Yıldırım Orduları Grubu
Yıldırım Orduları Grubu ya da Yıldırım Ordular Grubu (Almanca: Heeresgruppe F) [1], 1. Dünya Savaşı'nda, Suriye cephesinde 6. ve 7. orduların birleştirilmesiyle meydana getirilen ordular grubuna verilen ad.[2] I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti'nin Filistin-Suriye-Irak cephelerini savunmak için kurduğu ordu grubu.[1] Yıldırım Orduları Grubu, 1917 yılında kuruldu.[2]
XIX. Asrın sonlarına doğru II. Abdülhamit ve Wilhelm'in kişisel gayretleri ile başlayıp zamanla giderek artan Türk-Alman dostluğu, I. Dünya Savaşı öncesinde bir ittifak bloğunun kurulması ile sonuçlandı. Osmanlı Devleti, 2 Ağustos 1914 tarihinde Almanlarla açık-gizli antlaşmalar yaparak, I. Dünya Savaşı'na yorgun, bitkin, ekonomik ve malî yönden sıkıntı ve bunalımlar içerisinde, manevî bakımdan ise yıpranmış, bütün gücü tükenmiş ve huzursuz bir vaziyette girmişti.
Savaşın ikinci yılında Bağdat Cephesi'nin düşmesi, Alman ekonomisinin sekteye uğramasına neden olabilecek bir sonuç doğurdu. Çünkü Ortadoğu coğrafyasında petrolün en yoğun olduğu yer Irak bölgesi idi. Bağdat'ı geri almak amacıyla Irak Cephesi'nde teşkili düşünülen Yıldırım Ordular Gurubu, daha sonra bir strateji değişikliğine gidilerek Filistin cephesine kaydırılmış ve Alman Generallerinden Falkenhein bu ordular gurubunun komutanlığına atanmıştır.[3]
Bu ordular grubuna 'Yıldırım' adı verilmesinin sebebi, Bağdat üzerine yapılacak teşebbüsün gizli kalmasını sağlamaktı. Böylece düşman; ne amaç, ne kuvvet ve ne de örgüt hakkında belki uzun bir süre tam bir bilgi edinemeyecek ve buna da bir anlam veremeyecekti. Ordular Grubuna, Osmanlı İmparatorluğu'nun yayılmasında büyük katkısı olan, fakat Timurlenk'e yenilmiş olan, olağanüstü bir enerjiye sahip Sultan Yıldırım Bayezid'e atfen 'Yıldırım' isminin verildiği de bilinmektedir.
24 Haziran 1917 tarihinde Halep'te, Enver Paşa'nın başkanlığında Türk ve Alman komutanlarının katılmasıyla (M. Kemâl Paşa dahil) yapılan toplantıda, General Falkenhein'in komutanlığında "Yıldırım Orduları Grubu" ("Heeresgruppe F") kurulması kararlaştırıldı. Bu yeni düzenleme Filistin-Suriye-Irak cephelerini, bünyesinde bir araya getirecekti. Bu düzenlemede bile Sina cephesine fazla bir kuvvet ayrılmamıştı. Yalnız bu sefer Almanya, Yıldırım Ordularına 6000 kişilik bir yardım kuvveti gönderecekti ki, bunun bir kısmı da Sina cephesine ayrılmıştı. Ekim ayında (1917) Sina cephesindeki Türk kuvvetlerinin mevcudu 40.000 kişi kadardı. Buna karşılık Allenby ise, 191.000 kişilik bir kuvvet toparlamıştı. Malzeme ve teçhizatı ise aynı şekilde çok fazlaydı .
Bu ordunun askeri hareketleri Sina ve Filistin Cephesi cephesinde bulunmaktadır.
24 Haziran 1917 günü yapılan Halep toplantısından sonra İstanbul'a dönen Başkomutan Vekili Enver Paşa'nın ilk işi kararlaştırdığı Yıldırım Ordular Grubu'nun kurulması olmuş ve General Falkenhein'in Grup Komutanlığına tayinini (11 Temmuz 1917), padişahın onayından geçirdikten sonra 15 Temmuz 1917'de teşkil emrini vermişti.[1]
Kurulma amacı, İngilizlerin eline geçmiş olan Bağdat'ı geri almaktı. Ordular grubunun başına Alman generali Falkenhayn getirildi. Ordular grubunu oluşturan 6. ordunun başında Halil Paşa, 7. ordunun başında da Mustafa Kemal Paşa vardı. Bu sırada İngilizler, Gazze önünde 20 tümenlik bir kuvvet yığmışlardı. General Falkenhayn, ordular grubunun başında hiçbir başarı elde edemediği gibi, Türk komutanlarla da anlaşamadı. Bu yüzden Mustafa Kemal Paşa, 7. ordu komutanlığından istifa etti. 3 Ekim 1917'de İngilizler, saldırıya geçerek Birüssebi'yi aldılar.[2]
Filistin Muharebeleri, mukadderatını yabancı eline teslim eden bir ordunun uğrayacağı akıbeti göstermesi bakımından son derece önemlidir. Bu savaşta şu husus çok açık anlaşılmıştır: Almanlar gerçekten Osmanlı Devleti'nin müttefiki olarak Filistin'e gelmemişlerdi. Almanlar, aslında Ortadoğu'da nasıl hakimiyet kurar ve bu bölgenin zenginliklerine kavuşabiliriz düşüncesi ile geldiklerini göstermişlerdi. Karargahlarındaki tavır ve uygulamaları ile de zaten Türklerin fikirlerine pek değer vermedikleri görülmekte idi. Nitekim 1917 yılında başlayan Filistin geri çekilmesi 1918 yılı Ekim sonlarına kadar devam etti.[3]
30 Ekim 1918 tarihinde İtilaf Devletleri'yle Mondros Mütârekesi imzalandı. Bu mütareke gereği Türkiye'de bulunan Almanların ayrılmaları gerekmekteydi. Buna dayanarak Sadrazam İzzet Paşa, 30 Ekim 1918'de Otto Liman von Sanders'e bir telgraf çekerek, Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığını Mustafa Kemal Paşa'ya devretmesini istemişti. Bunun üzerine 31 Ekim günü Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığını Mustafa Kemal Paşa'ya bırakan von Sanders, emrinde bulunan birliklere veda yazısı yazarak, 31 Ekim 1918 günü görevinden ayrıldı. Mustafa Kemal Paşa'nın 31 Ekim günü Adana'da devralmış olduğu Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığının ömrü 7 Kasım 1918 tarihine kadar, ancak 8 gün sürmüştür.[1]
Osmanlı Genelkurmayı, Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasının ardından Mustafa Kemal Paşaya gönderdiği telgrafta, ordunun Suriye'nin kuzeyine çekilmesi durumunda savunma vaziyeti alıp alamayacağını, bu sayede mütareke şartlarının değiştirilmesinin ve hafifletilmesinin mümkün olup olmadığını sormuş; mütareke şartları tebliğ olununcaya kadar uygun bir şekilde oyalanmasını istemişti. Mustafa Kemal Paşa, maiyetindeki komutanlara gönderdiği emirde, mütareke hükümlerinin uygulanmasının bizim için daha ağır bir duruma gelmemesini sağlamak üzere gerekli tedbirlerin alınmasını isterken, Toros Tünellerinin Osmanlı Devleti için stratejik açıdan çok büyük öneme sahip olduğunu hatırlatarak elde tutulması gerektiğini ve terhis işlerinin geçiştirilmesi veya geciktirilmesini tavsiye ediyordu
Mütarekenin imzalandığı gün, Yıldırım Ordular Gurup Komutanlığı'na atanan Mirliva Mustafa Kemal Paşa, Filistin harekâtını icra eden bu son ordu kalıntılarını bir araya topladıktan sonra Toros Dağlarının kuzeyine çekilmeyi başarmıştı. İşte Mustafa Kemal Paşa'nın kuzeye çekmeyi başardığı bu kuvvetler, bir yıl sonra başlayacak olan Türk İstiklal Mücadelesi'nin Güney Cephesi'ndeki çekirdek kadrosunu oluşturacak olan birlikler idi.
Bu bildiride, kısaca Yıldırım Ordular Gurubu'nun kuruluşu, amacı, faaliyetleri anlatıldıktan sonra, Mondros Mütarekesinin imzalanması ve Mustafa Kemal Paşa'nın Yıldırım Ordular Gurup Komutanlığı'na getirilmesi ve mütareke karşısındaki tutum ve davranışları izah edilmektedir.[3]
17 Kasım 1917'de İngilizler, Yafa'yı ele geçirdiler. 9 Aralık 1917'de Kudüs de İngilizler'in eline geçince, Yıldırım Orduları karargâhı, Nablus'tan Nâsıra'ya alındı. Yıldırım Orduları komutanlığına Liman von Sanders atandı.İngilizler, Şam yönünde saldırıya geçtiler. Mustafa Kemal Paşa, 7 Ağustos 1918'de Yıldırım Orduları Grubu'ndaki eski görevine getirildi ve 19 Eylül 1918'de İngilizler'in Nablus ve Şeria arasında yaptığı saldırıyı püskürttü.
Mondros Mütarekesi üzerine ülkesine dönen Liman von Sanders, Yıldırım Orduları Grubu komutanlığını Mustafa Kemal Paşa'ya devretti. Grubun 5 Kasım 1918'de lağvı üzerine de Mustafa Kemal Paşa, İstanbul'a döndü.[2]
Kaynaklar
[1] Wikipedia, "Yıldırım orduları Grubu" maddesi, http://tr.wikipedia.org/wiki/Yıldırım_Orduları_Grubu
[2] "Alfabetik - Haritalı - Tablolu - Resimli Kaynak Sosyal Bilgiler", "Yıldırım orduları Grubu" maddesi, Güneş Gazetecilik. İst. s.222.
[3] Zekeriya Türkmen, "Mustafa Kemal Paşa ve Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı", Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı 47, Cilt: XVI, Temmuz 2000.
0Awesome Comments!