


5 KİŞİDEN BİRİ, HAYATI BOYUNCA BİR DEFA DEPRESYONA GİRİYOR
Depresyon hastalığının yüzde 20 civarında yaygınlık gösterdiğine dikkati çeken Savaş, bu durumun sokaktaki her 5 kişiden birinin hayatı boyunca en az bir defa depresyon yaşayacağı anlamına geldiğini kaydetti.
Savaş, "Depresyona zamanında müdahale edilirse, intihar gibi ciddi sonuçlar doğurabilecek durumlar ortadan kalkabilir" dedi.http://www.ensonhaber.com

İsrail Dışişleri Bakanı Lieberman, Savunma Bakanı Ehud Barak ve eski dışişleri bakanlarından Tzipi Livni, ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen Saban Forumu'na katıldı. Forum sırasında konuşan Lieberman,Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı hedef alan açıklamalarının yanı sıra yeni yerleşim birimleri kurma kararını da savundu.
Lieberman, "Yerleşim birimleriyle başkentimizi korumaya çalışıyoruz. Bu güvenliğimiz için gerekli. Yerleşim birimleri barışa engel değil. Tersi aslında doğru." diyerek yerleşirim birimlerini savundu. İsrail, Filistin'e BM Genel Kurulu'nda "gözlemci devlet" statüsünün verilmesinin hemen ardından yeni yerleşim birimleri kurulacağını açıklamıştı.
"ÖNCELİKLE HZ. MUSA'YI ELEŞTİRİYORUM""ÖNCELİKLE HZ. MUSA'YI ELEŞTİRİYORUM"
Lieberman, konuşması sırasında Hz. Musa'yı Yahudileri neden Ortadoğu'ya getirdiğini de alaylı bir şekilde sorguladı. Lieberman, "Öncelikle Hz. Musa'yı Yahudileri Ortadoğu'ya getirdiği için eleştiriyorum. Neden Benelüks'e (Hollanda, Belçika, Lüksemburg bölgesine) gitmedik ki? Bölgemizde pekçok sorun var." ifadelerini kullandı.
"ABD HER ZAMAN İSRAİL'İN YANINDADIR"
Aynı konferansta ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da konuşma yaptı. Clinton hem Filistin'in gözlemci devlet olmasını eleştirirken hem de Türkiye'den Hamas'ı uyarmasını istedi.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, "İsrail ile barış ve güvenlik içinde yan yana yaşayan bir Filistin devleti hedefini destekliyoruz ama BM'de bu haftaki oylama Filistinlileri bu hedefe daha yakın hale getirmeyecek ve bu, BM sistemi ve İsrail için de yeni zorluklar getirebilir" dedi.
Konuşmasında, ABD'nin her zaman İsrail'in arkasında olduğunu, bunun bu ay içinde tekrar açık biçimde görüldüğünü belirten Clinton, tüm dünyanın da her zaman bunu böyle bileceğini vurguladı.http://www.haberler.com
Hüddam, cinlerin şeytanın ilmiyle insanların üzerine saldırtılmasıdır. Nasıl insanların dalâlette olanları ve hidayette olanları varsa; gayb âleminde yaşayan cinlerin de dalâlette olanları ve hidayette olanları vardır. Hidayette olan cinlerin de başlarının üzerinde o devrin imamının ruhu var. Devrin imamları her devirde bir kişidir. İmam-ı Safi Hazretleri, İmam-ı Rabbanî, Hazreti Mevlâna Celâlettinî Rûmî, Hazreti Yunus Emre gibi velîler dün vardı, bugün de var. Hangi cin murşidine tâbî olursa, devrin imamının ruhu onun başının üzerine gelir ve onu muhafaza altına alınır. Ama öyle cinler vardır ki; şeytana tâbî oluyorlar. İblis cin taifesindendir. Ve cinleri kendi emrine alarak, böyle kullanılıyor.
İnsanlarda ruh vardır ama cinlerde yoktur. Onlar bir fizik beden bir de nefsle yaratılmışlardır.Bismillahirrahmanirrahim.
Sevgili ziyaretçiler! Televizyonda; bir çocuğun başka bir dili konuşmaya başlaması, kişilerin geçmişte başka bir kişilik olarak yaşadığı ve geçmişteki yaşamlarına ilişkin anlattıklarının doğru olduğu gibi haberleri izler dururuz. İnsanların çoğunun anlayamadığı bu durum da bir cin olayından başka bir şey değildir. cinler, insanlara göre çok daha uzun ömür yaşarlar.peygamber Efendimiz(S.A.V.) zamanından bugüne yaşayan cinlerin olduğu bilinmektedir.
Musa(A.S.) da Allah'ın emriyle cinleri sadece hizmet amacıyla kullanmıştır. İnsan bedenine giren suflî cinler, onları tesirleri altına alarak o kişiye hükmederler. O kişinin bedenini kullanarak, ona geçmişte başka bir bedende yaşadığını söyletirler. İnsanlar da bu durumu bir türlü anlayamazlar. Televizyon programlarında sabahlara kadar tartışır dururlar. Onlara göre reenkarnasyon, yani yeniden bedenlenme olarak ifade edilen bu durum, suflî bir cinin, bir kişinin vücuduna girerek, ona hükmetmesi halinden başka bir şey değildir. Bir çok ünlü sanatçının dahi bu konulara alet olduklarını üzüntü ile gördük. Hatta bazı sanatçılar trans halinde iken çok ızdırap çektiler. Ayrıca bu rahatsızlıkları uyanınca da devam etti.
İblis bu insanlara hep huzursuzluk verir. Asla mutluluk vermez. Ne hazindir ki bu nedenle reankarnasyona inananlar da var!Cenabı hak kuranı kerimden önce inzal buyurduğu kütüp (kitaplar) ve suhuf (bazı peygamberlere gönderdiği sahifeler) un muhafazasınıda içindekilerle memur olan insanlara vermişti. Fakat sonuç malum.
İnsanlarda ruh vardır ama cinlerde yoktur. Onlar bir fizik beden bir de nefsle yaratılmışlardır.Bismillahirrahmanirrahim.
15/HİCR-26: Ve le kad halaknel insâne min salsâlin min hamein mesnûn(mesnûnin).
Andolsun ki; Biz insanı, “hamein mesnûn olan salsalinden” (standart insan şekli verilmiş ve organik dönüşüme uğramış salsalinden) yarattık.
55/RAHMAN-14: Halakal insâne min salsâlin kel fehhâr(fehhâri).
55/RAHMAN-14: Halakal insâne min salsâlin kel fehhâr(fehhâri).
İnsanı, ateşte pişmiş gibi kuru bir çamurdan yarattı.
55/RAHMAN-15: Ve halakal cânne min mâricin min nâr(nârin).Cann'ı (cinni) da 'yalın, dumansız bir ateşten' yarattı.
Hüddam yapan cinci hocalar, cinleri emirlerine alarak insanlara saldırtıyorlar ve onlara zarar veriyorlar. Televizyonda verilen bir haberi hatırlayalım: Bir evde eşyalar havada uçuşuyor ve aynı eşyalar durduk yerde yanmaya başlıyordu. Işte bu olayda cinlerdevredeydi. cinler yanarak ölürler. Bu yüzden cinci hocalar cinleri yakmakla tehtit ederler. « Eğer dediğimi yapmazsan seni yakarım."diye. Zavallı cinler de ona, yani bir insan şeytan olan cinci hocaya itaat ederler.55/RAHMAN-15: Ve halakal cânne min mâricin min nâr(nârin).Cann'ı (cinni) da 'yalın, dumansız bir ateşten' yarattı.
Sevgili ziyaretçiler! Televizyonda; bir çocuğun başka bir dili konuşmaya başlaması, kişilerin geçmişte başka bir kişilik olarak yaşadığı ve geçmişteki yaşamlarına ilişkin anlattıklarının doğru olduğu gibi haberleri izler dururuz. İnsanların çoğunun anlayamadığı bu durum da bir cin olayından başka bir şey değildir. cinler, insanlara göre çok daha uzun ömür yaşarlar.peygamber Efendimiz(S.A.V.) zamanından bugüne yaşayan cinlerin olduğu bilinmektedir.
Musa(A.S.) da Allah'ın emriyle cinleri sadece hizmet amacıyla kullanmıştır. İnsan bedenine giren suflî cinler, onları tesirleri altına alarak o kişiye hükmederler. O kişinin bedenini kullanarak, ona geçmişte başka bir bedende yaşadığını söyletirler. İnsanlar da bu durumu bir türlü anlayamazlar. Televizyon programlarında sabahlara kadar tartışır dururlar. Onlara göre reenkarnasyon, yani yeniden bedenlenme olarak ifade edilen bu durum, suflî bir cinin, bir kişinin vücuduna girerek, ona hükmetmesi halinden başka bir şey değildir. Bir çok ünlü sanatçının dahi bu konulara alet olduklarını üzüntü ile gördük. Hatta bazı sanatçılar trans halinde iken çok ızdırap çektiler. Ayrıca bu rahatsızlıkları uyanınca da devam etti.
İblis bu insanlara hep huzursuzluk verir. Asla mutluluk vermez. Ne hazindir ki bu nedenle reankarnasyona inananlar da var!Cenabı hak kuranı kerimden önce inzal buyurduğu kütüp (kitaplar) ve suhuf (bazı peygamberlere gönderdiği sahifeler) un muhafazasınıda içindekilerle memur olan insanlara vermişti. Fakat sonuç malum.
Kuranı kerimi ise bizlere hidayet kaynağı ve rehber olarak göndermiş ama muhafazasını sadece bize bırakmamıştır. Kuranı kerimde “kuranı biz indirdik ve onu koruyacak olanda biziz” buyurmuştur. Ayette geçen biz lafzı kuranı melekler vasıtasıyla indirdiğine ve yine onları koruma işine vazifelendirdiğine işarettir.
İnen her sure hatta her ayetle beraber onun muhafızı ve hadimi (hizmetlisi) olan bir melek inmiştir. Her meleğin emri altında 1 den 70 bine kadar yardımcı melek bulunur.
Cinlerden iman etmiş olandan bazı gruplar (kavim – sülale) da topluca bu meleklerden birinin sevk ve idaresi altında yada bağımsız olarak hadim olmaya gönüllü olurlar.
Ayrıca her mümin kuranı kerimin topluca hadimi ve bütün hükümleriyle mükellefidir.Bu üç sınıfın (özellikle insanlar ve cinlerin) ilk görevi içindeki emir ve yasaklara uymaktır.
İkinci olarak kuranı kerime yönelik yapılacak her türlü saldırıya, tahribat ve tahrifat girişimine karşı canları pahasına onu korumak, saldıranlara mukavemet etmek ve gerekirse onlara karşılık vermektir.
Melek ve cinlerin üçüncü görevleriyse o kuranı kerimi sürekli okuyan (yada belli ayet ve sureleri bir maksat için olsun yada olmasın) insanlara yardımcı olmak ve havas ve esrarından istifade etmesini temin etmektir.
Peki Bu Hüddamlar Elde Edilebilirmi
Soruyu şöylede değiştirebiliriz. Hüddam edinmek diye bi şey varmı? Ve mümkünmü?
Bu soru kafaları karıştıran çok çetrefilli bir sorudur. Şimdi biz kısaca hüddam edinmek mümkündür diyelim. Nasıl olduğunu anlattığımız zaman zaten cevap daha net anlaşılacaktır.Hüddam Nasıl Edinilir?
Bunun iki yolu vardır.
1- Kuranı kerimin tamamını yada belli sure yada ayetlerini vird edinerek (sürekli ve düzenli şekilde okuyarak) o surelerin hadimlerinin yardımı sağlanır. Bir insan bir ayet, sure yada kuranı kerimin tamamını okuduğu zaman hadim olan melek yada cinlerden birisi hemen orda hazır olur. Sürekli okuyan kimse özel bir statü kazanır ve tutulan listeye girer. Kişi okurken melek ve cinler başında pervane olurlar. İnsan yanlış okuduğu zaman yüksek sesle doğrusunu okur ve düzeltirler. Böylece kişinin hatasınıda tamamlamış olurlar. Eğer okuyan insan dünyevi bir maksat için okumuşsa onu yerine getirmek için çalışırlar. Uhrevi bir maksat için okumuşsa Allah’a o kişi adına dua eder ve istediğini vermesi için yalvarırlar.
2- Hüddam edinmek deyince hepimizin aklına gelen, sakıncaları hesap edilmeksizin keşke bende edinsem dediğimiz, belirli usuller, azimetler ve riyazatlar sonucu kendini bir sure yada ayetin hizmetine adamış olan Müslüman cinleri kendine bende etmekten ibarettir.
Burada hemen şunu belirtmek isterim ki cinler bundan hiç hoşnut olmazlar. Çünkü birinin hizmetine giren cin artık sure yada ayetin hadimi değildir. Fakat Müslüman oldukları için, sürekli o sure yada ayetin okunmasına hürmeten insana zarar vermez ve isteklerini yerine getirir.
Bir kimse hüddam için riyazata girip evrad ve ezkara başladığı vakit melek ve cinlerin bundan hemen haberi olur ve maksadını bilirler.
Bir müddet kişinin riyazatı kesmesini beklerler. Eğer kesmez ve devam ederse bıraktırmak için çeşitli şekillerde korkuturlar. Daha bırakmazsa hadim taifesinden bir cin gelir. Eğer riyazat yapan bu gelenin gerçek hadim olduğu düşüncesine kapılır ve riyazatı bırakırsa (ki yüzde 90 ı bırakır) o cinle ömür boyu görüşür. Yok bırakmaz devam eder ve usulü tamamlarsa artık o cin taifesi surenin hüddamlığından azledilip o kişinin hizmetine verilir. O surenin hadimliğine de başka bir taife geçer.
Her sure ve ayetin hüddamının bir unvan ve mertebesi vardır. Surenin hadimliği görevi onlara geçince artık asıl isimleri ne olursa olsun o unvan ve ismi kullanırlar.
Peki cinler kendilerine zarar verilmesine ve ulvi hizmetlerinin son bulmasına sebep olan insanlara zarar verirlermi?
cinler Müslüman olduğu için, okunan sure ve ayetinde hürmetine riyazat yapana zarar vermezler ama buğzederler. Çünkü onun yüzünden ulvi bir vazifeden alınmışlardır. Velevki riyazat yapan kişi islamı hakkıyla yaşayan kişi olmasa bile.
Fakat bazen aile efradı eğer uygunsuz yaşayan insanlarsa onlara zarar verebilir yada korkutabilirler.http://gizlimi.com
2- Hüddam edinmek deyince hepimizin aklına gelen, sakıncaları hesap edilmeksizin keşke bende edinsem dediğimiz, belirli usuller, azimetler ve riyazatlar sonucu kendini bir sure yada ayetin hizmetine adamış olan Müslüman cinleri kendine bende etmekten ibarettir.
Burada hemen şunu belirtmek isterim ki cinler bundan hiç hoşnut olmazlar. Çünkü birinin hizmetine giren cin artık sure yada ayetin hadimi değildir. Fakat Müslüman oldukları için, sürekli o sure yada ayetin okunmasına hürmeten insana zarar vermez ve isteklerini yerine getirir.
Bir kimse hüddam için riyazata girip evrad ve ezkara başladığı vakit melek ve cinlerin bundan hemen haberi olur ve maksadını bilirler.
Bir müddet kişinin riyazatı kesmesini beklerler. Eğer kesmez ve devam ederse bıraktırmak için çeşitli şekillerde korkuturlar. Daha bırakmazsa hadim taifesinden bir cin gelir. Eğer riyazat yapan bu gelenin gerçek hadim olduğu düşüncesine kapılır ve riyazatı bırakırsa (ki yüzde 90 ı bırakır) o cinle ömür boyu görüşür. Yok bırakmaz devam eder ve usulü tamamlarsa artık o cin taifesi surenin hüddamlığından azledilip o kişinin hizmetine verilir. O surenin hadimliğine de başka bir taife geçer.
Her sure ve ayetin hüddamının bir unvan ve mertebesi vardır. Surenin hadimliği görevi onlara geçince artık asıl isimleri ne olursa olsun o unvan ve ismi kullanırlar.
Peki cinler kendilerine zarar verilmesine ve ulvi hizmetlerinin son bulmasına sebep olan insanlara zarar verirlermi?
cinler Müslüman olduğu için, okunan sure ve ayetinde hürmetine riyazat yapana zarar vermezler ama buğzederler. Çünkü onun yüzünden ulvi bir vazifeden alınmışlardır. Velevki riyazat yapan kişi islamı hakkıyla yaşayan kişi olmasa bile.
Fakat bazen aile efradı eğer uygunsuz yaşayan insanlarsa onlara zarar verebilir yada korkutabilirler.http://gizlimi.com
Yedi Ayetler ve Sırları
بسم الله الرحمن الرحيم
قُل لَّن يُصِيبَنَا إِلاَّ مَا كَتَبَ اللّهُ لَنَا هُوَ مَوْلاَنَا وَعَلَى اللّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ
Bismillâhirrahmânirrahîm
Kul len yüsıybena illa ma ketebellahü lena hüve mevlana ve alellahi fel yetevekkelil mü’minun
Kurân Referansı: (Tevbe Suresi 51)
Anlamı: De ki: “Bizim başımıza ancak, Allah’ın bizim için yazdığı şeyler gelir. O, bizim yardımcımızdır. Öyleyse mü’minler, yalnız Allah’a güvensinler.”
بسم الله الرحمن الرحيم
وَإِن يَمْسَسْكَ اللّهُ بِضُرٍّ فَلاَ كَاشِفَ لَهُ إِلاَّ هُوَ وَإِن يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلاَ رَآدَّ لِفَضْلِهِ يُصَيبُ بِهِ مَن يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ وَهُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
Bismillâhirrahmânirrahîm
Ve in yemseskellahü bi durrin fe la kaşife lehu illa hu* Ve in yüridke bi hayrin fe la radde li fadlihi yüsiybü bihi men yeşaü min ıbadihi ve hüvel ğafurur rahiym
Kurân Referansı: (Yunus Suresi 107)
Anlamı: Eğer Allah sana herhangi bir zarar verecek olursa, bil ki onu, O’ndan başka giderebilecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun lütfunu engelleyebilecek de yoktur. O, bunu kullarından dilediğine eriştirir. O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
بسم الله الرحمن الرحيم
وَمَا مِن دَآبَّةٍ فِي الأَرْضِ إِلاَّ عَلَى اللّهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَا كُلٌّ فِي كِتَابٍ مُّبِينٍ
Bismillâhirrahmânirrahîm
Ve ma min dabbetin fil erdı illa alellahi rizkuha ve ya’lemü müstekarraha* Ve müstevdeaha küllün fi kitabin mübin
Kurân Referansı: (Hûd Sûresi 6)
Anlamı: Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah’a ait olmasın. Her birinin (dünyada) duracakları yeri de, (öldükten sonra) emaneten konulacakları yeri de O bilir. Bunların hepsi açık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da yazılı)dır.
بسم الله الرحمن الرحيم
إِنِّي تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّهِ رَبِّي وَرَبِّكُم مَّا مِن دَآبَّةٍ إِلاَّ هُوَ آخِذٌ بِنَاصِيَتِهَا إِنَّ رَبِّي عَلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ
Bismillâhirrahmânirrahîm
İnni tevekkeltü alellahi rabbi ve rabbiküm* Ma min dabbetin illa hüve ahızün bi nasıyetiha*İnne rabbi ala sıratın mustekıym
Kurân Referansı: (Hûd Sûresi 56)
Anlamı: “İşte ben, hem benim, hem sizin Rabbiniz olan Allah’a dayandım. Yeryüzünde bulunan hiçbir canlı yoktur ki, Allah, onun perçeminden tutmuş olmasın. Şüphesiz Rabbim dosdoğru bir yol üzerindedir.”
بسم الله الرحمن الرحيم
وَكَأَيِّنْ مِنْ دَابَّةٍ لَا تَحْمِلُ رِزْقَهَا اللَّهُ يَرْزُقُهَا وَإِيَّاكُمْ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ
Bismillâhirrahmânirrahîm
Ve ke eyyin min dabbetin la tahmilü rizkahellahü yerzükuha ve iyyaküm ve hüves semiy’ul alim
Kurân Referansı: (Ankebut Suresi 60)
Anlamı: Nice canlı var ki, rızkını (yanında) taşımıyor. Onlara da size de rızık veren Allah’tır. O, her şeyi işitir ve bilir.
بسم الله الرحمن الرحيم
مَا يَفْتَحِ اللَّهُ لِلنَّاسِ مِن رَّحْمَةٍ فَلَا مُمْسِكَ لَهَا وَمَا يُمْسِكْ فَلَا مُرْسِلَ لَهُ مِن بَعْدِهِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Bismillâhirrahmânirrahîm
Ma yeftehıllahü lin nasi min rabbetin fe la mümsike leha ve ma yümsik fe la mürsile lehu min ba’dihi ve hüvel azizül hakiym*
Kurân Referansı: (Fatir Sûresi 2)
Anlamı: Allah, insanlar için ne rahmet açarsa, artık onu tutacak (engelleyecek) yoktur. Neyi de tutarsa, bundan sonra onu gönderecek yoktur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
بسم الله الرحمن الرحيم
وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ قُلْ أَفَرَأَيْتُم مَّا تَدْعُونَ مِن دُونِ اللَّهِ إِنْ أَرَادَنِيَ اللَّهُ بِضُرٍّ هَلْ هُنَّ كَاشِفَاتُ ضُرِّهِ أَوْ أَرَادَنِي بِرَحْمَةٍ هَلْ هُنَّ مُمْسِكَاتُ رَحْمَتِهِ قُلْ حَسْبِيَ اللَّهُ عَلَيْهِ يَتَوَكَّلُ الْمُتَوَكِّلُونَ
Bismillâhirrahmânirrahîm
Ve lein seeltehüm men halekas semavati vel erda le yekulünnellah* Kul efe raeytüm ma ted’une min dunillahi in eradeniyellahü bi durrin hel hünne kaşifatü durrıhi ev eradeni bi rahmetin hel hünne mümsikatü rahmetihi kul hasbiyellahü aleyhi yetevekkelül mütevekkilun*
Kurân Referansı: (Zümer Sûresi 38)
Anlamı: Andolsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan elbette, “Allah”, derler. De ki: “Peki söyleyin bakalım? Allah’ı bırakıp da ibadet ettikleriniz var ya; eğer Allah bana herhangi bir zarar dokundurmak isterse, onlar Allah’ın dokundurduğu zararı kaldırabilirler mi? Yahut Allah bana bir rahmet dilese, onlar O’nun rahmetini engelleyebilirler mi?” De ki: “Allah bana yeter. Tevekkül edenler ancak O’na tevekkül ederler.”
Bu Ayetlerin Sırları ve Havâssı
Ka’bül Ahbar (r.a.) buyuruyor ki: “Bu ayetleri okuduğun takdirde yer ve gök afetlerinden, belalardan, düşmanın şerrinden, sihirbazın sihrinden bu duanın bereketiyle emin olursun.” (Mecmeatü’l-Ahzab)Muaz bin Cebel Hazretleri’nden naklolunan bir rivayete göre;
--Kur’an’da yedi âyeti kerîme vardır.Herhangi bir mü’min bunları tahâreti kâmile ile üzerinde taşır ise, bütün canlı mahlûkatın dili o kimseye karşı bağlanmış olur ve o kimse hakkında herhangi kötü bir kelime sarf edemezler.
--Ayrıca bu âyetleri taşıyan kimseyi her gören sever, onu taltif eder ve taleplerini de severek yerine getirir.
--Üzerinde bulunan dünya ve ahrete ait her çeşit üzüntü gam ve kederleri yok olur.
--Kimse ona zarar veremeyeceği gibi bu ayetlerin bereketiyle bütün düşmanlarına galip gelir.
İmam Şehabettin Hazretleri’nin ise “Fevâid” isimli eserinde Kâ’b el-Ahbar /r.a) dan naklettiği bir rivayete göre; “Ben bizzat kendim bu ayetleri olduğum zaman gökyüzü yere inse ve yer ile gök birbiri üstüne kapansa bana herhangi bir zarar olur diye hiç endişe duymam ve Allah bana bu âyetler bereketiyle bir imdat yolu gösterip beni kurtarır”
Yine hadisi şerifte nakledildiğine göre “Bir mü’min inanç ve tahareti kamile bu 7 ayeti okumaya devam eder ise gökten dünyaya Uhud dağı büyüklüğünde azap ve belalalr yağsa, bu ayetleri okuyan kimseye bu ayetlerin bereketiyle hiçbir zarar erişmez ve o kişi bütün belaları üzerinden def eder”
Yine İmam Şehabettin hazretlerinin Hz. Ali (r.a) den yaptığı bir rivayet şöyledir: “Her kim bu ayetleri sabah ve akşam okumaya devam eder ise Allah o kimseyi zamanın hileleinden düşmanların ve hasetçilerin kurdukları tuzaklardan ve her çeşit şer ve belalardan koruru ve kendini himayesi altına alır”
Ey Allahın azizi kulu! Sen bu âyetleri okumakla yada en azından mesut bir saatte güzelce temiz bir kağıt üzerine yazarak yanında bulundurmakla kendini fani dünyanın akla hayale gelen ve gelmeyen bin türlü fitne fesat ve belalarına karşı kale içerisine almış olursun.Bu ayetler inanan her insan için zırhtır.
Kaynak: http://www.lahuti.com/forum/7-ayetlerin-mucizevi-faydalari-download-35919.html

Beş Ayetler ve Sırları
Bismillahirrahmanirrahiym* E lem tera ilel melei min beni israile min ba’di musa iz kalu li nebiyyin lehümüb’as lena meliken nükatil fi sebilillahi kale hel aseytüm in kütibe aleykümül kıtalü ella tükatilu kalu ve ma lena ella nükatile fi sebilillahi ve kad uhricna min diyarina ve ebnaina felemma kütibe aleyhimül kıtalü tevellev illa kalilen minhüm vallahü aliymün biz zalimin* Bismillahir rahmanir rahiym* Le kad semiallahü kavlellezine kalu innellahe fakıyrun ve nahnü ağniya* Se nektübü ma kalu ve katlehümül enbiyae bi ğayri hakkın ve nekulü zuku azabel harıyk* Bismillahirrahmanirrahiym* E lem tera ilellezine kıyle lehüm küffü eydiyeküm ve ekıymüs salate ve atüz zekate felemma kütibe aleyhimül kıtalü iza ferikun minhüm yahşevnen nase ke haşyetillahi ev eşedde haşyeten ve kalu Rabbena lime ketebte aleynel kıtale lev la ahhartena ila ecelin karibin kul metaud dünya kaliylün vel ahıratü hayrun li menitteka ve la tuzlemune fetila* Bismillahir rahmanir rahiym* Vetlü aleyhim nebeebney ademe bil hakkı iz karraba kurbanen fe tükubbile min ehadihima ve lem yütekabbel minel ahari kale le aktülenneke kale innema yetekabbelüllahü minel müttekıyn* Bismillahirrahmanirrahiym* Kul men rabbüs semavati vel erdı kulillah* Kul efettehaztüm min dunihi evliyae la yemlikune li enfüsihim nef’an ve la darran kul hel yestevil a’ma vel besıyru em hel testeviz zulümatü ven nuru em cealü lillahi şürakae haleku ke halkıhi fe teşabehel halku aleyhim* Kulillahü haliku külli şey’in ve hüvel vahıdül kahhar*
Sırları: İmam-ı Buni Hazretleri diyor ki: “Kur’an-ı Kerim’de tesiri büyük öyle beş ayet vardır ki, okuyanı Allah’ın izni ile korkulan şeylerden emin kılar, bütün elem verici şeylere ve hastalıklara karşı koruyucu bir manevi kalkan vazifesi görür.”
Selman-ı Farisi(r.a.)’dan rivayetle: “Ya Resullah! Hayatım boyunca çok günah işledim. Neredeyse ömrüm dahi sona erecek.Bana bir şey öğret ki, ömrüm uzun olsun,günahlarım mağfiret olsun ve muradım hasıl olsun” dediğinde Resulüllah(s.a.v.) bu beş ayeti kerimeyi öğretti ve buyurdular ki: “Bir kimse bu beş ayeti kerimeleri okursa ve üzerinde taşırsa, ömrü uzun olur, günahı mağfiret olunur ve muradı hasıl olur.”
Bu ayeti yazıp da üzerinde taşıyan kimseler, insanlar arasında hürmet görür ve nazardan korunurlar.
Hazreti İbn-i Mes’ud (r.a.)’dan rivayetle: “Allah Rasulü (s.a.v.) ayat-ı hamse’yi hazerde, seferde, gazalarda okurdu.Allahü Teala ona her seferinde yardım etti ve fethi müyesser kıldı.
Bismillahirrahmanirrahiym* E lem tera ilel melei min beni israile min ba’di musa iz kalu li nebiyyin lehümüb’as lena meliken nükatil fi sebilillahi kale hel aseytüm in kütibe aleykümül kıtalü ella tükatilu kalu ve ma lena ella nükatile fi sebilillahi ve kad uhricna min diyarina ve ebnaina felemma kütibe aleyhimül kıtalü tevellev illa kalilen minhüm vallahü aliymün biz zalimin* Bismillahir rahmanir rahiym* Le kad semiallahü kavlellezine kalu innellahe fakıyrun ve nahnü ağniya* Se nektübü ma kalu ve katlehümül enbiyae bi ğayri hakkın ve nekulü zuku azabel harıyk* Bismillahirrahmanirrahiym* E lem tera ilellezine kıyle lehüm küffü eydiyeküm ve ekıymüs salate ve atüz zekate felemma kütibe aleyhimül kıtalü iza ferikun minhüm yahşevnen nase ke haşyetillahi ev eşedde haşyeten ve kalu Rabbena lime ketebte aleynel kıtale lev la ahhartena ila ecelin karibin kul metaud dünya kaliylün vel ahıratü hayrun li menitteka ve la tuzlemune fetila* Bismillahir rahmanir rahiym* Vetlü aleyhim nebeebney ademe bil hakkı iz karraba kurbanen fe tükubbile min ehadihima ve lem yütekabbel minel ahari kale le aktülenneke kale innema yetekabbelüllahü minel müttekıyn* Bismillahirrahmanirrahiym* Kul men rabbüs semavati vel erdı kulillah* Kul efettehaztüm min dunihi evliyae la yemlikune li enfüsihim nef’an ve la darran kul hel yestevil a’ma vel besıyru em hel testeviz zulümatü ven nuru em cealü lillahi şürakae haleku ke halkıhi fe teşabehel halku aleyhim* Kulillahü haliku külli şey’in ve hüvel vahıdül kahhar*
Sırları: İmam-ı Buni Hazretleri diyor ki: “Kur’an-ı Kerim’de tesiri büyük öyle beş ayet vardır ki, okuyanı Allah’ın izni ile korkulan şeylerden emin kılar, bütün elem verici şeylere ve hastalıklara karşı koruyucu bir manevi kalkan vazifesi görür.”
Selman-ı Farisi(r.a.)’dan rivayetle: “Ya Resullah! Hayatım boyunca çok günah işledim. Neredeyse ömrüm dahi sona erecek.Bana bir şey öğret ki, ömrüm uzun olsun,günahlarım mağfiret olsun ve muradım hasıl olsun” dediğinde Resulüllah(s.a.v.) bu beş ayeti kerimeyi öğretti ve buyurdular ki: “Bir kimse bu beş ayeti kerimeleri okursa ve üzerinde taşırsa, ömrü uzun olur, günahı mağfiret olunur ve muradı hasıl olur.”
Bu ayeti yazıp da üzerinde taşıyan kimseler, insanlar arasında hürmet görür ve nazardan korunurlar.
Hazreti İbn-i Mes’ud (r.a.)’dan rivayetle: “Allah Rasulü (s.a.v.) ayat-ı hamse’yi hazerde, seferde, gazalarda okurdu.Allahü Teala ona her seferinde yardım etti ve fethi müyesser kıldı.

Bu müvekkile sahib olmak için 4 gün riyazat yapılır;
gece yatsı namazından sonra kez ayetel kürsi azimeti ile birlikteokunur her ayet ve azimet kez okunacaktır dua ediliriken ıssız bir mahalde olmak ve güzel kokulu bir tütsü yakılması ve vefkinin üstümüzde olması gereklidir.
gece yatsı namazından sonra kez ayetel kürsi azimeti ile birlikteokunur her ayet ve azimet kez okunacaktır dua ediliriken ıssız bir mahalde olmak ve güzel kokulu bir tütsü yakılması ve vefkinin üstümüzde olması gereklidir.
1. akşam eşek sesi
2. akşam arı sesi
3. akşam 3 kişi gelecek fakat sorulan sorualara kesinlik ile cevap verilmeyecek
4. akşam ayetel kürsinin müvekkili seyyit kenyas görünür ve isteğini sorar senin yala sölemiyceğini ve asla bu verilen gücün fenalık için kullanılmayacağına ikna olduktan sonra seninle akitleşir ve sana bir taş yada yüzük verir ve ne zaman gelmesini istediğinde çağırma davetiyesini 3 veya 7 de fa okursun ve hadim gelir ve kendiyas hz. gelince ayağa kalkıp hürmet gösterilmeli davete kesinlikle cuma gecesi başlanmalı pazartesi bitirilmeli 1 hafatada bişey olmassa 7 hafta denemeli.Elhamdüllilahirrabbilalemiyn vessalati vessselamü ala seyyidina Muhammedin ve ala alahi ve sahbihi ve sellim
2. akşam arı sesi
3. akşam 3 kişi gelecek fakat sorulan sorualara kesinlik ile cevap verilmeyecek
4. akşam ayetel kürsinin müvekkili seyyit kenyas görünür ve isteğini sorar senin yala sölemiyceğini ve asla bu verilen gücün fenalık için kullanılmayacağına ikna olduktan sonra seninle akitleşir ve sana bir taş yada yüzük verir ve ne zaman gelmesini istediğinde çağırma davetiyesini 3 veya 7 de fa okursun ve hadim gelir ve kendiyas hz. gelince ayağa kalkıp hürmet gösterilmeli davete kesinlikle cuma gecesi başlanmalı pazartesi bitirilmeli 1 hafatada bişey olmassa 7 hafta denemeli.Elhamdüllilahirrabbilalemiyn vessalati vessselamü ala seyyidina Muhammedin ve ala alahi ve sahbihi ve sellim
Allahümme inni es'elüke ve tevessülu ilyke ya Allahü(....)
ya rahmanü(...)ya rahimü(...)ya hin(...) ya rabbahü(....) ya seyyidahin(...) ya hüvel(...)ya gıyas inde şiddeti(...)ya enisiinde vahdeti(...)ya mucibi inde daveti(.....)ya Allah(....) bunları 7 kez oku sora azimete başlayabiliriz;
ya rahmanü(...)ya rahimü(...)ya hin(...) ya rabbahü(....) ya seyyidahin(...) ya hüvel(...)ya gıyas inde şiddeti(...)ya enisiinde vahdeti(...)ya mucibi inde daveti(.....)ya Allah(....) bunları 7 kez oku sora azimete başlayabiliriz;
Ayetel kürsi ile azimeti;
Bismillahi rahmanirahim.
^^Allahü ka ilahe illa hüvvel hayyül kayyüm(....) [ve azimette (....) kez okunacak]
ya hayyü ya kayyümü ya men tekumüssemavati vel ardi bi emrihi ya cemial mahlukati tahte lutfihi ve kahrihi es'elüke Allahümme en tüsahhirli ruhaniyette hazihil ayetiş şerifeti tüinüni ala kaza havayici ya men
^^late sinetün vela nevn (...)
indina ilel hakkıve illa taıikin müstakımin hatta estariha minel levmi la ilahe illa ente süphaneke inni küntüminez zalimin ya menlehumavis semavati ve mafilardi men zellez yeşfeu indehu illa bi iznih ......
Bismillahi rahmanirahim.
^^Allahü ka ilahe illa hüvvel hayyül kayyüm(....) [ve azimette (....) kez okunacak]
ya hayyü ya kayyümü ya men tekumüssemavati vel ardi bi emrihi ya cemial mahlukati tahte lutfihi ve kahrihi es'elüke Allahümme en tüsahhirli ruhaniyette hazihil ayetiş şerifeti tüinüni ala kaza havayici ya men
^^late sinetün vela nevn (...)
indina ilel hakkıve illa taıikin müstakımin hatta estariha minel levmi la ilahe illa ente süphaneke inni küntüminez zalimin ya menlehumavis semavati ve mafilardi men zellez yeşfeu indehu illa bi iznih ......
Allahümme isfeali ve erşidni fima üridü min kazai havayivi ve isabete kavli ve fi'li ve ameli ve barikli fi ehli yamen
ya lemu ma beyne eydihim ve ma halfehüm vela yuhiytune bişey'in ilmihi
yamen yalemü zamira ibadihi sırrıene ve cehren es'elüke Allahümme en tüsahhirli hadimi hazizil ayetil azimeti ved davetil münifeti yeknu li avnenala kazayi havayici heyelan... ceevlen..... meliken... yamen la yetessarafu fi mülkihi
ya lemu ma beyne eydihim ve ma halfehüm vela yuhiytune bişey'in ilmihi
yamen yalemü zamira ibadihi sırrıene ve cehren es'elüke Allahümme en tüsahhirli hadimi hazizil ayetil azimeti ved davetil münifeti yeknu li avnenala kazayi havayici heyelan... ceevlen..... meliken... yamen la yetessarafu fi mülkihi
illa bima şa'e ve siakürsiyuhüs semavati velarda
dahhşrli abdike kensiyase hatta yükelimenifi hali yakazati vr yuinuni fi cemii havayici yamen
dahhşrli abdike kensiyase hatta yükelimenifi hali yakazati vr yuinuni fi cemii havayici yamen
vela yeuduhu hifhuzuhüma ve hüvel alliyül aziym
ye hamidü ya mecidü ya baisü ya şehdü ya hakku ya yekilü ya kayyıyıl ya metinü künlü aynen ala kadai havayici bi elfi la havle vela kuvvere illa billahil alliyyil aziym
hadimi çağırmak için okunacak azimet;
ye hamidü ya mecidü ya baisü ya şehdü ya hakku ya yekilü ya kayyıyıl ya metinü künlü aynen ala kadai havayici bi elfi la havle vela kuvvere illa billahil alliyyil aziym
hadimi çağırmak için okunacak azimet;
Bismillahirahmanirahim.
aksemte aleyke eyyğhehheyyidil kendiyas'e ecibni ente ve hadimeke ve şnuni ficemii umuri bi hakkı ma fatekidunehu innel azimeti ve bi seyyidina Muhammedin aleyhis selatü vesellem.
(azimeti okurken ayetl kürsinin azimeti üstümüzde olmalıdır)http://gizlimi.com
aksemte aleyke eyyğhehheyyidil kendiyas'e ecibni ente ve hadimeke ve şnuni ficemii umuri bi hakkı ma fatekidunehu innel azimeti ve bi seyyidina Muhammedin aleyhis selatü vesellem.
(azimeti okurken ayetl kürsinin azimeti üstümüzde olmalıdır)http://gizlimi.com
Eğer ki bir insan kalp gözünün açılması için bir insanın riyazata devam ederek her sabah namazının ardından 2500 defa besmeleyi şerifeyi okuması gerekiyor. tam kırk gün süresince yada aynı yöntemi yine aynı şartlarla yaparsınız ondört veya onbeşinci günde ruhanilerlede görüşmek allah dilerse mümkün oluyor
Ya Allâhü illâhu külli şeyin
Bu mübarek ismin havassı celilesi:Cinleri görmek için: Bu mübarek ismi serifi hergece yüz (100) defa okuyan kimse, kısa zamanda cinleri ayanen görür. Hatta cinlerden bir huddam elde eder.Not: Bu bilgi çok tehlikelidir. İşin ehli olmadığınız sürece denemeyiniz!
Uyarı: Varlıklara istediğini yaptırabilmek her babayiğidin harcı değidir, eğer kişi işin ehli olmamasına rağmen buna kalkışırsa tabi ki başına iş gelmesi kaçınılmazdır. Bu birinci tehlikedir. İslami bir uygulama değildir.
Hüddam ilmine girdiğin andan itibaren cinler senin ne yapmak istediğini bilecekler Bu cinlerele görüşme irtibata geçme yöntemlerinden birisidir
1 Suya yada aynaya derinlemesine gözlerini kırpmadan bakmak Bu tabi sana bağlı, bu olaya inanırsan ve iyi bir şekilde konsantre olursan, kısa sürede istediğin şekilde cismi görebilirsin
2 Boş bir kağıda elinizi aldığınız kalemi dokundurmadan sadece değecekmiş gibi yaklaştırarak düşünmek yine aynı şekilde konsantre olmak Transa geçincede kalem kendisi elnizde iken yazmaya başlayacaktır
Tabi bunların hepsi inanmaya bağlı bir şeydir Sen laf olsun diye yaparsan zaten bi halt olmaz Kolay bir işte değildir uzun uğraşlar gerektirir Aslında bunlardan ziyade sen cinlerle irtibata geçmek istersen bunu düşünürsen sürekli zaten onlar seninle diyaloga geçerler Ama neden:
1 Suya yada aynaya derinlemesine gözlerini kırpmadan bakmak Bu tabi sana bağlı, bu olaya inanırsan ve iyi bir şekilde konsantre olursan, kısa sürede istediğin şekilde cismi görebilirsin
2 Boş bir kağıda elinizi aldığınız kalemi dokundurmadan sadece değecekmiş gibi yaklaştırarak düşünmek yine aynı şekilde konsantre olmak Transa geçincede kalem kendisi elnizde iken yazmaya başlayacaktır
Tabi bunların hepsi inanmaya bağlı bir şeydir Sen laf olsun diye yaparsan zaten bi halt olmaz Kolay bir işte değildir uzun uğraşlar gerektirir Aslında bunlardan ziyade sen cinlerle irtibata geçmek istersen bunu düşünürsen sürekli zaten onlar seninle diyaloga geçerler Ama neden:
İnsan oğlu yaradılısı gereği tüm varlıklardan üstün bir varlıktır Tabi doğusdan verilen özellikleri gereği bizden suanda üstün olan cinler bunu hazmedemezler Ve insanlarla sürekli uğrasırlar ve onlar sizinle diyaloga geçme istekleri vardır sizde bunu isteyince daha kolay yaparlar Size bir çok konuda yardım ederler
Ben bunları ilkokula giderken yapıyordum ve çalısmadan sınavlara girip yüksek notlar alırdım ama bir müddet sonra psikolojim bozuldu felan baya bir sorunlu dönem geçirdim Sonra bunların benimle dalga geçtğini düşündüm ve araştırmaya başladım, nasıl intikam alırım ve hüddam ilmini keşfettim ):
Dünyada bu ilimi bilen 3 kişi var Birisi Türkiyede birisi de litvanyada Hüddam ilmi 4 büyük kitabın içindeki dualara dayalı yöntemle yapılan bir iletişim yöntemidir
Kur'anda her ayetteki kelimenin 8 görevlisi vardır bunlarıın 4 ü melek 4 ü cindir Sen gerekli şartları yerine getirirsen ve gerekli duayı okursan bu görevliler ile görüşebilir ve istediğini yaptırabilirsin, tabikide sınırlar ölçüsünde Burada ki mantık onları istediğiniz gibi yönetmektir Onlarıda bunu istemedikleri için bu işlemleri yaparken sizi korkutacaklar ve işlemi yarıda bırakmanızı isteyecekler Bırakırsanız işte o zaman sıra onlara geçer ve size hükmetmeye başlarlar Bunlar karısık işlerdirYa Allâhü illâhu külli
Şerifleridir. Bu mübarek ismin havassı celilesi:
Cinleri görmek için: Bu mübarek ismi serifi hergece yüz (100) defa okuyan kimse, kısa zamanda cinleri ayanen görür. Hatta
cinlerden bir huddam elde eder.
Fatiha suresinin huddamını elde etmek istersen: Üç gün riyazatlı olarak oruç tutarsın. Her gün 1000 defa Fatiha suresini aşağıdaki Azimeti ile beraber okursun. Okurken cavi, kizbere ve lübani zeker buhurlarını yakarsın. Üçüncü günün sonunda Fatiha suresinin huddamını elde edersin. Fatiha suresinin hadimi melek Uhaydar olup, yardımcı hadimi ise Reyhan dır. Fatiha suresinin hadimi ile hayır veya şer amellerinde tasarruf edersin.
Her Fatiha dan sonra okunacak Azimeti budur:
Terîşin terîşin bathîşin bathîşin meşâşin meşâşin keşâraşin keşâraşin etâmeşin etâmeşin katmûşin katmûşin enhetin enhetin alûşin alûşin mahlûşin mahlûşin ecib yâ reyhân vekşifil hıcâbe beynî ve beyneke hattâ erâke bi aynî ve ühâtıbuke bi lisânî bi hakkil fâtihatiş şerîfeti ümmül kurâni ve bi hakkil melekil uhaydar elâhızü bi nâsiyetike ecib bârakallâhü fîke aleyke ve bi hakki feceşin sezhazin ferdün cebbârun şekûrün sâbitün zahîrun habîrun zekiyyün elvâhan elvâhan elacele elacele essâate essâate.1) Hüddam davetinde gelen yüksek ihtimalle cindir (her ne kadar çoğunlukla melek sanılsada)
Meleklerinde gelme ihtimali vardır.
2) cinler insan için zararlıdır.
3) Melekler sadece Nefsi Mülhime - Nefsi Mutmainne seviyesine gelenlere gözükmeye başlar.
4) Nefsi Mülhime - Nefsi Mutmainne seviyesinde değilsen sana melekler gelmez gelen cindir.
5) Cin senin için zararlı olduğundan Nefsi Mülhime - Nefsi Mutmainne düzeyinde değilsen (ki tahminimce %99,9 umuz bu düzeyde değil) hüddam çağırma işi senin için zararlıdır.
6) Hadim hüddam işine girmek istiyorsan nefsini eğitip Nefsi Mülhime - Nefsi Mutmainne seviyesine getirmelisin (Tabi o seviyeden sonra hala nefsi ve dünyevi isteklerin için hüddam ı kullanmak istersen.)
Uyarı: Varlıklara istediğini yaptırabilmek her babayiğidin harcı değidir, eğer kişi işin ehli olmamasına rağmen buna kalkışırsa tabi ki başına iş gelmesi kaçınılmazdır. Bu birinci tehlikedir. İslami bir uygulama değildir.http://gizlimi.com
1) Hüddam davetinde gelen yüksek ihtimalle cindir (her ne kadar çoğunlukla melek sanılsada)
Meleklerinde gelme ihtimali vardır.
Meleklerinde gelme ihtimali vardır.
2) cinler insan için zararlıdır.
3) Melekler sadece Nefsi Mülhime - Nefsi Mutmainne seviyesine gelenlere gözükmeye başlar.
4) Nefsi Mülhime - Nefsi Mutmainne seviyesinde değilsen sana melekler gelmez gelen cindir.
5) Cin senin için zararlı olduğundan Nefsi Mülhime - Nefsi Mutmainne düzeyinde değilsen (ki tahminimce %99,9 umuz bu düzeyde değil) hüddam çağırma işi senin için zararlıdır.6) Hadim hüddam işine girmek istiyorsan nefsini eğitip Nefsi Mülhime - Nefsi Mutmainne seviyesine getirmelisin (Tabi o seviyeden sonra hala nefsi ve dünyevi isteklerin için hüddam ı kullanmak istersen.)
Yine Bu Forumda okuduklarımdan;
Hüddam Ne işe Yarar;
Yine bu siteden alıntı olaraktan;
a)Öğretici Hadim:bunlar iş yapmaz haber getirmez ama bilgiler öğretirler insana değişik konularda.Ruhani rehberlerden farkları ise direk görünmeleri ve istenildiği an istenilen bilgiyi vermeleridir;ruhani rehberler çoğunlukla direk görülmez enerjisel ışıklar şeklinde
görülür ve ara sıra direk gelirler.Bu hadimler her türlü bilgiyi direk verirler;mesela bir büyü tarifindeki hiç bilmediğiniz duaya kadar ama bunlar pek de rastlanmaz.
görülür ve ara sıra direk gelirler.Bu hadimler her türlü bilgiyi direk verirler;mesela bir büyü tarifindeki hiç bilmediğiniz duaya kadar ama bunlar pek de rastlanmaz.
b)İş Hadimleri:Bunlar kişinin isteklerini yerine getirir yani büyüler gibi mesela şu bana aşık olsun gibi istekler yerine getirilir hatta çok güçlüyse madde aktarımı bile yapabildikleri söylenir.Bunlar tür olarak öğretici hadimlere oranla daha çok rastlanır.
c)Kulak Hadimler:Kulak çakralarının açılmasını sağlarlar ayrıca fal bakma yetisi veriler yalnız olaylar görülmez duyum şeklinde alınır.
ç)Göz Hadimleri:Bunlar kulak hadimleri gibi falda yardımcı olurlar ama farkları ise isminden anlaşılacağı gibi göz çakralarını açar olayları gösterirler.En çok rastlanan hadimlerdendir
Baktığımız üzere bunlardan b) İş Hadimleri nin yaptıkları, buradan çıkardığım kadarıyla büyü türü işler (yani dinimizce yasaklanan büyük günahlardan biri, c) kulak hadimleri d) göz hadimleri , anladığım kadarıyla bunlar fal bakmaya ve istihbarat başkası hakkında
bilgi toplama işine yarıyor; başkası hakkında cinleri kullanarak bilgi toplamak ne kadar doğrudur veya dediklerine nasıl güvenilir hiç bi fikrim yok, falın ise günah olup olmama durumunda hiç bahsetmeyeceğim.
bilgi toplama işine yarıyor; başkası hakkında cinleri kullanarak bilgi toplamak ne kadar doğrudur veya dediklerine nasıl güvenilir hiç bi fikrim yok, falın ise günah olup olmama durumunda hiç bahsetmeyeceğim.
Geriye kalıyor a)öğretici hadimler, bunlar diğerlerine göre daha kullanışlı gibi duruyor,
fakat öğrettiklerinin doğruluk payı yada garantisi nedir oda bilinmez.
fakat öğrettiklerinin doğruluk payı yada garantisi nedir oda bilinmez.
"Hadimler geldikleri zaman mahiyetleriyle gelir ve kalabalık görükürler. En önde kürsü vardır kürsünün üstünde hadim oturur. Görevli ve melikileri sağında ve solunda ayakta durur. Onların arkasındada onların görevli ve vezirleri. Hadimler geldikleri zaman insanın göz seviyesiyle aynı hizada asla bulunmazlar. Daima seviye olarak daha yüksekten bakar ve konuşurlar. "
Burada yazanlar eğer doğruysa işaretlediğim yerde yazanlar yani; "Hadimler geldikleri zaman insanın göz seviyesiyle aynı hizada asla bulunmazlar. Daima seviye olarak daha yüksekten bakar ve konuşurlar." kısımı bunun için bir ayet e bakmak istiyorum;Bakara Suresi 34. ayeti
"Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, İblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu."
Bence buradaki şeytanın kibirinin devamı, ve şeytanın insandan üstün olduğunu gösterme çabasıdır. Açıkçası insanın kendi kendini buna alet etmesi üzücüdür.
Havas ilmi bir çok şeyle karıştırılıyor özellikle büyüyle.Havasla uğraşan büyü yapmaz ancak havas ilminde bazı yapılan şeyler karşıdan bakıldığında büyümüş gibi görünür bir örnek vereyim burada bu sitede bir çok formül var ve inanın bir çoğu büyü fakat içeriği eksik(büyüden korkanlar uygulamak istemeyenlereydi bu sözüm ama ALLAH hür irade vermiş seçim sizin) Örnek;karı koca ayrılığına yapılan bir formül var formül şu(üstü kapalı şekilde) bir hafta boyunca beşyüz tane defne yaprağının üzerine o karı koca için ne gerekiyorsa yazılır YA VEDÜD,YA RAHMAN,YA CAMİÜ,YA HAYYUM YADA KAYYUM buradakiler hangisi gerekliyse yazılır bir hafta boyunca her gün beşyüz defne yaprağına yazılır yatsı namazından sonra kor ateşte (mangal olabilir) yakılır aynı zamanda onlar ateşe verilirken elinde anahtarı olan havas sahibi ihrama girer ve 21 rekattan az olmamak şartı ile namazla başlar işleme o karı koca için.Namaz bitip ihramdan çıkmadan secdede onbeşbin tane ayet okunup yüzellibin tane zikir çekilir ve bunlar sabah namazına kadar bitmelidir.Şimdi diyebilirsiniz ki defne yaprağına YA VEDÜD yazıp yakmak günah değilmi.Bende size derim ki ya VEDÜD ile
yaprağı(yeni jenerasyonun anlayacağı tarzda kutsallaştırmış oluyorsunuz) peki defne yaprağı neden derseniz yine yeni jenarasyonun ağzıyla söyleyeyim yaptığınız işlemin tütsüsü ama derin içeriği ise SIR.Bu işlemi yaparken kaç kere boy abdesti aldığınızı hatırlamıyorsunuz çünkü sizlere göre bişey yok ama bizlere göre esnesen abdest gidiyor,öksür gidiyor(daha sayayım mı? yani bu denli ince demek istiyorum) bu üstün körü anlattığım bir formül gerisini siz düşünün.Burada dikkati çekeceğimiz, en alttaki işaretli bölüm, dinimizde hangi durumlarda abdestin bozulduğu bellidir. Dini çarpıtmaya müsait bir durum. Yazan, yapan arkadaş kötü niyetli olmayabilir, ama karşıdakilerin niyetini bilemeyeceğim (Herşeyde olduğu gibi yine en doğrusunu Allah (c.c.) bilir.)
yaprağı(yeni jenerasyonun anlayacağı tarzda kutsallaştırmış oluyorsunuz) peki defne yaprağı neden derseniz yine yeni jenarasyonun ağzıyla söyleyeyim yaptığınız işlemin tütsüsü ama derin içeriği ise SIR.Bu işlemi yaparken kaç kere boy abdesti aldığınızı hatırlamıyorsunuz çünkü sizlere göre bişey yok ama bizlere göre esnesen abdest gidiyor,öksür gidiyor(daha sayayım mı? yani bu denli ince demek istiyorum) bu üstün körü anlattığım bir formül gerisini siz düşünün.Burada dikkati çekeceğimiz, en alttaki işaretli bölüm, dinimizde hangi durumlarda abdestin bozulduğu bellidir. Dini çarpıtmaya müsait bir durum. Yazan, yapan arkadaş kötü niyetli olmayabilir, ama karşıdakilerin niyetini bilemeyeceğim (Herşeyde olduğu gibi yine en doğrusunu Allah (c.c.) bilir.)
Hadimden yardım alma konusunda ısrar eden arkadaşlar için bir kaç ayetle yazıyı bitirmek istiyorum.
En'am Suresi 128. ayet (Diyanet Meali)
"Onların hepsini bir araya toplayacağı gün şöyle diyecektir: “Ey cin topluluğu! İnsanlardan pek çoğunu saptırıp aranıza kattınız.”
Onların insanlardan olan dostları, “Ey Rabbimiz! Bizler birbirimizden yararlandık ve bize belirlediğin süremizin sonuna ulaştık” diyecekler. Allah da diyecek ki: “Allah’ın diledikleri (affettikleri) hariç, içinde ebedî kalmak üzere duracağınız yer ateştir.” Ey Muhammed! Şüphesiz senin Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir."
Onların insanlardan olan dostları, “Ey Rabbimiz! Bizler birbirimizden yararlandık ve bize belirlediğin süremizin sonuna ulaştık” diyecekler. Allah da diyecek ki: “Allah’ın diledikleri (affettikleri) hariç, içinde ebedî kalmak üzere duracağınız yer ateştir.” Ey Muhammed! Şüphesiz senin Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir."
Cinn Suresi 6. Ayet (İmam İskender Ali Mihr)
"Ve insanlardan bazı adamlar, cinlerden bazı adamlara sığınıyorlardı. Böylece onların (cinlerin) azgınlıklarını artırdılar."http://gizlimi.com
Fatiha suresinin huddamını elde etmek istersen: Üç gün riyazatlı olarak oruç tutarsın. Her gün 1000 defa Fatiha suresini aşağıdaki Azimeti ile beraber okursun. Okurken cavi, kizbere ve lübani zeker buhurlarını yakarsın. Üçüncü günün sonunda Fatiha suresinin huddamını elde edersin. Fatiha suresinin hadimi melek Uhaydar olup, yardımcı hadimi ise Reyhan dır. Fatiha suresinin hadimi ile hayır veya şer amellerinde tasarruf edersin.
Her Fatiha dan sonra okunacak Azimeti budur:
Her Fatiha dan sonra okunacak Azimeti budur:
Terîşin terîşin bathîşin bathîşin meşâşin meşâşin keşâraşin keşâraşin etâmeşin etâmeşin katmûşin katmûşin enhetin enhetin alûşin alûşin mahlûşin mahlûşin ecib yâ reyhân vekşifil hıcâbe beynî ve beyneke hattâ erâke bi aynî ve ühâtıbuke bi lisânî bi hakkil fâtihatiş şerîfeti ümmül kurâni ve bi hakkil melekil uhaydar elâhızü bi nâsiyetike ecib bârakallâhü fîke aleyke ve bi hakki feceşin sezhazin ferdün cebbârun şekûrün sâbitün zahîrun habîrun zekiyyün elvâhan elvâhan elacele elacele essâate essâate.
http://gizlimi.com
Kolesterol ilaçlarına karşı çıkarak tartışma yaratan Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay’ın daha önceden iki kitabı vardı. Bu iki kitabına bir yenisi eklendi. “Karatay Mutfağı”... Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, Karatay Diyeti’nin püf noktalarının yanı sıra yemek tarifleri de yer alıyor. İşte ulusal gazetelerden birinde Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay ile yapılan bir söyleşi;çinde salata, meze, çorba ve sakatat gibi farklı tariflerin bulunduğu kitap, Karatay prensiplerine göre revize edilmiş geleneksel Türk mutfağından örnekler sunuyor. Aslında kalp doktoru olan Prof. Dr. Karatay, hastalarının ısrarı üzerine bu kitabı yazmaya karar vermiş. İşte Prof. Dr. Karatay’ın sağlıklı yaşama alışkanlıkları edinirken kilo verdiren önerileri...‘Az ve sık’ yemek yerine doyuncaya kadar yiyin
* Her gün 2-3 litre sıvı almaya dikkat edilmeli. Gün boyu bol su, ayrıca limonlu su, limonlu açık çay ve yeşil çay, karanfil, tarçın çayı gibi şekersiz bitki çayları içilebilir. * En önemli nokta, akşam saat 20.00’den sonra hiçbir şey yememek, bol su içmek ve hareket etmek!
* Karatay Diyeti’ni uygularken yediğiniz her şey doğal ve mevsimsel olmalı. Katkı maddesi içeren ve işlenmiş hiçbir yiyecek yenmemeli ve içki içilmemeli. * Doğal sağlıklı proteinler, sağlıklı yağlar, sağlıklı karbonhidratlar dengeli olarak alınmalı. Özellikle sabahları kuvvetli protein içeren, sağlıklı yağ ve karbonhidratların yer aldığı kahvaltı yapılması şart!
* Düşük glisemik indeksli yiyecekler yenmeli, yüksek glisemik indeksli yiyecekler eve, mutfağa ve mideye girmemelidir! 2 ÖĞÜN ARASINDA 4-5 SAAT OLMALI
* “Az az, sık sık yemelisiniz” yerine, tam tersi “Günde 2 veya 3 öğün, doyuncaya kadar sağlıklı protein, sağlıklı yağ ve sağlıklı karbonhidratları yani düşük glisemik indeksli yiyecekleri yemelisiniz” diyorum. Ayrıca öğünler arasında en az 4-5 saat geçmesine dikkat edilmelidir.
* Kabız olmamaya dikkat edilmelidir. Doğal yiyeceklerle her gün iki kez yumuşak bir şekilde büyük abdeste çıkmak gerekir.
* Eğer kilo vermek ve aşırı yağlarımızdan kurtulmak istiyorsak, akşam yemeğimizi en geç saat 19.00’da ya da 20.00’de bitirmiş olmamız gerekir.
* Akşam yemeğinden sonra gün boyu olduğu gibi su, ayran, şekersiz ve tatlandırıcısız olmak şartıyla limonlu çay, yeşil çay, tarçın ve karanfil çayı içilebilir.Buzdolabınızdan yoğurdu eksik etmeyin
* Açık süt, mandıralardan veya günlük taze süt satan şarküterilerden alınabilir. Eğer bulunamazsa günlük pastörize süt (cam şişede) kullanılabilir.
* Mayalamak için ev yoğurdunuz yoksa bir kereye mahsus çömlekte satılan yoğurtlardan kullanabilirsiniz. Daha sonra evde mayaladığınız yoğurttan, bir sonraki yoğurdunuzu mayalayabilmek için mutlaka ‘mayalık yoğurt’ ayırın.
* Eğer ‘tereyağı’ tarifinde vereceğimiz yağı, yoğurt kaymağı ile yapmak isterseniz, yoğurdu tüketmeden önce üzerindeki kaymağını kapaklı bir kavanozun içine koyup buzdolabında muhafaza edin.
* Yoğurt, Karatay Mutfağı’nın olmazsa olmazlarından, önemli bir probiyotik gıdadır, sindirim enzimlerinin düzenli çalışması ve bağırsaklardaki faydalı mikropların üremesi adına çok etkili. Yani buzdolabınızdan eksik olmamalı.‘Bir kibrit kutusu peynirle kahvaltı yapmayın’
Karatay Diyeti’nin özel yanlarından biri de, miktar, ölçek ve kalori hesabının bulunmaması! Örneğin “bir kibrit kutusu kadar diyet peynirle kahvaltı” yapılmamalı. Herkes kendi avuç içi kadar ve avucu kalınlığında normal yağlı herhangi bir peyniri rahatlıkla, korkmadan, suçluluk hissetmeden yiyebilir. Yiyeceklerin miktarı yani kantitesi değil de, kalitesi yani besin değeri dikkate alınmalı ve kalitesi yüksek olan doğal gıdalar tüketilmeli.KARATAY KAHVALTI TABAĞI 07.00-09.00 Arası
* Az pişmiş 2 adet yumurta. Haşlanarak rafadan veya kayısı kıvamında ya da tavada düşük ısıda saf tereyağında fazla katı olmadan pişirilebilir. Omlet, menemen, çılbır, mıhlama, pastırmalı yumurta yapılabilir.
* Bir avuç içi kadar az tuzlu peynir. Az yağlı, light ya da krem peynir olmayacak! Koyun, inek veya keçi sütünden klasik beyaz peynir, eski kaşar, Erzincan deri tulumu, İzmir tulumu, Balıkesir sepet peynir vb. yöresel peynirler olabilir... Ancak yanında herhangi bir ekmek, poğaça, simit vb. yenmeyecek!
* Bir ince belli çay bardağı ceviz, fındık, fıstık, badem veya yerfıstığı içi. (Kuruyemişler kavrulmamış ve tuzlanmamış olacak!) G Az tuzlu 10-15 adet zeytin. (Üzerine zeytinyağı, limon, kekik ve pul biber eklenebilir.)
* Domates, biber, salatalık, turp, maydanoz, nane, roka. (Doğal ve mevsiminde olmak şartı ile arzu edildiği kadar yenebilir.)
* Limonlu çay veya süt içilebilir. (Şekersiz ve tatlandırıcısız olarak!) BİBERİYELİ OMLET
Dört mevsim yapılabilir.
Malzemeler
* 2 adet yumurta
* 1 tatlı kaşığı kuru biberiye (havanda ezilmiş)
* Kristal kayatuzu, karabiber, pul biber, kimyon (ağız tadına göre)
* 1 tatlı kaşığı kadar tereyağı
* Bir avuç içi kadar beyaz peynir Hazırlanışı
Yumurtaları bir kâsenin içine kırın ve iyice çırpın. Çelik bir omlet tavasını ocağın üstüne koyun, tereyağını içine atın ve orta ısıdaki ateşte eritin, göz göz olmaya başlayınca yumurtayı tavaya dökün ve ateşi kısın. Omletin üzerine birer tutam karabiber, pul biber, kimyon ve tuz serpin. En son biberiyeyi de serpiştirin. Altı hafif pişmeye başlayınca iki yanından içe doğru katlayarak, omleti rulo haline getirin. İç kısmı fazla pişmeyecek şekilde biraz daha ocağın üstünde tutun, sonra ateşi söndürün ve omleti bir servis tabağına alıp servis edin. GELENEKSEL TÜRK USULÜ YOĞURT MAYALAMA
Dört mevsim yapılabilir.
Malzemeler
* 1 kg süt G
* 1 yemek kaşığı ev yoğurdu (tepeleme)
* Cam kâse veya toprak çömlek
* Büyük bir sofra bezi (pamuklu)Hazırlanışı
Sütü bir tencereye koyun ve güzelce kaynatın. Daha sonra ateşi söndürün ve sütün hafif soğumasını bekleyin. Sütün sıcaklığı serçe parmağının dayanma derecesine geldiği zaman cam bir kâse veya toprak bir çömleğe boşaltın ve içine bir yemek kaşığı yoğurdu koyup tahta bir kaşık yardımıyla süte karıştırın. Üzerine cam veya porselen bir kapak kapatın. Kalın bir bez örtüye sarıp, oda sıcaklığında 6-8 saat kadar bekletin. Daha sonra mayalanan yoğurdu buzdolabına koyun ve arzu ettiğiniz zaman servis edin.Günde sadece 1 kez meyve tüketin
* Son bilimsel verilere göre oluşturulan Karatay Diyeti, 2002 yılında eski Harvard beslenme piramidinin yerini alan yeni beslenme piramidinin içerdiği son bilgilerin, Türk halkına ve Türk mutfağına uyarlanmış, Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay’ın hekimlik tecrübeleriyle zenginleştirilmiş halidir. Karatay Beslenme Piramidi’nin en üstünde ‘sıfır’ dediğimiz rafine ve işlenmiş gıdalar, meyve suları ve şekerli içecekler yer alıyor. Bunlar hiç yenmemeli ve içilmemelidir!
* Balık, kuzu, dana veya av hayvanlarının etleri günde 2 kez yenebilir.
* Bulgur veya buğday salatası ya da pilavı günde bir defa tüketilebilir.
* Mevsimine göre doğal meyve günde bir defa yenebilir.
* Mevsimine göre sebzeler istenildiği kadar tüketilebilir.
* Klasik beyazpeynir, bol zeytin doyuncaya kadar yenebilir.
* Karatay Beslenme Piramidi’nin en altında yani temelinde ise kuruyemişler, baklagiller, sağlıklı yağlar (köy tereyağı, soğuk sıkım sızma zeytinyağı, Omega-3) ve hareket yer alıyor. Kuruyemiş ve baklagiller üç öğün alınabilir, sağlıklı yağların da her gün alınması gerekiyor. Günde en az 20-40 dakika yürüyüş de olmazsa olmazlardan...
Karatay’ın 3 kitabı var
* 1943 yılında Elazığ’da doğdu. G 1961 yılında Üsküdar Amerikan Kız Lisesi, 1967 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu.
* 1972’de İstanbul Üniversitesi Tedavi Kliniği’nde iç hastalıkları uzmanlık eğitimini tamamladı.
* 1976-1978 yılları arasında, Güney Afrika Cape Town Üniversitesi Groote Schuur Hastanesi’nde, dünyada ilk kez kalp nakli ameliyatını gerçekleştirmiş olan Christian Barnard’ın ekibinde çalıştı. Doçentlik tezini kalp nakli yapılmış hastalar üzerinde gerçekleştirdi. 1979’da doçent oldu.
* 1987-1995 yılları arasında State University of New York Health Science’da kalp hastalıkları alanlarında araştırmalar yaptı.
* Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Kadir Has Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yaptı.
* Türkiye’de ilk ve tek sağlık üniversitesi olan İstanbul Bilim Üniversitesi’nde rektörlük yaptı.
* Halen İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, İç Hastalıkları ve Kardiyoloji ana bilim dallarında öğretim üyesi olarak çalışıyor.
* Ali Başak Karatay’la evli. Çiftin bir oğulları var.
* 3 kitap yazdı.
* Her gün 2-3 litre sıvı almaya dikkat edilmeli. Gün boyu bol su, ayrıca limonlu su, limonlu açık çay ve yeşil çay, karanfil, tarçın çayı gibi şekersiz bitki çayları içilebilir. * En önemli nokta, akşam saat 20.00’den sonra hiçbir şey yememek, bol su içmek ve hareket etmek!
* Karatay Diyeti’ni uygularken yediğiniz her şey doğal ve mevsimsel olmalı. Katkı maddesi içeren ve işlenmiş hiçbir yiyecek yenmemeli ve içki içilmemeli. * Doğal sağlıklı proteinler, sağlıklı yağlar, sağlıklı karbonhidratlar dengeli olarak alınmalı. Özellikle sabahları kuvvetli protein içeren, sağlıklı yağ ve karbonhidratların yer aldığı kahvaltı yapılması şart!
* Düşük glisemik indeksli yiyecekler yenmeli, yüksek glisemik indeksli yiyecekler eve, mutfağa ve mideye girmemelidir! 2 ÖĞÜN ARASINDA 4-5 SAAT OLMALI
* “Az az, sık sık yemelisiniz” yerine, tam tersi “Günde 2 veya 3 öğün, doyuncaya kadar sağlıklı protein, sağlıklı yağ ve sağlıklı karbonhidratları yani düşük glisemik indeksli yiyecekleri yemelisiniz” diyorum. Ayrıca öğünler arasında en az 4-5 saat geçmesine dikkat edilmelidir.
* Kabız olmamaya dikkat edilmelidir. Doğal yiyeceklerle her gün iki kez yumuşak bir şekilde büyük abdeste çıkmak gerekir.
* Eğer kilo vermek ve aşırı yağlarımızdan kurtulmak istiyorsak, akşam yemeğimizi en geç saat 19.00’da ya da 20.00’de bitirmiş olmamız gerekir.
* Akşam yemeğinden sonra gün boyu olduğu gibi su, ayran, şekersiz ve tatlandırıcısız olmak şartıyla limonlu çay, yeşil çay, tarçın ve karanfil çayı içilebilir.Buzdolabınızdan yoğurdu eksik etmeyin
* Açık süt, mandıralardan veya günlük taze süt satan şarküterilerden alınabilir. Eğer bulunamazsa günlük pastörize süt (cam şişede) kullanılabilir.
* Mayalamak için ev yoğurdunuz yoksa bir kereye mahsus çömlekte satılan yoğurtlardan kullanabilirsiniz. Daha sonra evde mayaladığınız yoğurttan, bir sonraki yoğurdunuzu mayalayabilmek için mutlaka ‘mayalık yoğurt’ ayırın.
* Eğer ‘tereyağı’ tarifinde vereceğimiz yağı, yoğurt kaymağı ile yapmak isterseniz, yoğurdu tüketmeden önce üzerindeki kaymağını kapaklı bir kavanozun içine koyup buzdolabında muhafaza edin.
* Yoğurt, Karatay Mutfağı’nın olmazsa olmazlarından, önemli bir probiyotik gıdadır, sindirim enzimlerinin düzenli çalışması ve bağırsaklardaki faydalı mikropların üremesi adına çok etkili. Yani buzdolabınızdan eksik olmamalı.‘Bir kibrit kutusu peynirle kahvaltı yapmayın’
Karatay Diyeti’nin özel yanlarından biri de, miktar, ölçek ve kalori hesabının bulunmaması! Örneğin “bir kibrit kutusu kadar diyet peynirle kahvaltı” yapılmamalı. Herkes kendi avuç içi kadar ve avucu kalınlığında normal yağlı herhangi bir peyniri rahatlıkla, korkmadan, suçluluk hissetmeden yiyebilir. Yiyeceklerin miktarı yani kantitesi değil de, kalitesi yani besin değeri dikkate alınmalı ve kalitesi yüksek olan doğal gıdalar tüketilmeli.KARATAY KAHVALTI TABAĞI 07.00-09.00 Arası
* Az pişmiş 2 adet yumurta. Haşlanarak rafadan veya kayısı kıvamında ya da tavada düşük ısıda saf tereyağında fazla katı olmadan pişirilebilir. Omlet, menemen, çılbır, mıhlama, pastırmalı yumurta yapılabilir.
* Bir avuç içi kadar az tuzlu peynir. Az yağlı, light ya da krem peynir olmayacak! Koyun, inek veya keçi sütünden klasik beyaz peynir, eski kaşar, Erzincan deri tulumu, İzmir tulumu, Balıkesir sepet peynir vb. yöresel peynirler olabilir... Ancak yanında herhangi bir ekmek, poğaça, simit vb. yenmeyecek!
* Bir ince belli çay bardağı ceviz, fındık, fıstık, badem veya yerfıstığı içi. (Kuruyemişler kavrulmamış ve tuzlanmamış olacak!) G Az tuzlu 10-15 adet zeytin. (Üzerine zeytinyağı, limon, kekik ve pul biber eklenebilir.)
* Domates, biber, salatalık, turp, maydanoz, nane, roka. (Doğal ve mevsiminde olmak şartı ile arzu edildiği kadar yenebilir.)
* Limonlu çay veya süt içilebilir. (Şekersiz ve tatlandırıcısız olarak!) BİBERİYELİ OMLET
Dört mevsim yapılabilir.
Malzemeler
* 2 adet yumurta
* 1 tatlı kaşığı kuru biberiye (havanda ezilmiş)
* Kristal kayatuzu, karabiber, pul biber, kimyon (ağız tadına göre)
* 1 tatlı kaşığı kadar tereyağı
* Bir avuç içi kadar beyaz peynir Hazırlanışı
Yumurtaları bir kâsenin içine kırın ve iyice çırpın. Çelik bir omlet tavasını ocağın üstüne koyun, tereyağını içine atın ve orta ısıdaki ateşte eritin, göz göz olmaya başlayınca yumurtayı tavaya dökün ve ateşi kısın. Omletin üzerine birer tutam karabiber, pul biber, kimyon ve tuz serpin. En son biberiyeyi de serpiştirin. Altı hafif pişmeye başlayınca iki yanından içe doğru katlayarak, omleti rulo haline getirin. İç kısmı fazla pişmeyecek şekilde biraz daha ocağın üstünde tutun, sonra ateşi söndürün ve omleti bir servis tabağına alıp servis edin. GELENEKSEL TÜRK USULÜ YOĞURT MAYALAMA
Dört mevsim yapılabilir.
Malzemeler
* 1 kg süt G
* 1 yemek kaşığı ev yoğurdu (tepeleme)
* Cam kâse veya toprak çömlek
* Büyük bir sofra bezi (pamuklu)Hazırlanışı
Sütü bir tencereye koyun ve güzelce kaynatın. Daha sonra ateşi söndürün ve sütün hafif soğumasını bekleyin. Sütün sıcaklığı serçe parmağının dayanma derecesine geldiği zaman cam bir kâse veya toprak bir çömleğe boşaltın ve içine bir yemek kaşığı yoğurdu koyup tahta bir kaşık yardımıyla süte karıştırın. Üzerine cam veya porselen bir kapak kapatın. Kalın bir bez örtüye sarıp, oda sıcaklığında 6-8 saat kadar bekletin. Daha sonra mayalanan yoğurdu buzdolabına koyun ve arzu ettiğiniz zaman servis edin.Günde sadece 1 kez meyve tüketin
* Son bilimsel verilere göre oluşturulan Karatay Diyeti, 2002 yılında eski Harvard beslenme piramidinin yerini alan yeni beslenme piramidinin içerdiği son bilgilerin, Türk halkına ve Türk mutfağına uyarlanmış, Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay’ın hekimlik tecrübeleriyle zenginleştirilmiş halidir. Karatay Beslenme Piramidi’nin en üstünde ‘sıfır’ dediğimiz rafine ve işlenmiş gıdalar, meyve suları ve şekerli içecekler yer alıyor. Bunlar hiç yenmemeli ve içilmemelidir!
* Balık, kuzu, dana veya av hayvanlarının etleri günde 2 kez yenebilir.
* Bulgur veya buğday salatası ya da pilavı günde bir defa tüketilebilir.
* Mevsimine göre doğal meyve günde bir defa yenebilir.
* Mevsimine göre sebzeler istenildiği kadar tüketilebilir.
* Klasik beyazpeynir, bol zeytin doyuncaya kadar yenebilir.
* Karatay Beslenme Piramidi’nin en altında yani temelinde ise kuruyemişler, baklagiller, sağlıklı yağlar (köy tereyağı, soğuk sıkım sızma zeytinyağı, Omega-3) ve hareket yer alıyor. Kuruyemiş ve baklagiller üç öğün alınabilir, sağlıklı yağların da her gün alınması gerekiyor. Günde en az 20-40 dakika yürüyüş de olmazsa olmazlardan...
Karatay’ın 3 kitabı var
* 1943 yılında Elazığ’da doğdu. G 1961 yılında Üsküdar Amerikan Kız Lisesi, 1967 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu.
* 1972’de İstanbul Üniversitesi Tedavi Kliniği’nde iç hastalıkları uzmanlık eğitimini tamamladı.
* 1976-1978 yılları arasında, Güney Afrika Cape Town Üniversitesi Groote Schuur Hastanesi’nde, dünyada ilk kez kalp nakli ameliyatını gerçekleştirmiş olan Christian Barnard’ın ekibinde çalıştı. Doçentlik tezini kalp nakli yapılmış hastalar üzerinde gerçekleştirdi. 1979’da doçent oldu.
* 1987-1995 yılları arasında State University of New York Health Science’da kalp hastalıkları alanlarında araştırmalar yaptı.
* Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Kadir Has Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yaptı.
* Türkiye’de ilk ve tek sağlık üniversitesi olan İstanbul Bilim Üniversitesi’nde rektörlük yaptı.
* Halen İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, İç Hastalıkları ve Kardiyoloji ana bilim dallarında öğretim üyesi olarak çalışıyor.
* Ali Başak Karatay’la evli. Çiftin bir oğulları var.
* 3 kitap yazdı.
