Osirian Medeniyeti
Çok uzun zaman önce, şimdi Akdeniz'in bulunduğu alan, kuru ve verimli bir araziydi. Nil Nehri, "Stix Nehri" olarak biliniyordu ve bugün de olduğu gibi Afrika boyunca dolanıyordu; ama daha sonra Akdeniz'de bir vadide bulunan göle kadar uzanıyordu. Gölden sonraysa biraz daha ileride bulunan Herakles Sütunları'ndan Atlas Okyanusu'na dökülüyordu. Efsaneler, Atlantis zamanında Osirianlar'ın Akdeniz havzasındaki büyük gölün etrafında yaşamış olduklarından söz etmektedir. İki yüzün üzerindeki sayıda Osirian anıtı, bugün Akdeniz tabanında görülebilmektedir.
Hz.Nuh Tufanı Öcesi
Atheninan, Yunan İmparatorluğu'dur. Atlantis'in düşmanı ve rakibidir. River Styx, Osiria imparatorluğudur. Malta'da Osirian'ın başkent olabileceğine dair kazılar bulunmuştur.
Hz.Nuh Tufanı Sonrası
Osiris üzerine odaklanan Mısırlılar'ın Osirian dininin onlar tarafından atıldığı düşünülmesine rağmen bu medeniyete ait çok az şey bilinmektedir. Mısırlılar'ın ölüm tanrısı olan Osiris hakkındaki mitlerde daha çok suyla bağlantılı olarak anlatılmıştır; ya Nil'in sularında boğulurken ya da suya gömülürken tasvir edilmiş ve daha sonrada hayat verici nem ve üretici güçlerle tekrar hayata dönmüştür. Belki de bu, Osirianlar'ın kaderini temsil etmekteydi. Yaklaşık olarak milattan önce 10.000 yılında okyanus suları yükselince ve depremler Cebelitarık Boğazı'ndaki ülkeyi yerinden oynatınca, Atlan Okyanusu'nun suları iç bölgelere kadar ulaştı ve şehirleri su bastı. Kaçmayı başarabilenler Mısır'ın ve etrafındaki ülkelerin yüksek kısımlarına yerleştiler.
Malta Adası'nda bir zamanlar buralarda yaşamış olan insanlara dair kanıtlar sunan eski kalıntılar bulunmuştur. Büyük taş bloklardan yapılan geniş anıtlar ve binalar, bazen kalıplar halinde dizilirdi. Malta'daki tarihi olaylar, düz alanlardaki kayalıklara ve tepelere yapılırdı. Bütün ada üzerinde yollardan bir ağ meydana getirirdi. Bazıları doğruca denize, Osirian şehrinin kalıntılarının bulunduğu yere kadar uzanırlardı. Bu yol kadar, gizemli olan tekerlek izleri de birbirine paralel ve eşit uzaklıkta olup birlikte kıvrılıp birlikte düzleşirlerdi. Malta'daki taş tabletlerin üzerinde bulunan çözümlenememiş yazıtlar mutlaka bu ilginç yollar ve onları yapanlar hakkında bilgi veriyordu.
A wide ramp gives access to a portico supported by Osirian colossi.
The gateway leads into the Hypostyle hall. The square columns of the second court show pharaoh presenting offerings to the deities.
Çok uzun zaman önce, şimdi Akdeniz'in bulunduğu alan, kuru ve verimli bir araziydi. Nil Nehri, "Stix Nehri" olarak biliniyordu ve bugün de olduğu gibi Afrika boyunca dolanıyordu; ama daha sonra Akdeniz'de bir vadide bulunan göle kadar uzanıyordu. Gölden sonraysa biraz daha ileride bulunan Herakles Sütunları'ndan Atlas Okyanusu'na dökülüyordu. Efsaneler, Atlantis zamanında Osirianlar'ın Akdeniz havzasındaki büyük gölün etrafında yaşamış olduklarından söz etmektedir. İki yüzün üzerindeki sayıda Osirian anıtı, bugün Akdeniz tabanında görülebilmektedir.
Hz.Nuh Tufanı Öcesi
Atheninan, Yunan İmparatorluğu'dur. Atlantis'in düşmanı ve rakibidir. River Styx, Osiria imparatorluğudur. Malta'da Osirian'ın başkent olabileceğine dair kazılar bulunmuştur.
Hz.Nuh Tufanı Sonrası
Osiris üzerine odaklanan Mısırlılar'ın Osirian dininin onlar tarafından atıldığı düşünülmesine rağmen bu medeniyete ait çok az şey bilinmektedir. Mısırlılar'ın ölüm tanrısı olan Osiris hakkındaki mitlerde daha çok suyla bağlantılı olarak anlatılmıştır; ya Nil'in sularında boğulurken ya da suya gömülürken tasvir edilmiş ve daha sonrada hayat verici nem ve üretici güçlerle tekrar hayata dönmüştür. Belki de bu, Osirianlar'ın kaderini temsil etmekteydi. Yaklaşık olarak milattan önce 10.000 yılında okyanus suları yükselince ve depremler Cebelitarık Boğazı'ndaki ülkeyi yerinden oynatınca, Atlan Okyanusu'nun suları iç bölgelere kadar ulaştı ve şehirleri su bastı. Kaçmayı başarabilenler Mısır'ın ve etrafındaki ülkelerin yüksek kısımlarına yerleştiler.
Malta Adası'nda bir zamanlar buralarda yaşamış olan insanlara dair kanıtlar sunan eski kalıntılar bulunmuştur. Büyük taş bloklardan yapılan geniş anıtlar ve binalar, bazen kalıplar halinde dizilirdi. Malta'daki tarihi olaylar, düz alanlardaki kayalıklara ve tepelere yapılırdı. Bütün ada üzerinde yollardan bir ağ meydana getirirdi. Bazıları doğruca denize, Osirian şehrinin kalıntılarının bulunduğu yere kadar uzanırlardı. Bu yol kadar, gizemli olan tekerlek izleri de birbirine paralel ve eşit uzaklıkta olup birlikte kıvrılıp birlikte düzleşirlerdi. Malta'daki taş tabletlerin üzerinde bulunan çözümlenememiş yazıtlar mutlaka bu ilginç yollar ve onları yapanlar hakkında bilgi veriyordu.
A wide ramp gives access to a portico supported by Osirian colossi.
The gateway leads into the Hypostyle hall. The square columns of the second court show pharaoh presenting offerings to the deities.
0Awesome Comments!