Jakin ve Boaz Sütunu

Jakin ve Boaz Sütunu
 

Jachin & Boaz Sütunu ve Eski Mısır

Jakin ve Boaz Eski Mısır sembolüdür.. Mısır'da Horus ve Sut göklerin ikiz mimarı ve dayanağıydılar.[1] Hatta Tebai'deki Baccus da öyleydi. Localarımızdaki 2 sütun da eski Mısır kaynaklıdır. Mısır'daki bu sütunların biri güneyde Thebes şehrinde diğeri kuzeyde Heliopolis'tedir. Mısır'ın baş tanrısı Ptah'a adanmış Amenta isimli tapınağın girişinde Süleyman Mabedi'nin girişinde olduğu gibi 2 sütun vardı. Güneşle ilgili en eski mit'lerde de sonsuzluğun giriş kapısı önünde dikili akıl ve kuvvet isimli 2 sütundan bahsedilir.[2]
İddialara göre, Mısır Piramitlerinin yanlarının üçgen olması mimari tesadüf değildir. Eski Mısır’da eşkenar üçgenin, Tanrı'yla Nur’un sembolü oluşunun ve İsis-Osiris-Horus üçlemesinin etkili olduğu düşünülmektedir. Mısırlıların mimaride oranlama konusundaki başarıları, sanatsal ifade biçimlerinin hepsinde ortaya çıkmakta ve sayı sembolizmine verdikleri önemi vurgulamaktadır. Bu oranların belli dinî kavramları belirten anlamlar taşımaları yüksek olasılıktır.[3]

Jachin & Boaz Sütunu, Yahudiler ve Masonlar

Hz. Süleyman tarafından Kudüs’te yaptırılan tapınak, kozmik bir model oluşturur. İkiz sütunlar (Jachin ve Boaz), gökyüzünü kaldıran sütunları ve avlu içindeki pirinç deryası kozmik okyanusu temsil eder. Babil tapınaklarının bu model üzerine inşâ edilip edilmediği uzmanlar arasında daha bir karara bağlanmamış olsa da şu kesindir ki, buna rağmen aynı zamanda onlar sahip oldukları eşleri alt okyanus ve gök kubbe bazen tanrı sal tahtın üstündeki “cennet” olarak adlandırıldı. [4] Bir Yahudi mamulü olan JB viskisinin ismi buradan gelmektedir.[5]
Bu sütunlar hakkında Tevrat’ta şöyle yazmaktadır: "Hiram, her birinin yüksekliği 18 arşın ve çevresi 12 arşın olan 2 tunç sütun döktü. Sütunların üzerine koymak için beşer arşın yüksekliğinde dökme tunçtan 2 sütun başlığı yaptı. Hiram sütunları tapınağın eyvanına dikip sağdakine Yakin soldakine Boaz adını verdi." (1. Krallar, 7:15-16,21, 2. Tarihler 3:17) [6]
Süleyman Mabedi’nin girişindeki 2 sütun, Jakin ve Boaz, eril ve dişil ilkeyi simgelediği gibi Hz. Davut ve Hz. Süleyman’ı da simgeler. “Davut”un sözcük anlamı “sevilen, sevgili”“Süleyman”ın sözcük anlamıysa “barış adamı”dır. Eski Ahit’te Jakin “kurmak”, Boaz “güç, kuvvet”anlamındadır. Mabet figürüne göre ise, insanın üstünde durduğu 2 ayağını simgeler.[7]
Bu sütunlar aslında dış âleme aittirler, tapınağın dışında telakki edilmeleri gerekir. Gerçekten de bu sütunlara gelinceye kadar, loca içinde olmamıza rağmen serbest yürürüz ve sadakat duruşunda değiliz. Bu sütunlar harici âlemle iç âlemimiz arasındaki huduttur.[8]
Batı'dan girilince sağdaki güney sütunu üstünde J harfi bulunur. Solda kuzey sütunu üstünde B harfi görülür. Bunlar gramer, retorik, mantık, aritmetik, geometri, müzik ve astronomi olmak üzere 7 liberal bilim ve sanatın Nuh’un tufanında kaybolmaması için üzerlerine yazıldığı rivayet edilen ve İncil’de tüm ayrıntılarıyla anlatılan, erimiş demirden yapılmış Boaz ve Jachin sütunlarıdır.[9] Masonlar, düsturlarının üzerine nakşedildiği bu sütunlar sayesinde yazma ve konuşma sanatı olan dili, akıl yürütme yolu olarak mantığı, sayıların erdemi olarak aritmetiği, ölçünün sanatı olan geometriyi, sesin erdemi olan müziği, cennet yapıların bilgisini veren astronomiyi öğrendiklerini söylerler.[10][11]
Kutsal kitap, Tevrat 1. Krallar Bap 7 Ayet 21’de, BOAZ VE JAKİN kelimelerinin ilk harfleri, kuvvet ve kuvvetle tesis etmek anlamına gelir. JAKİN ve BOAZ kelimeleri, ters okunacak olursa, NIKAJ ZAOB olur. Tersten okuma gizli mezheplerde kullanılan anlamlandırma yollarından biridir. Yahudi mistik düşüncesi kabalizmde sadece sessiz harfler dikkate alınır. Bu şekilde okunursa geriye NK ve ZB harfleri kalır. NK vajen, rahim ya da âlemlerin yaratıcı gücü; cinsi akti belirten ZB ise fallüse tekabül eder. J ve B bu suretle, kuvvetle tesis, üreme, çoğalma ve zürriyetin sembolleridir. Sütunlar üstündeki narlar bu anlamları temsil eder. Ayrıca loca içindeki semboller arasında, sadece 3 harf bulunur: B.J.G Bu suretle, G genesis, tekvir, yaratılış, jenerasyon, doğuş, nesil, anlamlarını verir. Dış âleme ait bu sütunlar tapınağın dışında yer alır. Bu sütunlar insanın dış dünyasıyla iç dünyası arasındaki sınırı temsil eder.[12] Aynı zamanda bu isimlerin nereden geldikleri önemlidir. İsrailoğulları'nın M.Ö. 516’da başlayan Babil’den çıkıp Kudüs’e dönüş yolculuklarına, Babil’de daha önce tutsak olup özgürlüklerini elde eden tüm İsrailoğulları katılmamışlardır. Zenginlik ve bolluk içinde olan Babil’de kalmışlardır. Genel bu eğilimi benimsemeyen ve Kudüs’e dönen sadece 2 kabile olmuştur: Benjamin (Bünyamin) ve Judah (Yahuda) kavimleri.[13] Onların isimleri J ve B olarak sütunlara geçmiştir. Toplumdaki genel eğilimlerin karşısında kararlar almanın örneği olarak bu isimler sürüden ayrı koyunları temsîlen sembolleştirilmiştir.[11]
Kendisini “Alegori perdesi arkasına gizlenmiş sembollerle betimlenen bir ahlâk sistemi olarak” tanımlayan Masonlukta “3”ün özel bir anlamı vardır. Bu yüzden Masonik semboller arasında en sık rastlanan şekillerden biri de “3 nokta”dır. Yahudi mistik düşüncesinde b j (jakin) g (genese) 3 harf (B.J.G.) üreme, çoğalma, doğuş ve zürriyeti simgeler.[3]
“Masonlar ana düşüncelerini ve belirgin sembollerini Kabala’dan almışlardır. Amblemlerin birçoğu da Kabala kaynaklıdır. Örneğin; Jakin ve Boaz sütunları Kabalist bir eser olan Chearé Ora’dan alınmıştır. Masonluğun, Kabala’nın felsefesiyle olan çok büyük benzerliği çok yerde belirtilmiştir.” [14][15]
Masonik törenlerde ve birbirlerini tanırken kelimeler ve şifreli sözcükler kullanılır. Çırağın kelimesi ve törenlerdeki şifre sözcüğü Jachin’dir. Kelimesi Boaz olan kalfanın şifre sözcüğü Shibboleth’tir (Chibbelum) ve çokluk anlamına gelir, Üstadı muhteremin kelimesi Mac Benach (Mahbone-kemik etten, deriden sıyrıldı: Hiram efsanesi’ne gönderme) iken, Tubal Cain ise şifreli sözcüğü olarak mitolojide demir, pirinç gibi ilk metalleri kullanan ve müziğin mucidi kişinin adıdır.[10] [11]
Locanın girişinde kullanılan sütunların yerleri de yine Tevrat'ta belirtilmiştir. Jakin sağda, Boaz da soldadır. Bu düzenleme geleneksel ve evrensel sembolizme uygundur. Törenlerde Jachin’in önünde 1. Nazır, Boaz’ın önünde de 2. Nazır durur. Bu sütunların renkleriyse Kabala ve Tevrat’tan alınmıştır. Sütunların
renkleriyse Sefirot tablosuna göre, beyaz akıl ve hikmete, lütuf ve zafere, kırmızı zeka, sertlik ve şan'a, mavi taç, güzellik ve esas'a, siyah da krallığa tekabül eder. Bu şekilde, sağ tarafta (pozitif) beyaz, sol tarafta (pasif) kırmızı, ortada mavi (tarafsız) bulunur. Sağdaki sefirotlara yani Jakin'e beyaz renk verilerek bu sütuna atfedilen ışınları beyaz olan güneş sembolizmine uyulmuş olmaktadır. Jachin sütunu beyaz, Boaz sütunu kırmızı olacaktır.[11]

 

Jachin & Boaz Sütunu ve Sabetayistler

Yahudilerin Kutsal kitabı Tora’da açıklamaya son noktayı konmaktadır: "Ey İsrael, Tanrı (Maşiah) Mesih’in gelişini ve Tapınağın (Bet Amiktaş)’ı yeniden inşâsını yaklaştırsın." [16]
Peki Sabetayistler için Süleyman Tapınağının Anlamı Neydi? Bu tapınağın Sabetaycıların için öneminden biriside budur. Çünkü her İsrailoğulları'nın yeryüzündeki tek amacı budur. Sabetaycıların mezarlarında Jakin ve Boaz sütunların kullanmaları bir özlemin ve Mesihsel inancın işaretidir. Sabetaycıların Duaları arasında Süleyman Mabedi’nin büyük bir önemi vardır. Fakat Mesih Sabetay Sevi mabedi tekrar inşâ edecek ve İsrail Krallığını ilan edecekti. Mesih gelişiyle Sabetay Sevi’nin yeniden inşâ etmek istediği Kral Süleyman’ın Tapınağı (Bet Amiktaş), yeniden kurulacak ve kıyamete kadar ayakta kalacaktır. Sabetaycılar, dualarında Tapınağın yeniden inşâsı ve tamamlanmasını dilemektedirler. Bu temennilerini öldükten sonrada devam etmektedir. Fakat Mesih'in geleceği günü, Tapınağın inşâ edilip yeniden kurulacağı günü bir özlem ile Tapınağı sembolize eden Jakin ve Boaz sütunlarını mezar taşlarında kullanarak dile getirmektedirler.
Yahudiliğin çok kutsal saydığı Süleyman Mabedi’nin (Bet Amiktaş) 2 girişini sembolize eden Jakin ve Boaz sütunlarının bugünde Bülbülderesi'ndeki mezar taşlarında kullanılması da çok belirgindir.[17]

Sübliminal Mesajlar







Kaynaklar

[1] Mimar Sinan Dergisi – Reşat Atabek, 1978, Sayı:45, s.59.
[2] Koparal Çerman, "Ritüellerimizdeki Allegori ve Semboller", Mimar Sinan, 1997, Sayı 106, s. 38
[3] Kerîme Üstünova, "Giresun’da Yaşatılan Sacayağından Geçme Geleneğinde ‘Sacayağı’ ve ‘Üç’ Ne Anlatıyor?", Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı, bilig, Kış / 2010, Sayı: 52, s.187.
[4] Theodor H. Gaster, "Mit ve Hikâye", Millî Folklor, 2006, Yıl 18, Sayı 69, s.97.
[5] turkcepedi.com/Yakin_ve_Boaz
[6] "Kutsal Kitap", Yeni Yaşam Yayınları & Kutsal Kitap Şirketi, 1. Baskı, ISBN: 975-8318-62-4, İstanbul 2002.
[7] Metin Bobaroğlu, "Simge Kavramı ve Simgesel Düşünme", Anadolu Aydınlanma Vakfı, s.10.
[8] Mimar Sinan-45, s.59.
[9] Murat Özgen Ayfer, "Masonluk Nedir ve Nasıldır?", 3. Basım, Sim Matbaacılık, Ankara 2002, s.429.
[10] "Jachin and Boaz, or an authentic key to the door of freemasonry", London, 1763.
[11] Reşide Adal, "Aydınlanma Çağında Kamusal Alan ve Heterotopik Mekan İncelemesi: Palais Royal ve Mason Locaları" (yüksek lisans tezi), Ankara Üniversitesi, Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Anabilim Dalı, Ankara 2004.
[12] Mimar Sinan Yay. 45 s. 59.
[13] "Anderson Yasası", s. 112.
[14] Henri Seronya, "La Kabbala".
[15] Önder Limoncuoğlu, "Masonluk Araç Mı Amaç Mı?", Limoncuoğlu Yayınları, Kasım 2011.
[16] "Tora – Vayikra", Aftara (Dualar), Tevratın Geniş Tefsiri, s. 851
[17] "Miriam Chaikin, Menorahs, Mezuzas, and Other Jewish Symbols", Houghton Mifflin Harcourt, 2003, s.46.