Tarihten Yapraklar, XXIV
Samanoğlu İsmail Bey'in Türbesi
9. asırda Buhara da yapılan Samanoğlu İsmail Bey'in türbesinin İslam dünyasının ilk türbelerinden olduğunu... Bu türbenin yapımında kullanılan tuğlaların deve sütü ile yumurta akı karıştırılarak bunların çeşitli derecelerde pişirilmesinden elde ve edildiğini günümüze kadar sapasağlam dimdik ayakta kaldığını [1] BİLİYOR MUYDUNUZ?
Halifeye İthaf
Sonradan ll Sylvestre olarak papalık tahtına oturan Gerbert'in 9. asır İspanya'sında Arap uleması nezdinde üç yıl tahsil gördüğünü... Dönemin Avrupalı rahiplerinin yazmış oldukları eserlerini Kurtuba halifesine ithaf ettiklerini... Almanya Fransa ve İtalyadaki rahip adaylarının, ilim öğrenmek için İspanyadaki Müslüman mekteplerine akın akın koştuklarını [2] BİLİYOR MUYDUNUZ?
Engizisyon Gerçeği
1481-1808 yılları arasında Batı'da Katolik kilisesinin siyasi baskı aracı olarak faaliyet gösteren Engizisyon mahkemelerinin yakılarak öldürülme cezasına çarptırılan insanların sayısının 34.024'e ulaştığını [3] BİLİYOR MUYDUNUZ?
Bir Hazır Cevap
Fransa Kralı III Napolyon'un, Paris'te Osmanlı Devleti Büyükelçisi olarak bulunan Ahmet Vefik Paşa ile konuşması esnasında bir ara alaylı bir şekilde;
"Sen, kendini Yavuz Sultan Selim'in elçisi mi zannediyorsun?"
demesi üzerine Ahmet Vefik Paşa'nın da büyük bir hazır cevaplıkla:
"Öyle olsaydım, siz Fransa'da imparator olarak bulunamazdınız."
cevabını verdiğini [4] BİLİYOR MUYDUNUZ?
Osmanlı Azameti
1754'te bile Sultan III. Osman Han'ın bir namesi Leh kralına ulaştırıldığında kralın nameyi üç kere öperek başının üstüne koyduğunu ve kralın yanında bulunan devlet erkanının da derhal başlarını açarak saygı duruşuna geçtiklerini [5] BİLİYOR MUYDUNUZ?
"Türk Kafası"
Kendilerine tarih boyunca sempati beslediğimiz ve Kanuni Sultan Süleyman devrinde donanma gönderip yardım elini uzatarak yok olmaktan kurtardığımız Fransızların bitkilere büyük zarar veren bir kurt nevine "Türk" adını verdiklerini... Kazancı kuyumcu düğmeci gibi sanatkarların perçin yaparken altlık olarak kullandıkları perçin kıskacına da şamar oğlanı manasına "Türk kafası" adını verdiklerini [6] BİLİYOR MUYDUNUZ?
Türbedar ve Ulu Hakan'ın Rüyası
Cennetmekan Sultan Il Abdülhamid Han döneminde Yavuz Sultan Selim' in türbedarlığını yapmakta olan bir zatın, şiddetli geçim darlığının kendisine verdiği sıkıntılı bir ruh haleti içinde:
'Bir de evliyadan olduğunu söylerler Yıllarca türbedarlığını yaptım yoksulluk içindeyim"
diyerek türbeye hiddetle vurduğunu... Ertesi sabah aniden Abdülhamid Han'ın türbedarı huzuruna çağırarak bir yıllık ihtiyacının hepsini karşıladığı, çünkü Abdülhamid Han'ın, gece rüyasında ceddi Yavuz Selim tarafından haberdar edildiğini [7] BİLİYOR MUYDUNUZ?
Abdülhamid Han'ın İstihbarat Gücü
Batılı emperyalist güçlerin, Ermenileri piyon olarak kullanıp kışkırtarak Anadolu'da karışıklıklar çıkardığı günlerde, İngiliz Büyükelçisi'nin Sultan Abdülhamid'e gelip, küstahça: "Daha ne kadar Ermeni öldüreceksiniz?" diye sorma cüretini göstermesi üzerine, Ulu Hakan'ın keskin bakışlarını elçinin üzerine dikerek:
"Filan gün, filan saatte Karadeniz'in filan noktasına yaklaşıp, karaya Ermenileri Türklere karşı silahlandırmak için şu kadar sandık malzeme çıkaran ve komitacılara teslim eden İngiliz gemisinde, Türk başına kaç silah bulunuyorsa tam o kadar Ermeni öldüreceğiz "
cevabını verdiğini... Sultan Abdülhamid'in bu muazzam istihbarat gücü karşısında İngiliz elçisinin dehşete kapılarak aptallaştığını [8] BİLİYOR MUYDUNUZ?
Eşsiz Sevgi
Türkiye'de, Türk Dili ve Edebiyatı üzerine doktora yapmış genç Pakistan alimlerinden Muhammed Sabir'in, Pakistan'da bir cuma günü hutbede Sultan Abdülhamid Han'ın adının okunup ve ona "Zeyyedallahü ömrehu" yani "Allah onun ömrünü artırsın." diye dua edilmesi üzerine camiden çıktıktan sonra cemaate bu duanın manasız olduğunu zira, Sultan Abdülhamid Hanın vefat etmiş olduğunu söylemesi üzerine halkın "Seni gidi İngiliz casusu!" diyerek hışımla üzerine yürüdüklerini [9] BİLİYOR MUYDUNUZ?
Sultan Mehmed Reşad'ın Hassasiyeti
Trablusgarp ve Balkan Savaşı ile Birinci Cihan Harbi'nin talihsiz padişahı Sultan Mehmed Reşad' ın şehzade Ziyaeddin Efendi'nin doğum müjdesini aldığı zaman sevineceği yerde:
"Memleketin başına bir masraf kapısı daha açılması hoş değil..."
diyecek kadar devlete yük olmaktan üzüntü duyan hassas bir hükümdar olduğunu [10][11] BİLİYOR MUYDUNUZ?
Kaynaklar
[1] Yavuz Bülent Bakiler, "Türkistan Türkistan", Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları, İstanbul 1986, s.274.
[2] Fernard Grenard, "Asya'nın Yükselişi ve Düşüşü", Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul 1970, s.33.
[3] John Devenport, "Kuran ve Mesajı", Kültür Basın Birliği, İstanbul 1988, s.99.
[4] Sızıntı Dergisi, Ocak 1989, Sayı:96, s.481.
[5] Nevzat Köseoğlu, "Türk medeniyeti üzerine Düşünceler", Ötüken Yayınları, İstanbul 1990, s.261.
[6] Safvet Senih, "Hadisler Işığında Hadiseler", Feza Yayınları, İstanbul 1988, s.63.
[7] İbrahim Refik, "Efsane Soluklar", T.Ö.V. Yayınevi, İzmir 1992, s.57.
[8] Necip Fazıl Kısakürek, "Ulu Hakan", Büyük Doğu Yayınları, İstanbul 1988, s.244.
[9] Kadir Mısıroğlu, "Osmanoğulları'nın Dramı", Sebil Yayınları, İstanbul 1990, s.80.
[10] Samiha Ayverdi, "Bağ Bozumu", Hülbe Yayınları, İstanbul 1987, s.43.
[11] İbrahim Refik, "Tarih Şuuruna Doğru", T.Ö.V. Yay., İzmir 1995.
Samanoğlu İsmail Bey'in Türbesi
9. asırda Buhara da yapılan Samanoğlu İsmail Bey'in türbesinin İslam dünyasının ilk türbelerinden olduğunu... Bu türbenin yapımında kullanılan tuğlaların deve sütü ile yumurta akı karıştırılarak bunların çeşitli derecelerde pişirilmesinden elde ve edildiğini günümüze kadar sapasağlam dimdik ayakta kaldığını [1] BİLİYOR MUYDUNUZ?
Halifeye İthaf
Sonradan ll Sylvestre olarak papalık tahtına oturan Gerbert'in 9. asır İspanya'sında Arap uleması nezdinde üç yıl tahsil gördüğünü... Dönemin Avrupalı rahiplerinin yazmış oldukları eserlerini Kurtuba halifesine ithaf ettiklerini... Almanya Fransa ve İtalyadaki rahip adaylarının, ilim öğrenmek için İspanyadaki Müslüman mekteplerine akın akın koştuklarını [2] BİLİYOR MUYDUNUZ?
Engizisyon Gerçeği
1481-1808 yılları arasında Batı'da Katolik kilisesinin siyasi baskı aracı olarak faaliyet gösteren Engizisyon mahkemelerinin yakılarak öldürülme cezasına çarptırılan insanların sayısının 34.024'e ulaştığını [3] BİLİYOR MUYDUNUZ?
Bir Hazır Cevap
Fransa Kralı III Napolyon'un, Paris'te Osmanlı Devleti Büyükelçisi olarak bulunan Ahmet Vefik Paşa ile konuşması esnasında bir ara alaylı bir şekilde;
"Sen, kendini Yavuz Sultan Selim'in elçisi mi zannediyorsun?"
demesi üzerine Ahmet Vefik Paşa'nın da büyük bir hazır cevaplıkla:
"Öyle olsaydım, siz Fransa'da imparator olarak bulunamazdınız."
cevabını verdiğini [4] BİLİYOR MUYDUNUZ?
Osmanlı Azameti
1754'te bile Sultan III. Osman Han'ın bir namesi Leh kralına ulaştırıldığında kralın nameyi üç kere öperek başının üstüne koyduğunu ve kralın yanında bulunan devlet erkanının da derhal başlarını açarak saygı duruşuna geçtiklerini [5] BİLİYOR MUYDUNUZ?
"Türk Kafası"
Kendilerine tarih boyunca sempati beslediğimiz ve Kanuni Sultan Süleyman devrinde donanma gönderip yardım elini uzatarak yok olmaktan kurtardığımız Fransızların bitkilere büyük zarar veren bir kurt nevine "Türk" adını verdiklerini... Kazancı kuyumcu düğmeci gibi sanatkarların perçin yaparken altlık olarak kullandıkları perçin kıskacına da şamar oğlanı manasına "Türk kafası" adını verdiklerini [6] BİLİYOR MUYDUNUZ?
Türbedar ve Ulu Hakan'ın Rüyası
Cennetmekan Sultan Il Abdülhamid Han döneminde Yavuz Sultan Selim' in türbedarlığını yapmakta olan bir zatın, şiddetli geçim darlığının kendisine verdiği sıkıntılı bir ruh haleti içinde:
'Bir de evliyadan olduğunu söylerler Yıllarca türbedarlığını yaptım yoksulluk içindeyim"
diyerek türbeye hiddetle vurduğunu... Ertesi sabah aniden Abdülhamid Han'ın türbedarı huzuruna çağırarak bir yıllık ihtiyacının hepsini karşıladığı, çünkü Abdülhamid Han'ın, gece rüyasında ceddi Yavuz Selim tarafından haberdar edildiğini [7] BİLİYOR MUYDUNUZ?
Abdülhamid Han'ın İstihbarat Gücü
Batılı emperyalist güçlerin, Ermenileri piyon olarak kullanıp kışkırtarak Anadolu'da karışıklıklar çıkardığı günlerde, İngiliz Büyükelçisi'nin Sultan Abdülhamid'e gelip, küstahça: "Daha ne kadar Ermeni öldüreceksiniz?" diye sorma cüretini göstermesi üzerine, Ulu Hakan'ın keskin bakışlarını elçinin üzerine dikerek:
"Filan gün, filan saatte Karadeniz'in filan noktasına yaklaşıp, karaya Ermenileri Türklere karşı silahlandırmak için şu kadar sandık malzeme çıkaran ve komitacılara teslim eden İngiliz gemisinde, Türk başına kaç silah bulunuyorsa tam o kadar Ermeni öldüreceğiz "
cevabını verdiğini... Sultan Abdülhamid'in bu muazzam istihbarat gücü karşısında İngiliz elçisinin dehşete kapılarak aptallaştığını [8] BİLİYOR MUYDUNUZ?
Eşsiz Sevgi
Türkiye'de, Türk Dili ve Edebiyatı üzerine doktora yapmış genç Pakistan alimlerinden Muhammed Sabir'in, Pakistan'da bir cuma günü hutbede Sultan Abdülhamid Han'ın adının okunup ve ona "Zeyyedallahü ömrehu" yani "Allah onun ömrünü artırsın." diye dua edilmesi üzerine camiden çıktıktan sonra cemaate bu duanın manasız olduğunu zira, Sultan Abdülhamid Hanın vefat etmiş olduğunu söylemesi üzerine halkın "Seni gidi İngiliz casusu!" diyerek hışımla üzerine yürüdüklerini [9] BİLİYOR MUYDUNUZ?
Sultan Mehmed Reşad'ın Hassasiyeti
Trablusgarp ve Balkan Savaşı ile Birinci Cihan Harbi'nin talihsiz padişahı Sultan Mehmed Reşad' ın şehzade Ziyaeddin Efendi'nin doğum müjdesini aldığı zaman sevineceği yerde:
"Memleketin başına bir masraf kapısı daha açılması hoş değil..."
diyecek kadar devlete yük olmaktan üzüntü duyan hassas bir hükümdar olduğunu [10][11] BİLİYOR MUYDUNUZ?
Kaynaklar
[1] Yavuz Bülent Bakiler, "Türkistan Türkistan", Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları, İstanbul 1986, s.274.
[2] Fernard Grenard, "Asya'nın Yükselişi ve Düşüşü", Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul 1970, s.33.
[3] John Devenport, "Kuran ve Mesajı", Kültür Basın Birliği, İstanbul 1988, s.99.
[4] Sızıntı Dergisi, Ocak 1989, Sayı:96, s.481.
[5] Nevzat Köseoğlu, "Türk medeniyeti üzerine Düşünceler", Ötüken Yayınları, İstanbul 1990, s.261.
[6] Safvet Senih, "Hadisler Işığında Hadiseler", Feza Yayınları, İstanbul 1988, s.63.
[7] İbrahim Refik, "Efsane Soluklar", T.Ö.V. Yayınevi, İzmir 1992, s.57.
[8] Necip Fazıl Kısakürek, "Ulu Hakan", Büyük Doğu Yayınları, İstanbul 1988, s.244.
[9] Kadir Mısıroğlu, "Osmanoğulları'nın Dramı", Sebil Yayınları, İstanbul 1990, s.80.
[10] Samiha Ayverdi, "Bağ Bozumu", Hülbe Yayınları, İstanbul 1987, s.43.
[11] İbrahim Refik, "Tarih Şuuruna Doğru", T.Ö.V. Yay., İzmir 1995.
0Awesome Comments!