Osiris Misterleri

Misterlerin en eskilerinden biri de, Kadim Mısır Tanrısı Osiris' in ölümü, cesedinin parçalanması ve üzüntü içindeki kız kardeşi - eşi İsis'in çevreye dağılmış olan bu parçaları aramasına ilişkin olanıdır. Osiris'in yeniden dirilişi, Kadim Mısır'ın hemen hemen her yanında taraftarları olan bir kültün çekirdeğini oluşturmuştur. İsis ve Osiris'e yönelik ibadet, daha M.Ö. 2400 yıllarında kendini oldukça kabul ettirmişti. Grekler bu kültle M.Ö 6. yüzyılda tanıştıklarında, geçmişinin çok eskilere dayandığını biliyorlardı. Bu kültün M.S. 2. yüzyılda bile hâlâ bir ilham kaynağı olduğunu görüyoruz. Latin yazar Apuleius "Altın Merkep" adlı kitabında, bu ayinlere nasıl inisiye edildiğini coşku içerisinde kaleme almıştır.[5]

Osiris Misterlerinin temel konusu, Osiris efsanesine dayanır. Bu efsane diğer birçok eski Misterlerde ol­duğu gibi kötünün iyiyi öldürmesini ve iyinin yeniden yaşama kavuşmasını işler. Burada Osiris İyi ve Güzel olanın. Kardeşi Typhon ise kötü ve çirkin olanın temsilcisidirler. Böylelikle Osiris Misterleri ölümden sonraki Yaşam - Ruhun Ölümsüzlüğü ve Yeniden Doğuş kavramlarının tümünü ilkel bir biçimde işler. Bunun yanı sıra iyilik ve kötülük arasındaki diyalektik çelişkiyi de ortaya koyar.[2]