Şiir Dili

Şiir Dili

Şiir, günlük konuşmalarımızda kullandığımız doğal dilden kaynağını alır. Bu doğal dilin bireysel tarzda kullanımından ortaya çıkar.  Şiirde insana özgü coşku ve heyecan dile getirilir. Burada günlük hayatta konuştuğumuz doğal dilin göstergelerine yeni anlam ve değerler yüklenerek şiir dili oluşturulur.
 
Bir duygunun veya bir heyecanın anlatımında, şair, herkesin konuştuğu dille kendi dünyasını dile getirmeye çalışır. Bunu da imgeler yardımıyla gerçekleştirir. Dil göstergeleri sayılı ve sınırlıdır. Ancak insan hayalinin ve düşüncesinin sınırı yoktur. İşte imgelerin ortaya çıkışı sınırlı olanla sınırsız olanı anlatabilme arzusudur. Böylece, kullanılan dilden hareketle yeni bir dil oluşturma yoluna gidilir.  Dil göstergelerinden bu tarzda yararlanarak oluşturulan söz kalıplarına imge diyoruz.
 
Şiir dili imgeye dayanır. İmgelerin oluşturulmasında da mecazlara dayanılır. Mecaz, bir sözün kendi anlamı dışında kullanılmasıdır.
 
Şiirde her zaman imgeye başvurulmaz. Bilinen, tanınan, her gün görülen insanları ve durumları anlatmada imge kullanma yoluna gidilmez. Ancak yeni karşılaşılan bir durumu veya görünüşü anlatmada imgeye başvurulur.
 
Şiir çeşitli söz sanatlarıyla oluşturulur. Mecazın dışında benzetme (teşbih), kinâye gibi söz sanatlarına rastlanır. Söz sanatlarıyla, dil birlikleri sayısız denilebilecek anlamlara ulaşır.
Şiir dilinin oluşmasında önemli öğelerden biri de çağrışımlardır.
 
Çağrışım, şiirde sözcüklerin kendi anlamları dışında kullanılarak kazandıkları anlam değerleridir. Şiiri okuyucusunu farklı dünyalara ve duygulara taşır. Böylece de,  anlamı zenginleştirir. 
Çağrışımlarda söyleyişin ve sesin de rolü vardır. Şiirde ses, çağrışım ve söyleyişle sözcükler, kendi anlamları dışında yeni değerler kazanır. 

Şiir insanın değişen duygu,çoşku,özlem ve hayallerini kendine özgü bir dille ifade eder. Dili daha canlı,daha güzel ve daha tesirli hale getirerek ona bir üst kimlik kazandırır. Şair günlük dildeki sözcükleri özenle seçer. Onlara yepyeni anlamlar kazandırır. Kullanılan dile yeni değerler ve anlamlar kazandırır. Benzetmelere değişmecelere (mecaz) yer verir. Somut varlıkları soyutlaştır, soyutları da somutlaştırır. Böylece duygu ve düşüncelerine bir anlam derinliği kazandırır.