İtalyan Mafyası



İtalyan Mafyası

Mafya (İtalyanca: Mafia) ya da Cosa Nostra (Türkçe: bizim işimiz ya da şeyimiz ya da davamız) yasa dışı işlerle uğraşan, zor kullanarak birtakım gizli çıkarlar sağlayan, çoğunlukla gizli ve hiyerarşik bir teşkilatlanmaya dayalı örgüt ya da bu örgütün mensubu kişiler anlamına gelir. Kumar, ticaret, uyuşturucu, finans, inşaat, kadın ticareti ve fuhuş, kaçakçılık, gasp ve adam öldürme, fidyecilik gibi yüzlerce yasal ve yasa dışı sektörde faaliyet gösterebilir.

1800'de Sicilya'ya gelen Napoli Kralı IV.Ferdinand,Fransız Devrimi'nden sonra olası bir Fransız işgaline karşı 1283'lerdeki bir savaş çağrısından esinlenerek MAFIA'yı (Morte Alla Francia: Italia Aneta = Fransa'ya ölüm, yaşasın Italya) kurdu.

Fransızca'da gizli teşkilat manasına gelen mafia veya maffia kelimeleri Sicilya lehçesinde de aynı manayı ifade etmektedir. Mafya şeklinde de söylenen bu kelime, ortaçağ sonlarında kullanılmaya başladı. Ortaçağ sonlarında Müslüman ve İspanyol idarelerini devirmeye yönelik bir teşkilat olarak ortaya çıkan mafyanın kökü mafie denen küçük silahlı gruplara dayanır. Bu gruplar Sicilya'daki toprak sahiplerinden ürünlerini koruma karşılığında haraç almaya başladılar. İdarecilerin keyfi tutum ve davranışlarından yılmış olan halk da mafyaya sığınmaya başladı. Sicilya'nın batısındaki köylerde yerleşik çeşitli mafya aileleri ve aile grupları bir konfedarasyon altında birleştiler. 1900'lü yıllarda kendi yörelerinde ekonomik faaliyetlerin hemen hepsini denetim altına aldılar. Mafya Sicilya'daki büyük toprakların idaresini hızla ele geçirdi. Mafya üyeleri Benito Mussolini'nin baskıcı idaresi zamanında geniş çapta tutuklandılar. Pekçok mafya üyesi uzun süreli hapis cezasına çarptırıldı. Ağır bir darbe indirilen mafya mensupları İkinci Dünya Savaşından sonra serbest bırakıldılar. Yeniden toparlanan mafya, Sicilya'nın orta ve batı kesimlerindeki kırsal alanlarda tutunamayarak Palermo'ya yöneldi. Burayı kendine merkez üssü olarak seçti.

Sanayi, ticaret ve inşaat sektörlerine, ayrıca rüşvet, şantaj, haraç ve kaçakçılık işlerine girdi. İtalya'dan ABD'ye olan göç hareketi sırasında Amerikan Suç Teşkilatlarıyla yakın münasebet kuran mafya, ABD'ye gönderilen eroinin işlenmesi ve taşınması işiyle uğraşmaya başladı. Bu işten elde edilen yüksek miktarda para, mafya içindeki çeşitli gruplar arasında şiddetli bir rekabet doğurdu. Bunun neticesinde cinayetler arttı. Resmi makamlar mafya üyelerinin üzerine yeniden gittiler. Sicilya ve İtalya'dan göç eden gruplar içindeki mafya üyeleri, ABD ve Güney Amerika ülkelerinde benzer bir teşkilatlanmaya girdiler. Bu ülkelerde meydana gelen kanundışı faaliyetler, mafya tarafından yürütüldü. İçki yasağının kaldırılmasından sonra Amerikan mafyası; kumar, sarı sendikacılık, dolandırıcılık, tefecilik, uyuşturucu kaçakçılığı ve fuhuş gibi işlere girdi. ABD'deki en büyük ve en güçlü suç teşkilatı durumuna gelen mafya, kanundışı yollarla kazanılan paraları otel, lokanta ve eğlence yeri gibi yerlere yatırdı.

ABD idaresi mafya hakkında yaptığı takibat ve soruşturma neticesinde, ülkenin dört bir yanına dağılmış pek çok bağımsız grup veya aile tarafından mafya faaliyetlerinin yürütüldüğünü tesbit etti. Buna göre her şehirde bir veya birkaç aile hakimdir. Her ailenin başında bulunan don adı verilen patronlar ve her patronun altında yardımcılık vazifesini yürüten bir ikinci don ile kurmay olarak güçlü ve nüfuzlu konumu olan bir consigliere (danışman) bulunur. Patron yardımcısına bağlı olarak çalışan coporegimeler (teğmen), patronun teşkilatın kanundışı işleriyle doğrudan ilişkiye girmemesini sağlar. Ailenin kanuni olan işleri, otomatik satış makineleri (marketler, lokantalar vb.) ile fuhuş, kumar ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi kanundışı işleri caporegimelere bağlı askerler tarafından yürütülür.

Bugün çeşitli ülkelerde faaliyet gösteren mafyanın ABD'deki ağırlığı giderek azalmaktadır. İtalyan ve Sicilyalı azınlıkların ABD toplumuyla kaynaşması ve mafyanın kolayca eleman bulamaması bu neticeyi doğurmuştur.[1]

Cosa Nostra

Belirtilen örgütlerden en önemlisi açıkça Cosa Nostra'dır. İtalya'da diğer suç örgütleri ile karşılaştırıldığında, Cosa Nostra, ülke içinde ve dışında, güç ve zenginlik olarak çok iyi durumdadır. Kendi yönetim modelini dikte edip, önemli operasyonların arkasında bir motor gibi hareket etme stratejisi olan bir örgüttür.[2]

Sözcük anlamı 'Bizim Mesele' ya da 'Bizim İş' olan Costa Nostra 1950'lere kadar seyrek bir yapılanma içindeydi. Küçük mafya ailelerinden oluşan bu örgütün ABD'deki mafyayla ilişkileri sıkı değildi. 1958'de mafya aileleri arasındaki çatışmaları önlemek için, ABD'de Şanslı Luciano'nun önderliğinde bir komisyon (Copa) kuruldu. Copa kuralları koyuyor, anlaşmazlıkları önlüyordu. Kurallar dönemin önde gelen isimlerinden Tommasso Buscetta, Badalamenti ve 'Küçük Kuş' Salvatore Greco tarafından belirleniyordu. Copa'da on mafya ailesi vardı ancak 1970'lere gelindiğinde bu yapı üçlü bir yapıya dönüştü. Guentano Badalamenti, Stefano Bondate ve Carleonelerin başı Luciano Leggio.

Leggio 1974'te tutuklandıktan sonra yerini Salvotore Riina aldı. 1978'de tekrar örgütlenen Copa, 1981-83 arasındaki Büyük Mafya Savaşı ile dağıldı. Salvatore Riina ve Bernardo Provenzaro'nun başında bulunduğu Carleone'ler savaştan galip çıktılar. Riina, 'Büyük Soruşturma' adıyla bilinen mafya karşıtı büyük operasyon sonrasında, 1994'te tutuklanana kadar Copa'nın lideri olarak kaldı. Onun liderliğindeki yıllara 'Toto Riina' dönemi deniyor. Riina'dan sonraki yeni 'baba' Provenzano, selefinin kanlı stratejisini terk ederek mafyayı biraz daha karanlığa çekti.[3]

Cosa Nostra'nın birçok faaliyetlerinin halen bölgesel olması ve Güney İtalya'da konuşlanmasına rağmen, Cosa Nostra her geçen gün uluslararası bir yapı arz etmeye başlayarak, Avrupa ve Amerika'yı tehdit etmektedir. Avrupa ve Amerika'ya göç dalgasında etkin bir rol oynayan örgüt, Almanya örneğinde olduğu gibi ABD'de de bu sayede eroin piyasasının önemli bir bölümüne sahiptir.

Örgütün halihazırda 180'den fazla mafya ailesi bünyesinde, yaklaşık 5.000 örgüt üyesi vardır. «Pişmanlık Yasası» çerçevesinde güvenlik kuvvetleri ile işbirliğine gidenlerin itirafları neticesinde diğer örgütler gibi Cosa Nostra da son 5 yılda büyük darbeler yemiştir. Şu anda, örgüt Sicilya mafyası ve Terör Örgütü PKK/KADEK başta olmak üzere, Napoli, Kolombiya, Çin ve Rus mafyalarının desteği ile ayakta durmaya çalışmaktadır.

Sicilya mafyasının, bununla birlikte bazı problemleri bulunmaktadır. İlk olarak, İtalya'da uyuşturucu pazarında bir tekel kuramadığı gibi Avrupa'daki uyuşturucu faaliyetleri de iyice zayıflamıştır. Mafyanın 1983-1992 tarihleri arasında İtalyan Adli Makamlarına yönelik saldırıları da mezkur zayıflamanın belirgin göstergesidir. Siyasi irade ile bağların kurulması ve devletle gizli ilişkilerin tesisi, bu zayıflamanın güçlendirilmesi çalışmalarında birer aşama olarak değerlendirilmekte idi. Son zamanlarda hassas bir kamuoyunun oluşması ve değişen siyasal ortamdan ciddi rahatsızlıklar duyan Sicilya mafyası halen suç örgütü olma ve güvenlik kuvvetlerinin ana sorununu teşkil etme özelliklerini muhafaza etmektedir.[2]

Napoli Camorra

Örgütün, faaliyetleri 5.731.426 nüfuslu, 549 belediyeye sahip olan Compania bölgesinde, Napoli şehrinde ortaya çıkmış olup, faaliyetleri buradan yürütülmektedir.

Camorra'nın teşkilat yapısı, üst derecede yöneticinin bulunmadığı, tepesiz bir piramit ve başıboş çetelerin oluşturduğu bir örgüt şeklindedir. Mafya tipi organizasyonlar içinde Camorra'nın en belirgin amacı stratejik suç ittifaklarına katılarak, faaliyetlerini bölgesel sınırlar boyunca genişleterek yaymaktır. Önemli denecek ölçüde sansasyonel cinayetleri bulunmamaktadır. Halihazırda 100'den fazla mafya ailesi bünyesinde 6 ila 7 bin örgüt üyesi bulunmaktadır.

Camorra ile ilgili en önemli tespitlerden biri de, bu örgütün uyuşturucudan elde ettiği kara parayı aklama operasyonlarını rahatlıkla Hollanda, İngiltere ve Almanya'da gerçekleştirmekte olmasıdır.

Cosa Nostra ve Ndrangheta gibi yediği darbeler sonucunda hızlı bir düşüşe geçen Napoli'nin Camorra örgütü, gasp, haraç ve sigara kaçakçılığı yollarıyla pes etmemeyi hedeflemekte, 21 milyar dolarlık cirosu ile elemanlarını beslemeye devam etmektedir.[2]

Calabrion Ndrangheta

Bu örgüt 2.146.724 milyon nüfus ve 409 belediyeli Colobrio'nun güneyinde yer alan bir bölgede ortaya çıkmış ve buradan da yönetilmektedir. Örgütün faaliyetleri genellikle İtalya'nın merkez ve kuzey bölgelerinde yoğunlaşmaktadır. Cosa Nostra örgütüyle yakın bağlantıları vardır. Yatay teşkilatlanma biçimine sahip olup, bölgesel veya yerel düzeyde sorumluları bulunmamaktadır.

En çok rastlanılan faaliyeti, perakendecilerden, rakiplerden, müteşebbislerden ve iş adamlarından para toplamaktır. Fidye için adam kaçırmak da Ndrangheta'nın geleneksel finansal dayanağı haline gelmiştir. Geçmişte özellikle 1985'ten sonra Calabria klanları uyuşturucu kaçakçılığına el atmışlardır. Örgüt mensuplarının en fazla, Fransa, Almanya, İspanya, Hollanda'da yerleştiği bilinmektedir.[2]

Sacra Corona Unita

Bu örgüt, Puglia bölgesinin güneyinde yapılanmıştır ve yukarıda arz edilen Cosa Nostra, Camorra ve Ndrangheta örgütleriyle özellikle uyuşturucu kaçakçılığı konusunda yakın bağlantı ve ilişkileri vardır. Örgütün bilinen faaliyetleri 1980 yılı itibarıyla tanımlandığından, yeni mafya tipi organizasyonlar içerisinde yerini almaktadır. Faaliyetlerinin az oluşu ve çok küçük bir örgüt olması gerçeğine rağmen, gerçekleştirmiş olduğu faaliyetlerinin niteliği itibarıyla, en az büyük örgütler kadar acımasız ve zalimdir. Örgütün değişik 50 topluluktan oluşan yaklaşık 1000 üyesi bulunmaktadır.[2]

Carleone Kasabası

12 bin kişilik bu Sicilya kasabası, boyutlarından çok daha büyük bir üne sahiptir. Şüphesiz bu çok da olumlu olmayan şöhreti, içinden çıkan mafya ailesine ve elbette Mario Puzo'nun romanından uyarlanan ünlü 'Godfather' üçlemesine borçludur.

Yıllardır Cosa Nostra'yı yöneten Carleoneler, geldikleri kasabanın adını herkesin korkuyla hatırlamasına neden oldular. Michele Navarra, Luciano Leggio, Leoluca Bagarella, Salvatore Riina and Bernardo Provenzano bu Mafya babaarından öne çıkanlar. Ancak Carleoneliler'in bu durumdan memnun oldukları pek söylenemez. 2006 yılında son 'Babaların Babası' Bernardo Provenzano yakandığında kasabada şenlikler düzenlendi. Provenzo'nun yakalandığı gün olan 11 Nisan bir caddeye isim olarak verildi.[3]

Mafya'nın On Emri

 1. Hiç kimse kendisini arkadaşlarımıza doğrudan tanıtamaz. Mutlaka bu işi yapacak üçüncü bir kişi bulunmalıdır.
 2. Hiçbir zaman arkadaşlarınızın karılarına bakmayacaksınız.
 3. Hiçbir zaman polislerle görülmeyeceksiniz.
 4. Barlara ya da kulüplere gitmeyeceksiniz.
 5. Her zaman Cosa Nostra'nın verdiği görev için hazır olacaksınız, karınız doğum yapmak üzere olsa bile.
 6. Randevularınıza hep sadık kalacaksınız.
 7. Üyelerin eşlerine saygılı olacaksınız.
 8. Bilgi istendiğinde mutlaka doğruyu söyleyeceksiniz.
 9. Diğer üyelere ya da başka ailelere ait paraya asla el koymayacaksınız.
 10. Ve asla Cosa Nostra üyesi olamayacaklar: Polislerle yakın akrabalığı olanlar, aile yaşamını koparamayacaklar, kötü davranış sergileyenler ve ahlaki değerleri olmayanlar.[3]

Mafya Savaşları

Elbette tarihi boyunca gerek mafya aileleri arasında gerekse de aile içinde pek çok kanlı hesaplaşma yaşandı ama 'savaş' sayılabilecek birkaç büyük çatışma oldu. Bunlar;

Birinci Mafya Savaşı

Savaşın sebebi 1950 ve 60'lı yıllarda büyük rakamlara ulaşan Kuzey Amerika'daki eroin trafiğinin kontrolüydü. O dönemde Sicilya Mafya Komisyonu'nun başında bulunan «Ciaschiteddu-Küçük Kuş» Salvatore Greco'nun bir adamının öldürülmesi, savaşın başlamasına neden oldu. Greco cinayetten Palermoda'ki rakip bir ailenin başında bulunan Barbera Kardeşleri sorumlu tuttu ve 1962-63 yılları arasında 68 kişinin ölümüne neden olan Birinci Mafya Savaşı başlamış oldu. Savaşın sona ermesi beklenmedik trajik bir olayla oldu. Greco'nun evinin önüne konan bir bomba, etkisiz hale getirilmeye çalışırken patladı. Patlama sonucunda 7 polis ve 1 asker yaşamını kaybetti. 'Ciaculli Katliamı' olarak anılan bu olaydan sonra büyük bir mafya karşıtı bir kamuoyu oluştu ve yüzlerce mafya üyesinin tutuklanması sonucunu doğuran büyük bir soruşturma başlatıldı. '114'ler Mahkemesi' olarak bilinen bu süreçte savaşın taraflarından biri olan Angelo La Barbera yakalandı ve 22 sene hüküm giydi. Greco ise Venezuella'ya kaçmayı başardı ve 1979'da orada öldü.

İkinci (Büyük) Mafya Savaşı

1960'lı yıllardaki Sicilya Mafya Komisyonu'nda iki rakip grup ortaya çıkmıştı. Bir tarafta güçlenen Carleoneler, diğer tarafta ise Stefano Bontade, Salvatore Inzerillo and Gaetano Badalamenti'nin başını çektiği Palemo merkezli mafya aileleri... Luciano Leggio'nun Carleoneler'in başına geçmesiyle rakip gruplar arasındaki zıtlaşmalar arttı. 1974'te tutuklanan Leggio'nun yerine geçen Riina ve onun sağ kolu Provanzano'nun Carleoneler'in başına geçmesinden sonra da durum değişmedi. 1978'de yeniden şekillenen Komisyon'da Carleoneler'den Riina'nın yanı sıra rakipleri Bontande ve Badalamenti bulunuyordu. Daha sonra Carleoneler'in meydan okuması karşısında geri adım atan Badalamenti geri adam atarak Brezilya'ya kaçtı. Ancak eroin trafiği yüzünden artan gerilim en sonunda 1981'de savaşa neden oldu. Nisan 1981'de Stefano Bontade, Mayıs 1982'de de Salvatore Inzerillo öldürüldü. 1983'e kadar süren savaşta iki taraftan da yaklaşık 400 mafya üyesi öldürüldü. Matanza olarak da bilinen Büyük Mafya Savaşı'nın sonunda Carleoneler rakiplerini ortadan kaldırmayı ve suç örgütlerin üzerinde tam kontrol sağlamayı başardılar.

Castellammarese Savaşı

Adını Güney Sicilya'da küçük bir kasaban alan Castellammarese Ailesi 1920'lerde ABD'deki İtalyan mafyasını kontrol ediyordu. Güçlü Don Vito Cascio Ferro'nun başkanlığındaki ailenin ABD'deki kolunun başında Salvatore Maranzano bulunuyordu. Geleneksel yöntemlere bağlı olan Maranzano'ların karşısında, genellikle Napolililerden oluşan ve İtalyan olmayanlarla daha fazla iş yapmak isteyen yeni bir ekip rakip olarak belirdi. 'Şanslı' Luciano, Al Capone, Vito Genevese gibi tanınmış gangsterlerin bulunduğu bu grubun başında Joe Messeria bulunuyordu. 'Genç Türkler' olarak adlandırılan Messeria grubu ile Maranzano'nun ekibi arasındaki gerilim, Castellammarese ailesinden Gaspar Milasso'nun vurulmasıyla savaşa dönüştü. Yaklaşık bir yıl süren savaş, Messeria'nın öldürülmesiyle sona erdi ve Salvatore Maranzo 'babaların babası' (Capo di tutti i capi) unvanıyla ABD'deki İtalyan mafyasının başına geçti. Ancak Maranzo'nun iktidarı sadece altı ay sürdü. Maranzo'nun öldürülmesi sonrasında savaş devam etmedi ve 'Şanslı' Luciano'nun girişimiyle önde gelen mafya aileleri bir araya gelerek işlerin yürütülmesi için 'Komisyon' kurdular. Castellammarese Savaşı Mario Puzo'nun ünlü 'Godfather' romanına ilham kaynağı olmuştur. Ayrıca ünlü Mobsters filmi bu dönemi anlatmaktadır. Anthony Quinn bu filmde Baba Masseria'yı canlandırdı.[3]