]
Birinci Taş (Kuzey Cephesi)
Transkripsiyon
1. ...ötüntüm. Sü yorıtdım. At altın tidim. Aķ termil keçe oġurķalatdım. At üze bintüre ķarıġ sökdüm. Yoķaru at yete yadaġın ıġaç tutunu aġturdum. Öngreki er 2. yoġuru [ıdıp]ı bar baş aşdımız. Yubulu intimiz. On tünke yantaķı tuġ ebirü bardımız. Yirçi yir yangılıp boġuzlandıç Bungadıp ķaġan yeli kör timiş. 3. Anı subķ[a] bard[ımız]. Ol sub ķodı bardımız. Aşanġalı tüşürtümüz. Atıġ ıķa bayur ertimiz.
Kün yime tün yime yelü bardımız. Ķırķızıġ uķa basdımız. 4. [Usın] süngügün açdımız. Ķanı süsi tirilmiş. Süngüşdümüz, sançdımız. Ķanın ölürtümüz. Ķaġanķa Ķırķız budunı ebirü keltimiz.5. Ķırķızda yandımız. Türgiş kaġanda körüg kelti. Sabı anteg: Öngdin ķaġanġaru sü yorılım timiş, yorımasar bizni, ķaġanı alp ermiş, ayġuçısı bilge ermiş,ķaçan [n]eng erser 6. bizni ölürteçi kök timiş. Türgiş ķaġanı taşıķmış tidi. On Oķ budunı ķalısız taşıķmış tir. Tabġaç süsi bar ermiş.
Ol sabıġ eşidip ķaġanım ben ebgerü tüşeyin tidi. 7. Ķatun yoķ bolmış erti. Anı yoġlatayın tidi. Sü barıng tidi, Altun yışda olurung tidi. Sü başı İnel Ķaġan Tarduş şad barzun tidi. Bilge Tonyuķuķ[ķ]a banga aydı: 8. Bu sü ilt tidi. Kıyınıġ könglüngçe ay. Ben sanga ne ayayın tidi. Kelir erser kür ökülür, kelmez erser tılıġ sabıġ alı olur tidi.
Altun yışda olurtumuz. 9. Üç körüg kişi kelti. Sabı bir: Ķaġan sü taşıķdı, On Oķ süsi ķalısız taşıķdı tir. Yarış yazıda tirilelim timiş. Ol sabıġ eşidip kaġanġaru ol sabıġ ıtım. Ķanda yan sabıġ yana 10. kelti. Olurung tiyin timiş. Yelme ķarġu edgüti urġıl, basıtma timiş.
Bög[ü] Ķaġan bangaru ança yıdmış. Apa tarķanġaru içre sab ıdmış: Bilge Tonyuķuķ anyıġ ol, üz ol, angılur. 11. Sü yorılım tideçi, unamang.
Ol sabıġ eşidip sü yotıtdım. Altun yışıġ yolsuzun aşdımız. İrtiş ögüzüg keçiksizin keçdimiz. Tün ķatdımız. Bolçuķa tang öntürü tegdimiz. [1]
Türkiye Türkçesi
1. ...arz ettim.
Ordu yürüttüm. At in dedim. Ak Termil'i geçince at bindirdim. At üzerine bindirip karı söktürdüm. Sonra atları yedeğe aldırıp yaya olarak ve ağaçlara tutuna tutuna yukarı çıkarttım. Öndeki eri 2. çapraz yürüterek ağaç olan tepeyi aştık. Yuvarlanarak indik. On gecede yandaki engeli dolaşarak gittik. Kılavuz yeri şaşırıp boğazlandı. Bunalıp "kağan, yetiş" demiş. 3. Anı suyuna vardık. O sudan aşağı gittik. Yemek için attan iniyor, atı ağaca bağlıyorduk.
Gece gündüz dört nala gittik. Kırgızları uykuda bastık. 4. Uykularını mızrakla açtık. Hanı, ordusunu topladı; savaştık ve yendik. Hanlarını öldürdük. Kırgız boyu kağana teslim oldu, baş eğdi. 5. Geri döndük, Kögmen ormanını dolaşarak geldik. Kırgız’dan döner dönmez Türgiş kağanından casus geldi. Haberi şöyle idi: Doğudan kağana sefer edelim. Biz yürümezsek onlar bizi, kağanı yiğit, danışmanı bilgili olduğu için eninde sonunda onlar 6. bizi mutlaka öldürecek, demiş. Casus, türgiş kağanı çıkmış dedi, On Ok boyu eksiksiz çıkmış dedi: Çin ordusu da varmış.
Bu haberi işittiğimiz sırada 7. Katun (kraliçe) vefat etmişti. Kağanım, ben eve ineyim, onun yoğ törenini yapayım dedi. Orduya; “gidin Altun ormanında oturun” dedi. “Ordunun başında İni İl Kağan, Tarduş şadı gitsin” dedi. Bilge Tonyukuk’a, bana şunları söyledi: 8. “Bu orduyu ilet” dedi, “ben sana ne söyleyeyim. Kararı istediğin gibi ver” dedi; “gelirse göreceği var, gelmezse haberciyi ve haberi alarak otur” dedi.
Altun ormanında oturduk. 9. Üç casus geldi. Haberleri bir: Kağan orduyu çıkardı. On Ok eksiksiz çıktı. Yarış ovasında toplanalım demişler. Bu haberi işitince haberi kağana yolladım. Handan haber 10. geldi: “Oturun, öncüyü ve nöbetçiyi iyice düzenleyin, baskın yapmayın” demiş.
Bögü Kağan bana böyle haber yollamış. Apa Tarkan’a ise gizli haber göndermiş. Bilge Tonyukuk kötüdür, kindardır; yanılır; 11. orduyu yürütelim diyecek; kabul etmeyin.
Bu haberi işitince ordu yürüttüm. Altun ormanını yol olmaksızın aştık. İrtiş ırmağını geçit olmaksızın geçtik. Gece de yol aldık ve Bolçu’ya şafak sökerken ulaştık.[2]
İkinci Taş (Batı Cephesi)
Transkripsiyon
1. Tılıġ kelürti. Sabı antaġ: Yarış yazıda on tümen sü tirilti tir. Ol sabıġ eşidip begler ķop[un] 2. yanalım, arıġ ubutı yig idi. Ben ança tir men, ben Bilge Tonyuķuķ: Altun yışıġ aşa keltimiz. İrtiş özügüg 3. keçe keltimiz. Kelmişi alp tidi, tuymadı. Tengri Umay ıduķ yir sub basa birti- erinç. Neke tezer biz? 4. Öküş tiyin neke ķorkur biz? Az tiyin ne basınalım? Tegelim tidim.
Tegdimiz, yulıdımız.
İkinti kün 5. örtçe ķızıp kelti. Süngüşdümüz. Bizinte iki uçı sıngarça artuķ erti. Tengri yarlıķaduķ üçün öküş tiyin 6. ķorķmadımız, süngüşdümüz. Tarduş şadra udı yanydımız. Ķaġanın tutdumuz. Yabġusın şadın 7. anda ölürti. Eligçe er tutdumuz.
Ol Oķ tün budunın sayu ıtımız. Ol sabıġ eşidip On Oķ begleri budunı ķop 8. kelti, yükünti. Keligme beglerin budunın iti yıġıp, azça budun tezmış erti, On Oķ süsin sületdim. 9. Biz yime süledimiz.Anı er[t]imiz. Yinçü özügüg keçe Tinsi oġlı aytıġma bengilik Ek taġıġ erti[rtüm]. [1]
Türkiye Türkçesi
1. Haberciyi getirdiler. Sözü şöyle idi: Yarış ovasında yüz bin asker toplandı dedi. Bu sözü işitince beğler, hep birlikte 2. geri dönelim, zayıfın utancı daha iyidir dediler. Ben şöyle dedim; ben, Bilge Tonyukuk: Altun Ormanını aşarak geldik, İrtiş ırmağını 3. geçerek geldik. Gelenler yiğit dediler duymadılar; tanrı, Umay, mukaddes yer su üzerine çöküverdi. Niçin kaçıyoruz? 4. Çok diye niçin korkuyoruz? Azız diye niçin kendimizi küçümsüyoruz? Hücum edelim dedim.
Hücum ettik ve yağmaladık.
İkinci gün 5. ateş gibi kızıp geldiler. Savaştık. Bizden iki ucu, yarısı fazla idi. Tanrı yarlığadığı için çok diye 6. korkmadık ve savaştık. Tarduş şadına kadar kovalayıp dağıttık. Kağanını tuttuk; yabgusunu, şadını 7. orada öldürdük. Elli kadar er yakaladık.
Hem o gece halkına haber gönderdik. O haberi işitip On Ok beğleri, halkı hep 8. geldi, baş eğdi. Halkın birazı kaçmıştı. Gelen beğleri ve halkı düzenleyip toplayarak, On Ok ordusunu yürüttüm. 9. Biz de yürüdük. Anı’yı geçtik. İnci ırmağını geçerek Tinsi oğlu denen ebedi Ek dağını aşırdım.[2]
İkinci Taş (Güney Cephesi)
Tranksripsiyon
Temir Ķapıġķa tegi irtimiz. Anda yandurtumuz. İnel Ķaġanķa [anyıp ..........t saka?] Tezik toķar [s..in..........] 2. anda berüki Suķ başlıġ Soġdaķ budun ķop kelti, yükünti [.......].
Türk budun Temir Ķapıġķa Tinsi Oġli 3. Tinsi Oġlı aytıġma taġķa tegmiş idi yoķ ermiş. Ol yirte ben Bilge Tonyuķuk tegürtük üçün 4. sarıġ altun ürüng gümüş ķız ķuduz egri tebi aġı bungsuz kelürti. İltiriş Ķaġan bilgesin içün 5. alpın üçün Tabġaçķa yiti yigirmi süngüşdi, Ķıtanyķa yiti süngüşdi, Oġuzķa biş süngüşdi. Anda ayguçı[sı] 6. yime ben ök ertim, yaġıçısı yime ben ök ertim. İltiriş Ķaġanķa Türk Bögü Ķaġanķa Türk Bilge Ķaġanķa.[1]
Türkiye Türkçesi
1. Demir Kapı’ya kadar gittik. Oradan geri döndük. İni İl Kağan’a... Tacikler, Toharlar... 2. ondan berideki Suk başlı Soğdak kavmi hep gelip baş eğdi.
Türk milletinin Demir Kapı’ya, Tinsi Oğlu 3. denen dağa ulaştığı hiç vâki değildi. O yere, ben Bilge Tonyukuk ulaştırdığım için 4. sarı altın, beyaz gümüş, kızıl yak öküzü, eğri deve, mal sıkıntısızca getirdik.
İlteriş kağan, bilgisinden dolayı, 5. yiğitliğinden dolayı Çin ile on yedi defa savaştı. Kıtaylarla yedi defa savaştı. Oğuzlarla beş defa savaştı. Bu savaşlarda da danışmanı hep ben idim. Kumandanı da 6. yine ben idim. İlteriş Kağan’a, Türk’ün hakim kağanına, Türk’ün bilgili kağanına.[2]
İkinci Taş (Doğu Cephesi)
Transkripsiyon
1. Ķapķan Ķaġan [yiti] otuz yaşķa [..........] anda .......... erti] Ķapķan Ķaġan olurtı. Tün udımatı 2. küntüz olurmatı. Kızıl ķanım töküti ķara terim yügürti işig küçüg birtim ök. Uzun yelmeg yime ıtım oķ. 3. Arkuy ķarġuġ ulġartdım ok. Yanıġma yaġıġ kelürir ertim. Ķaġanımın sü iltdimiz. Tengri yarlıķazu 4. bu Türk budun ara yaraķlıġ yaġıġ yeltürmedim, tögünlük atıġ yügürtmedim. İltiriş Ķaġan ķazġanmasar 5. udu ben özüm ķazġanmasar, il yime budun yime yoķ erteçi erti. Ķazġantuķın üçün udu özüm ķazġantuķum üçün 6. il yime il boldı, budun yime budun boldı.
Özüm ķarı boldum, uluġ boldum. Neng yirdeki ķaġanlıġ budunķa 7. büntegi bar erser ne bungı bar erteçi ermiş.
8. Türk Bilge Ķaġan ilinge bititdim. Ben Bilge Tonyuķuk.[1]
Türkiye Türkçesi
1. Kapgan Kağan... Gece uyumadı, 2. gündüz oturmadı. Kızıl kanımı dökerek, kara terimi akıtarak işimi gücümü hep ona verdim. Öncüleri yine uzaklara gönderdim; 3. hisarları, gözcüleri çoğalttım; basılan düşmanı getirdim; kağanım ile seferlere çıktık. Tanrı korusun, 4. bu Türk milletinin içinde silahlı düşman dolaştırmadım, damgalı at koşturtmadım. İlteriş Kağan kazanmasaydı, 5. onun ardından ben kazanmasaydım il yine, millet yine yok olacaktı. O kazandığı için, ardından ben kazandığım için 6. il yine il oldu, millet yine millet oldu.
Ben artık yaşlandım, kocadım. Herhangi bir yerdeki kağan 7. sahibi bir millete benim gibisi olsa ne sıkıntıları olabilir?
8. Türk Bilge Kağan ilinde yazdırdım. Ben Bilge Tonyukuk.[2]
İkinci Taş (Kuzey Cephesi)
Transkripsiyon
1. İltiriş Ķaġan ķazganmasar, yok erti erser, ben özüm Bilge Tonyuķuķ ķazġanmasar, ben yok ertim erser. 2. Ķapķan Ķaġan Türk Sir budun yirinte bod yime budun yime kişi yime idi yoķ erteçi erti. 3. İltiriş Ķaġan Bilge Tonyuķuķ ķazganduķ üçün Ķapķan Ķaġan Türk Sir Budun yoridıķı bu. 4. Türk Bilge Ķaġan Türk Sir budunuġ igidü olurur.[1]
Türkiye Türkçesi
1. İlteriş Kağan kazanmasa, yok olsa idi, ben kendim, Bilge Tonyukuk, Kazanmasam, ben yok olsa idim, 2. Kapgan Kağan'ın Türk Sir milletinin yerinde boy da, millet de, insan da hep yok olacaktı. 3. İltiriş Kağan, Nilge Tonyukuk kazamdığı için Kapgan Kağan'ın Türk Sir milletinin yürüdüğü bu.......... 4. Türk Bilge Kağan'ı Türk Sir milletini, Oğuz milletini besleyip oturuyor.[2]
Dipnotlar
[aa] ķısayın.
[bb] ıraķda büngser, (veya) arķada bilser, ıraķda bilser.
[cc] ķısdım.
[dd] ķısalım.
Kaynaklar
[1] Prof. Dr. Muharrem Ergin, "Orhun Abideleri", Boğaziçi Yayınları, 12.Baskı.
[2] www.dilimiz.com/dil/tonyukukyaziti.htm
Tonyukuk Yazıtı, Tonyukuk Kitabesi, Tonyukuk Abidesi
Birinci Taş (Batı Cephesi)
Transkripsiyon
1. Bilge Tonyuķuķ ben özüm Tabġaç ilinge kılındım. Türk budun Tabġaçķa körür erti. 2. Türk budun ķanın bulmayın Tabġaçda adrıldı ķanlandı. Ķanın ķodup Tabġaçķa yana içikdi. Tengri ança timiş erinç: Ķan birtim, 3. ķanıngın ķodup içikding. İçikdük üçün Tengri ölütmiş erinç. Türk budun çlti, yoķ boldı. Türk Sir budun yirinte 4. bod kalmadı.
Ida taşda ķalmışı ķubranıp yiti yüz boldı. İki ülügi atlıġ erti. Yiti yüz kişig 5. uduzuġma uluġı şad erti. Yaġ[ġ]ıl tidi. Yaġmışı ben ertim. Bilge Tonyuķuķ.
Kaġan mu ķılayın [aa] tidim. Saķındım. Toruk buķalı semiz buķalı arķada 6. böngser [bb], semiz buķa toruķ buķa tiyin bilmez ermiş tiyin ança saķındım. Anda kisre tengri bilig birtük üçün özüm ök kaġan ķıldım.[cc]
Bilge Tonyuķuķ Boyla Baġa Tarķan 7. birle İltiriş Ķaġan boluyın biriye Tabġaçıġ öngre Ķıtanyıġ yırıya Oġuzuġ öküş ök ölürti. Bilgesi çabışı ben ök ertim. Çoġay ķuzın Ķara Kumuġ olurur ertimiz.[1]
Günümüz Türkçesi
1. Ben Bilge Tonyukuk'um. Çin ülkesinde doğdum. Türk milleti Çin'de tutsak idi. 2. Türk milleti hanını bulmayınca Çin'den ayrıldı, han sahibi oldu. Hanını bırakıp yine Çin'e tutsak düştü. Tanrı şöyle demiş: Han verdim, 3. hanını bırakıp tutsak düştün. Tutsak düştüğün için Tanrı öldürdü. Türk milleti öldü, bitti, yok oldu. Türk Sır milletinin yerinde 4. boy kalmadı.
Ormanda, dışarıda kalmış olanlar toplanıp yedi yüz er oldular. İki bölüğü atlı idi, bir bölüğü yaya idi. Yedi yüz kişiyi 5. idare edenlerin büyüğü şad idi; danışman ol dedi, danışmanı ben oldum, Bilge Tonyukuk. (Şadı) kağan mı yapayım diye düşündüm. Arık boğa ile semiz boğa arkada 6. oldukça; semiz boğa mı, arık boğa mı bilinmezmiş diye düşündüm. Bunun üzerine, Tanrı akıl verdiği için onu ben kağan yaptım.
İlteriş Kağan olunca, Bilge Tonyukuk Boyla Baga Tarkan 7. ile İlteriş, güneyde Çinli'yi, doğuda Kıtay'ı, kuzeyde Oğuz'u pek çok öldürdüler. Danışmanı, yardımcısı ben idim.
Çogay'ın kuzeyi ile Kara Kum'da oturuyorduk.[2]
Birinci Taş (Güney Cephesi)
Transkripsiyon
1. Kiyik yiyü tabışġan yiyü oluruz ertimiz. Budun boġuzi toķ erti. Yaġımız tegre oçuķ teg erti, biz isig ertimiz.
Ança olurur erkli Oġuzdındın körüg kelti. 2. Körüg sabı antaġ: Toķuz Oġuz budun üze ķaġan olurtı tir. Tabġaçġaru Ķunı sengünüg ıdmış. Ķıtanyġaru Tongra Esimig ıdmış. Sab ança ıdmış: Azķınya Türk [budun?] 3. yorıyur ermiş, kaġanı alp ermiş, ayġuçısı bilge ermiş, ol iki kişi bar erser sini Tabġaçıġ ölürteçi tir men, öngre Ķıtanyıġ ölürteçi tir men, bini Oġuzuġ 4. ölürteçi ök tir men, Tabġaç biridin yan teg, Ķıtany öngdşn yan teg, ben yırıdınta yan tegeyin, Türk Sir budun yirinte idi yonmazun, usar idi yoķ ķılalım [dd] 5. tir men.
Ol sabıġ eşidip tüm udısıķım kelmedi, küntüz olursıķım kelmedi. Anda ötrü kaġanıma ötüntüm. Ança ötüntüm: Tabġaç Oġuz Ķıtany bu üçegü ķabış[ş]ar 6. ķaltaçı biz. Öz içi taşın tutmış teg biz. Yuyķa erkli tupulġaı uçuz ermiş, yinçge erklig üzgeli Yuyķa ķalın bolsar tupulġuluķ alp ermiş. Yinçge 7. yoġun bolsar üzgülük alp ermiş. Öngre Ķıtanyda biriye Tabġaçda ķurıya ķurıdınta yırıya Oġuzda iki üç bing sümüz kelteçemiz bar mu ne? Ança ötüntüm. 8. Ķaġanım [ben] özüm Bilge Tonyuķuķ ötüntük ötünçümün eşidü birti. Könglüngçe uduz tidi. Kök Öngüg yoġuru Ötüken yaşġaru uduztum. İngek kölükün Toġlada Oġuz kelti. 9. [Süsi üç bing] ermiş. Biz iki bing ertimiz. Süngüşdümüz. Tengri yarlıķadı, yanydımız. Ögüzke tüşdi. Yanyduķ yolda yime ölti kök.
Anda ötrü Oġuz ķopun kelti. 10. Türk budunuġ Ötüken yirke ben özüm Bilge Tonyuķuķ Ötüken yirig ķonmış tiyin eşidip biriyeki budun ķurıyaķı öngreķi budun kelti.[1]
Günümüz Türkçesi
1. Geyik yiyerek, tavşan yiyerek oturuyorduk. Milletin karnı tok idi. Düşmanımız çevremizde ocak gibi idi, biz ateş idik.
Böyle otururken Oğuz'dan casus geldi. 2. Casusun sözü şöyle idi: Dokuz Oğuz boyu üzerine kağan oturmuş; Çin'e Kunı Sengün'ü göndermiş; Kıtay'a Tongra Esim'i göndermiş. Şu haberi göndermiş: Azıcık Türk (Köktürk) boyu 3. var; fakat kağanı yiğit, danışmanı bilgili. Bu iki kişi var oldukça seni, Çinliyi öldürecek, diyorum; doğuda Kıtay'ı öldürecek, diyorum; beni, Oğuz'u 4. mutlaka öldürecek diyorum. Çinli, sen güney yönünden saldır; Kıtay, sen doğu yönünden saldır; ben de kuzey yönünden saldırayım; Türk Sır boyunun yerinde hiç kimse kalmasın; mümkünse hepsini yok edelim, 5. diyorum.
Bu haberi işitince gece uyuyasım gelmedi, gündüz oturasım gelmedi. Bunun üzerine kağanıma arza çıktım. Şunu arz ettim: Çinli, Oğuz, Kıtay... bu üçü birleşirse 6. biz kalırız. Dıştan sarılmış gibiyiz. Yufka iken delmek kolay imiş, ince iken koparmak kolay. Yufka kalın olsa delmek zor imiş, ince 7. yoğun olsa koparmak zor. Doğuda Kıtay'dan, güneyde Çin'den, batıda batılılardan, kuzeyde Oğuz'dan gelecek iki üç bin askerimiz var mı acaba? Böyle arz ettim. 8. Kağanım, ben Bilge Tonyukuk'un arzını işitti, gönlünce idare et dedi. Kök Öng'ü çiğneyerek Ötüke ormanına doğru orduyu sevkettim. İnek ve yük arabalarıyla Togla'da Oğuz geldi. 9. Üç bin askeri varmış. Biz iki bin idik. Savaştık. Tanrı yarlığadı, yendik. Irmağa döküldüler. Pek çoğu da dağıttığımız yerde öldü.
Ondan sonra Oğuz tamamıyla geldi. 10. Türk milletini Ötüken yerine, beni, Bilge Tonyukuk'u Ötüken yerine yerleşmiş diye işiten güneydeki millet; batıdaki, kuzeydeki, doğudaki millet geldi.[2]
Birinci Taş (Doğu Cephesi)
Transkripsiyon
1. İki bing ertimiz. [İki] süm[üz b]oldı. Türk budun ķ[ılınġalı] Türk kaġan olurġalı Şantung balıķ[ķ]a taluy ögüzke tegmiş yoķ ermiş. Ķaġanıma ötünüp sü iltdim. 2. Şantung balıķ[ķ]a taluy [ögüzk]e tegürtüm. Üç otuz balıķ sıdı. Usın bunda ıtu yurtda yatu ķalur erti.
Tabġaç ķaġan yaġımız erti. On oķ ķaġanı yaġımız erti. 3. Art[uķı Ķırķız] küç[lüg ķaġan yaġımız] boldı. Ol üç ķaġan ögleşip Altun yış üze ķabışalım timiş. Ança ögleşmiş: Öngre Türk ķaġanġaru sülelim timiş. Angaru sülemeser ķaçan [n]eng erser ol bizni, 4. [ķağanı alp ermiş] ayġunçısı bilge ermiş, ķaçan [e]eng erser ölürteçi kök. Üçegün ķabışıp sülelim, idi yoķ ķılalım [d] timiş. Türgiş ķaġan ança timiş: Bening budunum anda erür timiş. 5 [Türk budunı yime] bulġnç
- l [timi]ş, Oġuzı yime tarķınç ol tyimiş.
Ol sabın eşidip tün yime udısıķım kelmez erti, kün yime olursıķım kelmez erti. Anda saķındıma. 6. [İlk Ķırķızķ]a sü[les]er [yig er]miş tidim. Kögmen yolı bir ermiş. Tumuş tiyin eşidip bu yolun yorusar yaramaçı tidim. Yirçi tiledim. Çölgi Az eri bultum. 7. Eşit[t]im: Az yir y[olı?] Anı b[irle.....er]miş, bir at oruķı ermiş, anın barmış. Angar aytıp bir atlıġ barmış tiyin ol yolun yorısar unç tidim. Saķındım. Ķaġanıma... [1]
Günümüz Türkçesi
1. İki bin idik. İki ordumuz oldu. Türk milleti yaratılalı, Türk kağanı tahta oturalı Şantung şehrine, denize ulaşmış olan yok imiş. Kağanıma arz edip ordu gönderdim. 2. Şantung şehrine, denize ulaştırdım. Yirmi üç şehir zaptettiler. Uykularını burada bırakıp seferde yatıp kalktılar.
Çin kağanı düşmanımız idi. On Ok kağanı düşmanımız idi. 3. Kırgızların güçlü kağanı da düşmanımız oldu. Bu üç kağan anlaşıp Altun ormanında birleşelim demişler. Şöyle anlaşmışlar: Doğuda Türk kağanına doğru sefere çıkalım demişler. Eğer biz üzerine yürümezsek, eninde sonunda o bizi, 4. kağanı yiğit, danışmanı bilgili olduğu için, eninde sonunda o bizi mutlaka öldürecektir. Üçümüz birleşip üzerine yürüyelim, hepsini yok edelim demişler. Türgiş kağanı şöyle demiş: Benim milletim oradadır demiş, 5. Türk (Kök-türk) boyu yine karışıklık içindedir, Oğuz'u yine dardadır demiş.
Bu sözleri işitince gece yine uyuyasım gelmiyordu, gündüz yine oturasım gelmiyordu. O zaman düşündüm. 6. İlkin Kırgız üzerine yürüsek daha iyi olur dedim. Kögmen yolu tek imiş; kapanmış diye işitip bu yoldan yürümek olmaz dedim. Kılavuz istedim. Çöllü Az eri buldum. 7. Az ülke (sinde), Anı bel (inde bir yol var) mış; bir at yolu imiş, onunla gitmiş. Onunla konuşup bir atlının gitmiş olduğunu öğrenince bu yolla gitmek mümkün dedim. Düşündüm ve kağanıma;... [2]
Birinci Taş (Kuzey Cephesi)
Transkripsiyon
1. ...ötüntüm. Sü yorıtdım. At altın tidim. Aķ termil keçe oġurķalatdım. At üze bintüre ķarıġ sökdüm. Yoķaru at yete yadaġın ıġaç tutunu aġturdum. Öngreki er 2. yoġuru [ıdıp]ı bar baş aşdımız. Yubulu intimiz. On tünke yantaķı tuġ ebirü bardımız. Yirçi yir yangılıp boġuzlandıç Bungadıp ķaġan yeli kör timiş. 3. Anı subķ[a] bard[ımız]. Ol sub ķodı bardımız. Aşanġalı tüşürtümüz. Atıġ ıķa bayur ertimiz.
Kün yime tün yime yelü bardımız. Ķırķızıġ uķa basdımız. 4. [Usın] süngügün açdımız. Ķanı süsi tirilmiş. Süngüşdümüz, sançdımız. Ķanın ölürtümüz. Ķaġanķa Ķırķız budunı ebirü keltimiz.5. Ķırķızda yandımız. Türgiş kaġanda körüg kelti. Sabı anteg: Öngdin ķaġanġaru sü yorılım timiş, yorımasar bizni, ķaġanı alp ermiş, ayġuçısı bilge ermiş,ķaçan [n]eng erser 6. bizni ölürteçi kök timiş. Türgiş ķaġanı taşıķmış tidi. On Oķ budunı ķalısız taşıķmış tir. Tabġaç süsi bar ermiş.
Ol sabıġ eşidip ķaġanım ben ebgerü tüşeyin tidi. 7. Ķatun yoķ bolmış erti. Anı yoġlatayın tidi. Sü barıng tidi, Altun yışda olurung tidi. Sü başı İnel Ķaġan Tarduş şad barzun tidi. Bilge Tonyuķuķ[ķ]a banga aydı: 8. Bu sü ilt tidi. Kıyınıġ könglüngçe ay. Ben sanga ne ayayın tidi. Kelir erser kür ökülür, kelmez erser tılıġ sabıġ alı olur tidi.
Altun yışda olurtumuz. 9. Üç körüg kişi kelti. Sabı bir: Ķaġan sü taşıķdı, On Oķ süsi ķalısız taşıķdı tir. Yarış yazıda tirilelim timiş. Ol sabıġ eşidip kaġanġaru ol sabıġ ıtım. Ķanda yan sabıġ yana 10. kelti. Olurung tiyin timiş. Yelme ķarġu edgüti urġıl, basıtma timiş.
Bög[ü] Ķaġan bangaru ança yıdmış. Apa tarķanġaru içre sab ıdmış: Bilge Tonyuķuķ anyıġ ol, üz ol, angılur. 11. Sü yorılım tideçi, unamang.
Ol sabıġ eşidip sü yotıtdım. Altun yışıġ yolsuzun aşdımız. İrtiş ögüzüg keçiksizin keçdimiz. Tün ķatdımız. Bolçuķa tang öntürü tegdimiz. [1]
Türkiye Türkçesi
1. ...arz ettim.
Ordu yürüttüm. At in dedim. Ak Termil'i geçince at bindirdim. At üzerine bindirip karı söktürdüm. Sonra atları yedeğe aldırıp yaya olarak ve ağaçlara tutuna tutuna yukarı çıkarttım. Öndeki eri 2. çapraz yürüterek ağaç olan tepeyi aştık. Yuvarlanarak indik. On gecede yandaki engeli dolaşarak gittik. Kılavuz yeri şaşırıp boğazlandı. Bunalıp "kağan, yetiş" demiş. 3. Anı suyuna vardık. O sudan aşağı gittik. Yemek için attan iniyor, atı ağaca bağlıyorduk.
Gece gündüz dört nala gittik. Kırgızları uykuda bastık. 4. Uykularını mızrakla açtık. Hanı, ordusunu topladı; savaştık ve yendik. Hanlarını öldürdük. Kırgız boyu kağana teslim oldu, baş eğdi. 5. Geri döndük, Kögmen ormanını dolaşarak geldik. Kırgız’dan döner dönmez Türgiş kağanından casus geldi. Haberi şöyle idi: Doğudan kağana sefer edelim. Biz yürümezsek onlar bizi, kağanı yiğit, danışmanı bilgili olduğu için eninde sonunda onlar 6. bizi mutlaka öldürecek, demiş. Casus, türgiş kağanı çıkmış dedi, On Ok boyu eksiksiz çıkmış dedi: Çin ordusu da varmış.
Bu haberi işittiğimiz sırada 7. Katun (kraliçe) vefat etmişti. Kağanım, ben eve ineyim, onun yoğ törenini yapayım dedi. Orduya; “gidin Altun ormanında oturun” dedi. “Ordunun başında İni İl Kağan, Tarduş şadı gitsin” dedi. Bilge Tonyukuk’a, bana şunları söyledi: 8. “Bu orduyu ilet” dedi, “ben sana ne söyleyeyim. Kararı istediğin gibi ver” dedi; “gelirse göreceği var, gelmezse haberciyi ve haberi alarak otur” dedi.
Altun ormanında oturduk. 9. Üç casus geldi. Haberleri bir: Kağan orduyu çıkardı. On Ok eksiksiz çıktı. Yarış ovasında toplanalım demişler. Bu haberi işitince haberi kağana yolladım. Handan haber 10. geldi: “Oturun, öncüyü ve nöbetçiyi iyice düzenleyin, baskın yapmayın” demiş.
Bögü Kağan bana böyle haber yollamış. Apa Tarkan’a ise gizli haber göndermiş. Bilge Tonyukuk kötüdür, kindardır; yanılır; 11. orduyu yürütelim diyecek; kabul etmeyin.
Bu haberi işitince ordu yürüttüm. Altun ormanını yol olmaksızın aştık. İrtiş ırmağını geçit olmaksızın geçtik. Gece de yol aldık ve Bolçu’ya şafak sökerken ulaştık.[2]
İkinci Taş (Batı Cephesi)
Transkripsiyon
1. Tılıġ kelürti. Sabı antaġ: Yarış yazıda on tümen sü tirilti tir. Ol sabıġ eşidip begler ķop[un] 2. yanalım, arıġ ubutı yig idi. Ben ança tir men, ben Bilge Tonyuķuķ: Altun yışıġ aşa keltimiz. İrtiş özügüg 3. keçe keltimiz. Kelmişi alp tidi, tuymadı. Tengri Umay ıduķ yir sub basa birti- erinç. Neke tezer biz? 4. Öküş tiyin neke ķorkur biz? Az tiyin ne basınalım? Tegelim tidim.
Tegdimiz, yulıdımız.
İkinti kün 5. örtçe ķızıp kelti. Süngüşdümüz. Bizinte iki uçı sıngarça artuķ erti. Tengri yarlıķaduķ üçün öküş tiyin 6. ķorķmadımız, süngüşdümüz. Tarduş şadra udı yanydımız. Ķaġanın tutdumuz. Yabġusın şadın 7. anda ölürti. Eligçe er tutdumuz.
Ol Oķ tün budunın sayu ıtımız. Ol sabıġ eşidip On Oķ begleri budunı ķop 8. kelti, yükünti. Keligme beglerin budunın iti yıġıp, azça budun tezmış erti, On Oķ süsin sületdim. 9. Biz yime süledimiz.Anı er[t]imiz. Yinçü özügüg keçe Tinsi oġlı aytıġma bengilik Ek taġıġ erti[rtüm]. [1]
Türkiye Türkçesi
1. Haberciyi getirdiler. Sözü şöyle idi: Yarış ovasında yüz bin asker toplandı dedi. Bu sözü işitince beğler, hep birlikte 2. geri dönelim, zayıfın utancı daha iyidir dediler. Ben şöyle dedim; ben, Bilge Tonyukuk: Altun Ormanını aşarak geldik, İrtiş ırmağını 3. geçerek geldik. Gelenler yiğit dediler duymadılar; tanrı, Umay, mukaddes yer su üzerine çöküverdi. Niçin kaçıyoruz? 4. Çok diye niçin korkuyoruz? Azız diye niçin kendimizi küçümsüyoruz? Hücum edelim dedim.
Hücum ettik ve yağmaladık.
İkinci gün 5. ateş gibi kızıp geldiler. Savaştık. Bizden iki ucu, yarısı fazla idi. Tanrı yarlığadığı için çok diye 6. korkmadık ve savaştık. Tarduş şadına kadar kovalayıp dağıttık. Kağanını tuttuk; yabgusunu, şadını 7. orada öldürdük. Elli kadar er yakaladık.
Hem o gece halkına haber gönderdik. O haberi işitip On Ok beğleri, halkı hep 8. geldi, baş eğdi. Halkın birazı kaçmıştı. Gelen beğleri ve halkı düzenleyip toplayarak, On Ok ordusunu yürüttüm. 9. Biz de yürüdük. Anı’yı geçtik. İnci ırmağını geçerek Tinsi oğlu denen ebedi Ek dağını aşırdım.[2]
İkinci Taş (Güney Cephesi)
Tranksripsiyon
Temir Ķapıġķa tegi irtimiz. Anda yandurtumuz. İnel Ķaġanķa [anyıp ..........t saka?] Tezik toķar [s..in..........] 2. anda berüki Suķ başlıġ Soġdaķ budun ķop kelti, yükünti [.......].
Türk budun Temir Ķapıġķa Tinsi Oġli 3. Tinsi Oġlı aytıġma taġķa tegmiş idi yoķ ermiş. Ol yirte ben Bilge Tonyuķuk tegürtük üçün 4. sarıġ altun ürüng gümüş ķız ķuduz egri tebi aġı bungsuz kelürti. İltiriş Ķaġan bilgesin içün 5. alpın üçün Tabġaçķa yiti yigirmi süngüşdi, Ķıtanyķa yiti süngüşdi, Oġuzķa biş süngüşdi. Anda ayguçı[sı] 6. yime ben ök ertim, yaġıçısı yime ben ök ertim. İltiriş Ķaġanķa Türk Bögü Ķaġanķa Türk Bilge Ķaġanķa.[1]
Türkiye Türkçesi
1. Demir Kapı’ya kadar gittik. Oradan geri döndük. İni İl Kağan’a... Tacikler, Toharlar... 2. ondan berideki Suk başlı Soğdak kavmi hep gelip baş eğdi.
Türk milletinin Demir Kapı’ya, Tinsi Oğlu 3. denen dağa ulaştığı hiç vâki değildi. O yere, ben Bilge Tonyukuk ulaştırdığım için 4. sarı altın, beyaz gümüş, kızıl yak öküzü, eğri deve, mal sıkıntısızca getirdik.
İlteriş kağan, bilgisinden dolayı, 5. yiğitliğinden dolayı Çin ile on yedi defa savaştı. Kıtaylarla yedi defa savaştı. Oğuzlarla beş defa savaştı. Bu savaşlarda da danışmanı hep ben idim. Kumandanı da 6. yine ben idim. İlteriş Kağan’a, Türk’ün hakim kağanına, Türk’ün bilgili kağanına.[2]
İkinci Taş (Doğu Cephesi)
Transkripsiyon
1. Ķapķan Ķaġan [yiti] otuz yaşķa [..........] anda .......... erti] Ķapķan Ķaġan olurtı. Tün udımatı 2. küntüz olurmatı. Kızıl ķanım töküti ķara terim yügürti işig küçüg birtim ök. Uzun yelmeg yime ıtım oķ. 3. Arkuy ķarġuġ ulġartdım ok. Yanıġma yaġıġ kelürir ertim. Ķaġanımın sü iltdimiz. Tengri yarlıķazu 4. bu Türk budun ara yaraķlıġ yaġıġ yeltürmedim, tögünlük atıġ yügürtmedim. İltiriş Ķaġan ķazġanmasar 5. udu ben özüm ķazġanmasar, il yime budun yime yoķ erteçi erti. Ķazġantuķın üçün udu özüm ķazġantuķum üçün 6. il yime il boldı, budun yime budun boldı.
Özüm ķarı boldum, uluġ boldum. Neng yirdeki ķaġanlıġ budunķa 7. büntegi bar erser ne bungı bar erteçi ermiş.
8. Türk Bilge Ķaġan ilinge bititdim. Ben Bilge Tonyuķuk.[1]
Türkiye Türkçesi
1. Kapgan Kağan... Gece uyumadı, 2. gündüz oturmadı. Kızıl kanımı dökerek, kara terimi akıtarak işimi gücümü hep ona verdim. Öncüleri yine uzaklara gönderdim; 3. hisarları, gözcüleri çoğalttım; basılan düşmanı getirdim; kağanım ile seferlere çıktık. Tanrı korusun, 4. bu Türk milletinin içinde silahlı düşman dolaştırmadım, damgalı at koşturtmadım. İlteriş Kağan kazanmasaydı, 5. onun ardından ben kazanmasaydım il yine, millet yine yok olacaktı. O kazandığı için, ardından ben kazandığım için 6. il yine il oldu, millet yine millet oldu.
Ben artık yaşlandım, kocadım. Herhangi bir yerdeki kağan 7. sahibi bir millete benim gibisi olsa ne sıkıntıları olabilir?
8. Türk Bilge Kağan ilinde yazdırdım. Ben Bilge Tonyukuk.[2]
İkinci Taş (Kuzey Cephesi)
Transkripsiyon
1. İltiriş Ķaġan ķazganmasar, yok erti erser, ben özüm Bilge Tonyuķuķ ķazġanmasar, ben yok ertim erser. 2. Ķapķan Ķaġan Türk Sir budun yirinte bod yime budun yime kişi yime idi yoķ erteçi erti. 3. İltiriş Ķaġan Bilge Tonyuķuķ ķazganduķ üçün Ķapķan Ķaġan Türk Sir Budun yoridıķı bu. 4. Türk Bilge Ķaġan Türk Sir budunuġ igidü olurur.[1]
Türkiye Türkçesi
1. İlteriş Kağan kazanmasa, yok olsa idi, ben kendim, Bilge Tonyukuk, Kazanmasam, ben yok olsa idim, 2. Kapgan Kağan'ın Türk Sir milletinin yerinde boy da, millet de, insan da hep yok olacaktı. 3. İltiriş Kağan, Nilge Tonyukuk kazamdığı için Kapgan Kağan'ın Türk Sir milletinin yürüdüğü bu.......... 4. Türk Bilge Kağan'ı Türk Sir milletini, Oğuz milletini besleyip oturuyor.[2]
Dipnotlar
[aa] ķısayın.
[bb] ıraķda büngser, (veya) arķada bilser, ıraķda bilser.
[cc] ķısdım.
[dd] ķısalım.
Kaynaklar
[1] Prof. Dr. Muharrem Ergin, "Orhun Abideleri", Boğaziçi Yayınları, 12.Baskı.
[2] www.dilimiz.com/dil/tonyukukyaziti.htm
0Awesome Comments!